SSCB Dönemi Rusya-İran İlişkileri: 1979 İran Devrimi Sonrası Dönem

SSCB Dönemi Rusya-İran İlişkileri: 1979 İran Devrimi Sonrası Dönem

Ortadoğu siyasetine yön vermeye çalışan bu iki bölgesel güç, Rusya ve İran’ın ilişkileri tarihsel süreçte 16. yüzyıla kadar geri gidebilmektedir.

1979 Devrimi lideri Humeyni, temel amacının “İslami Dünya Düzeninin kurulmasına çalışmak” olduğunu ilan etmiştir. Bu devrimin ihracı politikası, İran’ın yeni dış politikasının temelini oluşturmaktadır. İran İslam Cumhuriyeti’nin yeni anayasasına göre Humeyni hem iç politikada hem de dış politikada en önemli karar verici haline gelmiştir ve kendisini Veliyi Fakih olarak nitelemiştir. Buna göre tüm yetki ve güç Humeyni’nin ellerinde toplanmıştır. Humeyni başat güç olmanın avantajını da kullanarak yeni İran dış politikasını kolayca şekillendirmiştir. Humeyni’nin temel endişesi, Velayet-i Fakih teorisinin gelişmesinin önlenmesiydi.1

İran’ın devrim sonrası dış politikasını şekillendiren temel unsurları; rejimin ideolojisi, ideolojinin dış politikaya etkisi, iç siyasi güç merkezleri, farklı cepheler arasındaki mücadele ve devrim kadrolarının kişisel özellikleridir. Devrim sonrası yeni dış politika çıktısının nedenleri iç siyasi düzlemde aranmaktadır. İç siyasetin dış politika yapımı üzerinde, devrim gibi önemli bir kırılmanın yaşandığı kriz dönemlerinde daha yoğun bir etkisinin olduğu bilinmekle beraber temel faktörün yapısal düzlemde olduğunu ve İranlı politik elitlerin ve karar alıcıların uluslararası sistemin şartlarına göre rasyonel ve pragmatist hareket ettikleri gözlemlenmiştir. Nitekim İran, devrim sonrası dönemde yeni bir dış politika arayışı içerisine girmiştir. Bu bağlamda hedefe ulaştıracak stratejiler de değişmiştir.2

Humeyni’nin “Ne Doğu ne Batı” sloganı ile hareket eden İran, 1979 İslam Devrimi ile Amerika’yı dünyanın kötülüğüne hizmet eden “Büyük Şeytan”, komünizmin merkezi konumundaki Rusya’yı ise “Küçük Şeytan” ilan etmiştir. Bu dönemde ABD ile ilişkilerini bitiren İran ve ABD ile olan anlaşmaları feshetmiş ve Amerika’nın, İran’daki askeri üslerini kapatmıştır. Aynı şekilde Rusya ile de yakın ilişki içine girmekten kaçınmış ve ikili ilişkilerini askıya almıştır. Özellikle İran-Irak Savaşı (1980-1988) sırasında iki ülke ilişkilerinde duraklama yaşanmıştır. Rusya savaşın başında İran’ı desteklemiş fakat daha sonra Irak’a silah satışı yapmıştır ve bu da ikili ilişkilerin bozulmasına sebep olmuştur.3 Ancak Rusya, 1987 yılında ani bir karar ile İran’dan yana tavır almıştır.

Bu tarihten sonra İran’ın uluslararası gerçekler ve ideolojik dış politika üretiminden yavaş yavaş uzaklaşıp daha realist dış politikalar izlemeye başlamasıyla birlikte pragmatist söylemde, İran hem bölgesel hem de uluslararası sistemde,

