Bahçeli: Rusya'dan hesabı sorulmalı

Bahçeli: Rusya'dan hesabı sorulmalı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Rusya'nın El Bab'da Türk askerlerine yönelik saldırısı ile ilgili açıklamalar yaptı.

Partisinin Konya kampının kapanışında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Suriye'de sürdürülen Fırat Kalkanı Harekâtı’nda, El Bâb bölgesindeki Rus bombardımanında Türk askerlerinin hedef alınmasıyla ilgili değerlendirme yaptı. MHP lideri Bahçeli, "Rusya askerlerimizi şehit ediyor, sonra pardonla geçiştiriyor. Bu yanlıştır. Evlatlarımızın hesabı özürle telafi edilemez" dedi.

Bahçeli'nin konuyla ilgili açıklamaları şöyle:

"Türkiye, 24 Ağustos’tan bu tarafa Fırat Kalkanı Harekâtı'yla milli güvenliğini sağlamak için eşsiz ve emsalsiz bir mücadele halindedir. Terörü kaynağında imhâ, cânileri üredikleri yerlerde yok etmek için Türk devleti atak ve faal haldedir. Ne var ki, El Bâb’dan belirli aralıklarla acı haberler gelmekte, artan şehadetler milli yürekleri kavurmaktadır. Türkiye’nin güvenliği için sınır ötesinde görev yapan kahramanlarımız alçakların, eli ve zihniyeti kanlı iblis artıklarının saldırısı altındadır.

9 Şubat 2017 Perşembe günü sabah saatlerinde, Rusya Federasyonu’na ait bir savaş uçağı tarafından, IŞİD hedeflerine icra edilen hava harekâtı esnasında askerlerimizin bulunduğu bir binaya bomba isabet etmiştir. Bu kapsamda dört kahramanımız şehit olurken, on kahramanımız da yaralanmıştır. Bundan bir gün önce de El Bâb’da 5 evladımızı şehit vermiştik. Daha sonra Rusya Federasyonu askerlerimizin şehit olmasına neden olan menfur olayın kazaen gerçekleştiğini açıklamış, ülkemize üzüntü ve taziye dileklerini iletmişti. Müteakiben Putin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı aramış ve başsağlığı dileğinde bulunmuştu. Ardından Rusya Federasyonu’ndan gelen kafa karıştırıcı ve kuşkulu mesajlar hepimizi rahatsız etmiş, şehitlerimizin de kemiklerini sızlatmıştır.

"İyi niyetten mahrum, komşuluk hukukundan uzak, ahlâken de sorunlu"

Rusya sözcüsü Dimitri Peskov’un 10 Şubat’ta; 'Rus Silahlı Kuvvetleri tarafından vurulan hedeflerin Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından verilen koordinatlar olduğu, bu noktada Türk askerinin olmaması gerektiği' şeklindeki açıklaması 9 Şubat’taki kanlı saldırıya yeni bir boyut kazandırmıştır. Bunun üzerine Genelkurmay Başkanlığı da süratle bu açıklamaya cevap vermiş, Rusların tezlerini beklendiği gibi çürütmüştür. 9 Şubat’ta Rus uçağıyla vurulan askerlerimizin 10 günden beri aynı noktada bulunduğu, 8 Şubat’ta Rus Silahlı Kuvvetler Ataşesinin Genelkurmay Başkanlığı’na davet edilerek askerlerimizin yer aldığı noktaların koordinat bilgilerinin bir kez daha verildiği anlaşılmaktadır. Rusya’nın olayı saptırıp hava saldırısının sorumluluğunu dolaylı da olsa Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yıkma çabası bir defa iyi niyetten mahrum, komşuluk hukukundan uzak, ahlâken de sorunludur. Türkiye ile Rusya arasında 12 Ocak 2017 tarihinde imzalanan mutabakat çerçevesinde, TSK’nın Suriye’de icra ettiği harekâta ilişkin bilgiler Ruslarla düzenli ve karşılıklı olarak paylaşılmaktadır. Rusların iddia ettiği gibi yanlış koordinat verilmesi veya akla gelen diğer ihtimaller en azından Türkiye adına mümkün değildir. 

