"YPG savaşı Türkiye'ye taşımak istiyor"

"YPG savaşı Türkiye'ye taşımak istiyor"

YPG saflarında savaşan Amerikalı savaşçı Brace Belden örgüt içindeki herkesin "iç savaşın kuzeye sıçramasını" umduğunu söyledi.

PKK'nın Suriye uzantısı olan YPG saflarında savaşan Batılı savaşçıların konu edildiği haber serimiz devam ediyor. 

"ABD asıllı YPG savaşçısından itiraflar: Onların çoğu ateist" başlıklı haberimizde YPG bünyesinde eğitim veren eski ABD askeri "Brennan"ın örgüt hakkındaki görüşleri ve faaliyetleri hakkında bilgiler sunmuştuk. 

"Emperyalistlerin ve solcuların uzlaştığı ortak: YPG" başlıklı haberimizde ise Batılı solcuların örgüte katılma motivasyonları ve tecrübeleri hakkında bir sunum gerçekleştirmiş ve YPG'nin ABD ordusu ve aynı zamanda sol-anarşist grupların nasıl ortak müttefiki olabildiğini irdelemiştik. 

Bu haberimizin ana aktörü ise YPG'ye katılan Amerikalı bir savaşçı olan; Brave Belden.

Twitter'da “PissPigGranddad” olarak bilinen, PKK'nın Suriye'deki kolu olan YPG'ye katılmış olan San Fransisco'lu 27 yaşındaki Brace Belden, Chapo Trap House adlı programa konuk oldu. Belden’in ifadeleri, Kuzey Suriye'de yaşanan savaşın parametreleri ile ilgili oldukça ilginç ve bilgilendiriciydi.

Belden, ABD-PKK ortaklığının çok fazla uzun sürmeyeceğini, Türkiye'nin 16 Nisan'da gerçekleştirilecek olan Başkanlık Sistemi referandumunun ardından YPG'ye karşı kapsamlı bir operasyon başlatacağını ileri sürüyor ve aynı zamanda ekliyor:

"PKK bu savaşın başlamasını ve savaşı kuzey bölgelere taşımayı umuyor"

Önce PKK ile bağlantı kurdu

YPG, Kürdistan İşçi Partisi'nin (PKK) Demokratik Birlik Partisi (PYD) cephesi tarafından yönetilmektedir.

Röportajın en ilgin yanı ise; Belden, dinleyicilere YPG'nin ve de kontrol ettiği Suriye Demokratik Güçleri (SDG) koalisyonunun PKK yapısının parçası, "kaderce yoldaşı" olduğu gerçeğini sunarken, ancak aynı zamanda PKK ile kesinlikle örgütsel bağları olmadığını savunuyor.

Belden YPG'ye nasıl katıldığını anlatırken öncelikle Kuzey Irak'tan Kandil Dağları'nda PKK ile bağlantı kurduğunu ve ardından gizlice Suriye sınırından geçirildiğini anlatıyor.

YPG 'Stalinci bir devlet' istiyor

Belden, YPG'nin yönetim tarzı ile ilgili çok ilginç bir resim de sunuyor. Belden, YPG'nin kendi yönetimini "özgürlükçü sosyalizm" olarak tarif ettiğini ancak bunun "büyük ölçüde Stalinci bir devlet" olduğunu söylüyor. Belden, PKK ideolojisine gerçekten inananların çirkin yapısını -ki kendisi açıkça bunlardan biri değil- ve hayatın kolektivist doğasını tarif ediyor. Diğer şeylerin yanında, herkes Mao ve Kızıl Kmerler'deki türden mücadele oturumlarına tabii tutulmaktadır.

"ABD YPG'yi terkedecek"

YPG'ye katılan yabancı savaşçılar Belden'in dediğine göre ilk başta "gelip adam öldürmek isteyen psikopatlardı", ancak YPG bunun oluşturabileceği sıkıntılardan dolayı daha sıkı davranmaya başladı. 

Belden, Amerikalıların Türkiye için YPG'yi terk edeceğine ve IŞİD'i bitirmek için Rakka'ya gidecek güçlerin Türkiye ve müttefikleri olacağına inandığını söylüyor. Belden bu sonucu tercih ediyor çünkü YPG'nin Rakka'yı almaya çalışması halinde bunun bir kıyım olacağına inanıyor.

