Suriye'de muhalif gruplar arasında anlaşmazlık

Suriye'de muhalif gruplar arasında anlaşmazlık

Suriye muhalefetinin önde gelen iki grubu Ahraru'ş Şam ve Cundu'l Aksa arasında uzun süredir yaşanan anlaşmazlık sürüyor

İki grup arasındaki çatışmalar Temmuz ayında, Eriha'da, Halep kuşatmasını kırmak için yapılacak operasyonun arefesinde başladı. Cundu'l Aksa, kendilerine ait bir arabanın altına bomba yerleştirmeye çalışan bir Ahraru'ş Şam savaşçısı yakaladığını iddia etti. Cundu'l Aksa'ya göre bu savaşçı, patlamayı kaydetmek için bir kamera da taşıyordu. Bu kişi vuruldu ve hastaneye götürüldü.

 

Ahraru'ş Şam olayı şiddetli bir şekilde kınadı ve savaşçının masum olduğunu, gruba saldırıyla ilgili herhangi bir bağının bulunmadığını iddia etti. Cundu'l Aksa'dan, savaşçıyı vuran kişileri yargılanmak üzere teslim etmesini istedi.

 

Olaya karşılık, Ahraru'ş Şam ile birlikte Ceyşu't Tahrir ve Liva Sukur El Gab, Cundu'l Aksa'nın Gab Ovası'ndaki merkezini kuşatmak için birliklerini mobilize etti. Daha sonra durum sakinleşti ve Ahraru'ş Şam Gab Ovası'ndaki mevkilerini, iki grup arasında İdlib Şura Konseyi'nin yargısıyla varılan anlaşma üzerine terketti.

 

İdlib Şura Konseyi tarafından yayınlanan belgeye göre, her iki taraf da kendi kontrol alanlarına çekilmeyi kabul etti. Cundu'l Aksa da Ahraru'ş Şam'dan esir aldığı kişileri serbest bırakmayı ve Ahraru'ş Şam savaşçısını öldüren kişileri Fetih Ordusu'na teslim etmeyi kabul etti. Yargılama konseyindeki kişiler şunlardı:

Şeyh Abdurrezzak El Mehdi

Ebu Cabir El Hamavi

Ebu Haris El Mısri

Ebu İslam El Hamavi

Billâh El Cezravi

 

Ek olarak, Eylül ayında gruplar arasında tansiyon, Ahraru'ş Şam'ın Cundu'l Aksa'yı Eriha'da kendilerine saldırarak lider yardımcılarını öldürmeye çalışmakla suçlamasıyla yeniden yükseldi. Ardından Binniş'te Ahraru'ş Şam'ın merkezi bombalı araçla hedef alındı. Ahraru'ş Şam saldırı için yeniden Cundu'l Aksa'yı suçladı.

 

Olayı takiben, Ahraru'ş Şam'ın üst düzey isimlerinden Ebu Ömer attığı tweetlerde iki grup arasındaki çatışmalardan söz etti. Ebu Ömer, soruşturmanın Cundu'l Aksa'nın IŞİD hücreleriyle iletişim içerisinde olduğunu kanıtladığını iddia ederek "Cundu'l Aksa tüm sınırları aştı. Artık bu kanserin kökünü kurutmanın vakti geldi" ifadesini kullandı.

 

Ahraru'ş Şam, Cundu'l Aksa ile savaşmak için birliklerini yeniden mobilize etti. Çatışmalar sırasında Cundu'l Aksa'nın Hama emiri Ra'ad İyd (Ebu Satif) kardeşi Ebu İbrahim ile birlikte öldürüldü. Bazı kaynaklara göre iç çatışmada her iki taraftan toplam 20'ye yakın savaşçı hayatını kaybetti.

 

Nihayet, 5 Eylül'de Ahraru'ş Şam ve Cundu'l Aksa iki grup arasında uzlaşmaya varıldığını ilan etti. Anlaşmaya göre;

1- İki taraf mahkeme heyetinin karşısına çıkacaktı.