24 Kasım 2015’de bir Rus uçağının düşürülmesi ve bir Rus pilotun ölümünden sonra iki ülke arasındaki ilişkiler kangrene dönüşmüştü. Rusya adeta kıyameti kopartmıştı. Aylarca Türkiye-Rusya ilişkileri karşılıklı soğumaya terk edilmiş, iki ülkenin peşpeşe restleşme ve ambargolarıyla Ankara ve Moskova hattını kapatan bunalım içinden çıkılmaz bir hâle gelmişti.

"Pişkince üstte çıkıp, TSK’yı suçluyor"

Şimdi Rusya askerlerimizi şehit ediyor, sonra da pardonla geçiştiriyor. Hatta pişkince üstte çıkıp, TSK’yı suçluyor. Bu yanlıştır, ayıptır, uluslararası hukukun temel ilke ve kurallarını hiçe saymaktır. Rusya’nın maksadı nedir? Ne yapmaya çalışmaktadır? Türkiye’nin saldırılar karşısında sesini çıkarmaması, alttan alması, bir şey olmamış gibi davranması nasıl beklenecektir? PKK-PYD’yi terör örgütü görmeyen, kaldı ki Moskova’da ofis açmasına müsaade eden Rus yönetimi art niyeti, gizli gündemi, sahne gerisinde beslediği emelleri doğrultusunda ülkemizin karşısında husumet odağı olmaya adeta talip ve isteklidir. Rus hava saldırısı sonucunda şehit olan evlatlarımızın hesabı bir kaç özürle telafi ve örtbas edilemez. Dahası şehitlerimizin hesabı mutlaka sorulmalıdır. Suçlular ortaya çıkarılmalı, hak ettiği cezayı bulmalıdır. 

Karşımızdaki muhatap Rusya Federasyonu ise biz de Türkiye Cumhuriyetiyiz. Kendimize güvenmeli, gücümüzün farkında olmalıyız. İkaz ediyor, herkesi uyarıyorum; bu coğrafyada var olmanın, ilelebet yaşamanın sırrı aman sorun çıkmasın diye uğraşmak değil; bilakis çıkan sorunların üstüne milletçe kenetlenip cesaretle gitmektir. Üzerinde yaşadığımız vatan topraklarının omuzlarımıza yüklediği tarihi görev bunu gerektirmektedir. Hamd olsun hiç kimseden eksik kalır yanımız yoktur. Çekinecek, utanacak, sıkılacak, kaçacak karakter zaafımız da yoktur. Eğer korksaydık, eğer kaçmayı deneseydik, ilk tehdit ve tehlikede vazgeçseydik; ne bin yıldır bu topraklara vatan mührü vurabilir, ne de bağımsızlığı kendimize değişmez kader yapabilirdik.

"Aba altından gösterilen sopalar, en başta gösterenin başına inecektir"

Şu husus iyi anlaşılsın ki, ateş ancak düştüğü yeri yakacaktır. Aba altından gösterilen sopalar, en başta gösterenin başına inecektir. Provokasyon peşinde koşan ülke ve ülkeler Türkiye’yi hafife almanın, sabrını sınamanın, tahammülünü ölçmenin yeri gelirse sonuçlarına pek tabii katlanmak durumunda kalacaklardır. Türk milletinin onuru yere düşürülemez. Düşürmeye de kimsenin gücü ve kudreti yetmez.

Fırat Kalkanı Harekâtı artık hedefine ulaşmalı, ölüm ve cinayet çetesi IŞİD El Bâb’dan temizlenip atılmalıdır. Türk askerinin ve Özgür Suriye Ordusu’nun El Bâb’a batıdan girip yüzde 60’na yakın alanları kontrol ettiğine dönük haberler dünden beri gündemdedir. El Bâb’dan IŞİD sökülüp atılırsa, Azez-Cerablus hattının terörden arındırılacağı da ortadadır. Bu arada Suriye ordusunun, Rusya- Türkiye arasında daha önce kararlaştırılan geçici sınır çizgisine ulaştığı da duyurulmuştur. Anlayacağınız IŞİD, kapana kısılmıştır."

9 Şubat'ta Rusya'ya ait savaş uçağının "kazaen" vurduğu açıklanan binada 3 asker hayatını kaybetmiş, 11 asker de yaralanmıştı. Yaralı askerlerden uzman çavuş Sedat Atalay da, Gaziantep'te tedavi gördüğü hastanede Cumartesi saat 17:30 sıralarında yaşamını yitirmişti.

Kaynak: Al Jazeera Türk

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.