"YPG savaşı Türkiye'ye taşımak istiyor"

Ne var ki Belden şu sonuca varıyor: Yakın zamanda rejim yanlısı koalisyon, Türkiye ve YPG arasında bir barış anlaşması olacak ve ancak bundan sonra Türkler Afrin'de ve başka yerlerde YPG'ye saldıracak. Belden, çok sayıda silahlı adamı ve "Kuzey'deki birçok dostu" ile YPG'nin karşılık verme yetisine sahip olduğunu söylüyor. Daha önce YPG şu an Suriye'ye odaklandıklarını ancak sonrasında Türkiye'ye doğru gideceklerini belirtmişti. Belden, “herkes iç savaşın kuzeye sıçramasını umuyor” diyor ki bununla Türkiye toprakları içinde geniş çaplı PKK faaliyetlerinin başlaması kastediliyor.

Amerika ile ilgili şüphe, Amerikalıların Sevr Antlaşması'ndan bu yana zaman zaman Kürtlere verilen ancak yerine getirilmeyen sözlerden ya da ABD'nin YPG'nin nefret ettiği Türkiye ile ve Irak Kürtleri ile birlikte hareket etmesinden de anlaşılacağı gibi basit bir şekilde tarihsel kaynaklı değildir. Belden'in dediğine göre Batı karşıtlığı YPG'nin ayrılmaz bir parçasıdır: “Çok fazla ideoloji dersleri alıyoruz ve bunlar tam olarak Amerikan yanlısı değil”.

Belden'in belirttiğine göre bunun yansıması olarak alt tabakadaki Kürtler ile YPG ile hareket eden Amerikan ve İngiliz Özel Kuvvetleri arasındaki ilişkilerin "gergin". Belden, Batılı özel kuvvetleri kast ederek "onların burada olması oldukça kötü" diyor ve YPG'ye çok faydaları olmadığını belirtiyor.

***

Belden ile görüşme "Rojava"nın Cezira kantonundan yapıldı. Geçen hafta Rolling Stone dergisindeki profili sorulan Belden bunun "oldukça saçma" olduğunu söylüyor. Kendisini "hayta bir serseri ve eroin bağımlılığı olan kriminal bir tip" olarak tarif etmeleriyle ilgili özellikle hoşnutsuzdu.

Belden, cephe hattında sadece üç ay geçirdiğini ve şu anda cephe gerisinde "ileri düzey eğitim" aldığını söylüyor. Suriye'ye nasıl geldiğiyle ilgili olarak sadece birine e-posta gönderdiğini (oldukça belirsiz konuşuyor) ve onların kendisini davet ettiğini belirtiyor. Ardından Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) tarafından yönetilen İran sınırındaki Irak Kürdistanı'nda yer alan Süleymaniye'ye gidiyor ve sonra da Kandil Dağları'nda PKK ile buluşuyor.

PKK bağlantısını gizlemek istedi

Belden bu konuda çok üstü kapalı konuşuyor çünkü ABD hükumetinin resmi pozisyonu YPG'nin PKK ile bir bağı olmadığı yönünde. Görüşme boyunca Belden bu saçma kurguyu ima ediyor. “Bize karşı kardeşçe davranan bir örgüt var ancak herhangi bir bağlantıyı biz elbette reddediyoruz. Bu örgüt PKK... Ve sanırım ödünç almamıza izin verdikleri birkaç tane silahları var,” diyor Belden bir ara. “Çok fazla ev yapımı malzememiz var” diye de açıklıyor.

“Bunları dağlarda, oralarda yapıyoruz sadece. Dağlara bir bağlantımız olduğundan değil. Ama bazen insanlar bunları oralarda yapıyorlar.”

Kendisinin sol siyasete dönüşünü anlatırken Belden şunları söylüyor: "2012'de PKK ile ilgili çok fazla şey okumaya başladım -ki yine söylüyorum bizim onlarla hiçbir bağlantımız yok ..." Belden devam ediyor: "Kobani'den sonra Kürdistan'ın diğer bölgelerinden gelen çok fazla savaşçı oldu, bilmem anlatabiliyor muyum?"

Suriye'de YPG, Türkiye'de PKK, İran'da PJAK

PKK modeli, özellikle Suriye'de ve Türkiye'de ve daha küçük ölçekte Irak ve İran'da bir dizi cephe şeklinde işlemektedir; yani, aynı kişi Türkiye'de PKK savaşçısı olurken Suriye'de YPG savaşçısı, İran'da PJAK savaşçısı oluyor. Tüm bu gruplar belirli ölçüde taktiksel bağımsızlığa sahip olsa da savaşçılarının çok büyük bölümü ortak ve tek bir ideolojiye ve lidere bağlılar.