2- Ahraru'ş Şam temsilcisi Ebu Ahmed Termanin ve Cundu'l Aksa temsilcisi Ebu Haşmi Meri mahkemenin istediği her şeyi sunacaktı.

3-İki taraf tüm kontrol noktalarını kaldıracaktı.

 

6 Ekim'de, iki taraf arasında Han Şeyhun ve Serakip'te çatışmalar yeniden başladı. Ahraru'ş Şam yine Cundu'l Aksa'yı uyuyan IŞİD hücrelerini himaye etmekle suçlarken, gruba esir aldığı savaşçıları bırakması için 24 saatlik bir ültimatom verdi.

 

Yanıt olarak Cundu'l Aksa, eğer Ahraru'ş Şam kendilerine yönelik saldırgan tutuma son vermezse Hama operasyonundan çekileceğini belirtti.

 

Aynı gün Ahraru'ş Şam'dan Ebu Ahmed, bir dizi tweetle olayı açıkladı. Söz konusu tweetlere göre Ahraru'ş Şam, iki grup arasında eskiden beri devam eden ve birçok savaşçının ölümüne sebep olan çatışmalar sebebiyle, bölgeyi korumak ve çatışmaları önlemek için Serakip'te devriye atmaya başlamıştı. Bu devriyeler sırasında uyuyan bir IŞİD hücresi olduğunu iddia eden bir gruba rastlandı ve grubun mensupları tutuklandı.

 

Aynı zamanda Ahraru'ş Şam Cundu'l Aksa'yı birkaç savaşçısını kaçırmakla suçladı ve Cundu'l Aksa'yı Sarmin'e kadar takip etti. Ahraru'ş Şam kendi savaşçılarını kurtarmak istediği sırada iddiaya göre Cundu'l Aksa, tutuklanan IŞİD mensuplarına karşılık bu Ahraru'ş Şam savaşçılarının serbest bırakılacağı bir esir takası önerdi.

 

İç çatışmalardan kaçınmak için Cundu'l Aksa, iki grup arasındaki medya savaşına son vermeyi ve her iki grubun elindeki esirleri takas etmeyi öngören bir ateşkes anlaşması yayınladı. Fakat Ahraru'ş Şam bu anlaşmayı kabul etmeyerek Cundu'l Aksa'dan ele geçirdiği mevkileri terketmedi.

 

50'ye yakın grup Ahraru'ş Şam'ın Cundu'l Aksa'ya yönelik saldırısına desteklerini açıkladı. Bunların arasında Nureddin Zengi, Ceyşü'l İslam, Feylaku'ş Şam, Fetih Halep, Şam Cephesi, Ceyşu't Tahrir, Ceyşü'l Mücahidin, Festakim Birliği gibi gruplar da vardı. Şam'ın Fethi Cephesi çatışmada tarafsız kaldı. Gruplar arasında uzlaşıyı sağlamak ve düşmanlığı sona erdirmek için, Fetih Ordusu Hama'ya konvoy gönderdi.

 

Yer yer süren çatışmalarda iki grubu uzlaştırma çabası sürüyor. Cundu'l Aksa bu sabah saatlerinde yaptığı açıklamada iletişim içerisinde kalma ve dayanışma çağrısı yaparken iki taraf arabulucu heyetleri kabul etti. Şam'ın Fethi Cephesi'nin arabulucu olduğu görüşmelerden nasıl bir sonuç çıkacağı merak konusu.  Muhalif gruplar arasındaki anlaşmazlıktan faydalanmak isteyen Esed rejiminin Hama cephesinde ilerleme çabaları henüz ciddi bir sonuç vermese de, çatışmanın sürmesi halinde rejimin Hama'da muhalif güçlerin kazandığı yerleri geri alabileceğini görmek güç değil.

Twitter kullanıcısı Pashtun Cat'in kendisine ait blog sayfasında paylaştığı bilgiler, Mepa News okurları için tercüme edildi.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.