“Büyük Şeytan” olarak nitelendirdiği ABD’yi dengeleyen önemli bir güç olan Sovyetler Birliği ile yakın ilişkiler izlemeye başlamış ve dış politika tutumunu değiştirmiştir. İslam Devrimi sonrasında İran ile Rusya arasında kısa bir dönem karşılıklı tehdit algılamaları olmuşsa da iki ülke karşılıklı çıkarları ve bölgesel gelişmeler çerçevesinde kısa sürede ilişkilerini düzeltmiş ve birçok konuda iş birliği yapmıştır. Bu çerçevede İran- Irak savaşı sonrasında ikili ilişkiler giderek düzelmeye başlamıştır. Bu dönemde ilişkiler, karşılıklı üst düzey ziyaretler ve anlaşmalarla pekiştirilmiştir. Dönemin SSCB Dışişleri Bakanı Eduard Sevardnadze’nin Şubat 1989’da Tahran’ı ziyaret ederek Humeyni ile görüşmesiyle doruğa çıkan Moskova-Tahran arasında güvenlik temelli ilişkiler, İran’ın kuzey komşusundan herhangi bir tehdit algılamadığını; Moskova’nın da İran’ın elindeki İslam kartından endişe etmediğini ortaya koymuştur.” 4 İki ülke ilişkileri, Haziran 1989’da İran Cumhurbaşkanı Rafsancani’nin Moskova ziyareti ile imzalanan birçok önemli anlaşmanın yanı sıra askeri iş birliği anlaşması ile daha da pekişmiştir.5

Bölgesel ve küresel aktörlerden (özellikle ABD) almış olduğu tehdit algısı ve rejimin varlığının sürdürülmesi için İran, silahlanmasını arttırmış ve birçok ülkeden silah alımı yapmıştır. Bu minvalde Sovyetler Birliği’nden silah alımı yapmış ve bu gelişme ülkeler arasında ekonomik ve askeri yakınlaşmayı hızlandırmıştır. 1989 yılında taraflar MİG-29 ve Su-24 olmak üzere Rus askerî teknolojisinin İran’a satışı konusunda anlaşmaya varmışlardır. 12 adet Su-24MK savaş uçağı, 2 adet S-200 ve füze savunma sistemi ve “Varşavyanka” model denizaltılar satmayı; 1000 T-72S tankı ve 1500 BMP-2 (zırhlı piyade aracı) üretimi için teknik yardım vermeyi kabul ediyordu.6 İran, 1989’da Gorbaçov yönetimi ile nükleer alanda iş birliği kararı almış ancak SSCB’nin dağılmasından dolayı bu karar ertelenmiştir.

1 Aygül Muran ve Ahmet Gürkan Atay, “Humeyni ve Ahmedinejad Dönemi İran Dış Politikasının Karşılaştırmalı Analizi”, Stratejik Araştırmalar Dergisi / Journal of Strategic Studies 1 (4),2009,155
2 İsmail Sarı, “1979 Devrimi Sonrası İran’ın Rejim Paradigması ve Dış Politika Yönelimleri”, Türkiye-Ortadoğu Çalışmaları Dergisi, Cilt 2, Sayı 1, 2015, s101.


3 Murat Tekin, İran-Rusya İlişkilerinin Tarihi Seyri, Ortadoğu ve Afrika Araştırmacılar Derneği, 23 Nisan 2015, http://www.ordaf.org/iranrusya-iliskilerinin-tarihi-seyri/ erişim: 15.12.2016; M. Tuncel,(Ed.) Ortadoğu’da güç savaşları hedef neden İran?,  İstanbul: Etkileşim Yayınları, 2008.

4 İsmail, Yurdakurban,“Devrim Sonrası İran Dış Politikası(1979-2005)”, Selçuk Üniv. SBE, Yayınlanmamış YL Tezi, 2007, s.35. 5 Robert O. Freedman Russian-Iranian Relations in the 1990s, Middle East Review of International Affairs, Vol 4, No. 2, June 2000, s.14.

6 L.S. Severtsev. Rossiya-İran:Drujba navek?. [Rusya-İran: Ebedi Dostluk mu?]. Nezavisimaya Gazeta (Dipkuryer NG). http://world.ng.ru/2001- 04-05/’Aktaran: Rusya Federasyonu-İran Askeri-Teknik İlişkileri, Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi, 14.12.2006, http://www.tasam. org/tr-TR/Icerik/213/rusya_federasyonu-iran_askeri-%20teknik_iliskileri erişim:15.12.2016 7 Giray Saynur Derman, “Rusya Federasyonu’nun Orta Doğu Politikası”, Yeni Türkiye-Orta Doğu Özel Sayısı, 6(87), 2016, ss.236-257.

Kaynak: İran Araştırmaları Merkezi / Giray Saynur Derman

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.