"16 Nisan'daki referandumdan sonra Türkiye saldırıya geçecek"

Daha genel açıdan ABD ile ilgili olarak ise Belden, ABD'nin Türkiye'nin yanında yer alacağını ve YPG ile ilişkilerini keseceğini, ki bunun sonunda Suriye içinde Türkiye ve YPG arasında bir savaşa yol açacağını ve Türkiye içinde Türk devletine karşı PKK savaşını yeniden ateşleyeceğini düşünüyor:

"Amerika kesinlikle YPG'yi Türkiye için bırakacak, %100. Bunu herkes biliyor. En çiftçi tipli insanlar bile Amerikalılara güvenilemeyeceğinin farkındaydı çünkü bu Amerika'nın Kürtleri ilk kez sırtından bıçaklaması olmayacak. Ve onlar Amerikayı Türkiye ile ve nefret ettikleri Irak Kürtleri ile müttefik olarak biliyorlar. Bu yüzden herkes aslında buna hazırlıklı. Ve aslında Afrin'de Suriye ordusu, Rus ordusu ve Rus hava kuvvetleri Kürtlerle birlikte çalışıyorlar ve bence bir barış anlaşması olacak.


Bence bu barış anlaşması biz, belki Türkiye ve de Suriye ordusu veya Suriye hükumeti arasında olacak. Böyle bir anlaşmadan sonra Türkiye'nin saldırıya geçeceğini düşünüyorum. Demek istediğim şu, bizi zaten her lanet olası an bombalıyorlar, sivil bölgelerimizi her zaman bombalıyorlar. Arkadaşım sınırda bir protestoda idi ve orada ateş açıldı, birkaç insan öldü ki bu neredeyse hiç haber olmadı. Birkaç gece önce, tam ne olduğunu bilmiyorum ama oldukça büyük bir silaha benzeyen bir şeyle sınırı geçmeye çalışan insanlara ateş ettiklerini gördüm. Bu yüzden, bize saldıracaklarını düşünüyorum, özellikle de 16 Nisan'daki referandumdan sonra. Bu yüzden herkes iç savaşın kuzeye [yani Türkiye'ye] sıçramasını umuyor. …


Yarı-özerk bir bölge hayal ediyoruz, bu Irak'taki Bölgesel Kürt Yönetimi gibi olmayacak, onlar [YPG] hala Suriye'nin parçası olacak ama kendi kurumlarına sahip olacak. Bir tür ikili güç gibi olacak. … Mahvolacağımıza dair içimde bir his var, ancak burada şuan çok sayıda silahlı adamımız var ve kuzeyde de çok fazla dostumuz var. Yani eğer onlar [Türkler] gerçekten buraya tankları ve silahlarıyla gelirlerse, ki bunu yaptılar da. Geçen ay Türklerin Afrin'de düzenlediği bir hava saldırısında ölen Kaliforniyalı biri var, Michael Israel. Yani ne olacağını bilmiyorum ama çok kanlı olacak. Özellikle de referandumdan sonra. Yani ondan sonra Erdoğan istediğini yapabilecek."

"Rakka kan gölü olacak"

YPG ve ABD arasındaki askeri ilişki sorulduğunda Belden şunları söylüyor:

"Evet bir ilişki var. Oldukça alaycı bir ilişki ama evet var. Onlardan hava desteği alıyoruz, Bu desteği tablet kullanarak istiyoruz, ki diğer zamanlarda bunlarda Bubble Pop oyunu oynuyoruz. … YPG'ye hiçbir şey vermiyorlar. Onlardan hiçbir şey almıyoruz: ne eğitim, ne silah, ne koruma, hiçbir şey. Ama SDG ise [alaycı bir tonla] PKK ile hiçbir bağı olmayan yeni bir örgüt olduğu için bazı silahlar alıyorlar ve eğitim alıyorlar ve de biraz —para aldıklarını sanmıyorum, aslında eğitim aldıklarını da sanmıyorum. Ama onlar [SDG] silah alıyorlar [ABD'den].


Onların [Amerikalıların] ayrılması kötü olacak ama burada olmaları da zaten kötü. Saha da çok da faydaları olmuyor. … Bazen de oldukça gergin bir ilişki var. Mesela komutanlar onlarla iyi geçiniyor, en azından öyle görünüyorlar. Ama alt tabaka insanlar hiç de öyle değil. … Bu noktada sanırım Türkiye'nin … işin içine girmesine ve Rakka'yı onların almasına izin verecekler. Dürüst olmak gerekirse bu bence iyi olur. Çünkü bunu biz yapmaya çalışırsak tam bir kan gölü olacak. … Yani burada Amerikalılar var, aslında benim daha çok gördüklerim İngiliz ve onlar da çok gergin görünüyor. Çünkü çok fazla ideoloji dersleri alıyoruz ve bunlar tam olarak Amerikan yanlısı değil. İnsanlar Amerikanın Türkiye'ye de yardım ettiğini görüyor; burada çok fazla NATO karşıtı düşünceler de var."

Kaynak: Mepa News

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.