Ahmed Şah Mesud kimdir?

Afganistan'ın yakın tarihinin en önemli isimlerinden Ahmed Şah Mesud, Sovyetler Birliği'ne karşı savaşta mücahit grupların en önemli liderlerinden biri olarak ünlendi.

Afganistan'ın yakın tarihinin en önemli isimlerinden Ahmed Şah Mesud, Sovyetler Birliği'ne karşı savaşta mücahit grupların en önemli liderlerinden biri olarak meşhur oldu.

Doğumu ve eğitim hayatı

Bazı aktarımlarda 1952, bazılarına göreyse 1953 yılında Afganistan'ın kuzeyindeki Pençşir ilinin Bazarek, bir diğer aktarıma göre Cangalek ilçesinde dünyaya gelen Mesud'un babası Dost Muhammed Han, Afgan Kraliyet Ordusu'nda albaydı.

Tacik asıllı ailesi, onun çocukluğunda ilk olarak kısa bir süre Herat'a, daha sonra ise başkent Kabil'e taşındı. Mesud, çocukluğunun büyük bölümünü Kabil'de geçirdi.

Fransız-Afgan eğitim kurumu olan İstiklal Lisesi'nde okuyan Mesud başarılı bir öğrenciydi. Dari, Peştuca, Urduca, Fransızca ve İngilizce bilen Şah Mesud yüksek öğrenimini Kabil Teknik Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi'nde aldı.

Siyasi ve askeri kariyeri

Üniversite yıllarında, ülkede 1973 yılında yaşanan askeri darbe ve monarşinin yıkılması ile artan bir sol etki görülüyordu. Bu sol etkiye karşı, aynı zamanda İslami yapılar da kök salmaya başlamıştı. 1969 yılında kurulan ve Burhaneddin Rabbani'nin liderliğini yaptığı Cemaat-i İslami'nin gençlik kolu Müslüman Gençlik (Sazman-i Cavanan-i Musulman) içerisinde faaliyet göstermeye başladı.

Ahmed Şah Mesud bu yıllarda grup içerisinde Gulbeddin Hikmetyar ile yaşanan ayrışmada daha ılımlı görülen tarafta kaldı. Hikmetyar ayrılığın ardından Hizb-i İslami'yi kurarken, ikili arasındaki ayrışmalar bu yıllarda başlamıştı.

Bir dönem ülkeden kaçarak Pakistan'a giden Mesud'un askeri kariyeri ise 1978 yılındaki Komünist Sevr Devrimi'nin ardından başladı. Memleketi olan Pençşir'de hükümete karşı gerilla savaşı yürüten Mesud ve kendisine bağlı Cemaat-i İslami güçleri, hükümet birliklerini Pençşir'den büyük ölçüde çıkarmayı başardı.

1979 yılındaki Sovyet işgalinden sonra Mesud'un bölgedeki aktivitesi ve popülerliği arttı. Özellikle ülkenin kuzey bölgelerinde etki alanını genişleten Mesud, Kabil'in kuzeyinde Sovyet konvoylarına düzenlediği saldırılarla savaşta önemli bir rol oynadı.

"Pençşir Aslanı" ve Abdullah Azzam

Mesud savaş esnasında bölgede siyasi, sosyal ve toplumsal faaliyetlere de devam etti. Kontrol ettiği bölgelerde tıbbi merkezler ve kamu kuruluşları açtı.

Özellikle Pençşir Vadisi'nde Sovyet birliklerine karşı verdiği mücadele ve buradaki başarıları, "Pençşir Aslanı" olarak anılmasına yol açacaktı. Sovyetler Birliği'nin ülkeden çekildiği 1989 yılına gelindiğinde, Mesud'un komutasındaki güçlerin sayısı 15 bine ulaşmıştı.

Mesud, Sovyet işgali yıllarında Abdullah Azzam ile de yakın ilişkiler kurdu.

Kabil'e giriş ve iç savaş

Sovyetler Birliği'nin ülkeden çekilmesiyle, mücahit grupların faaliyetleri hız kazanırken, Sovyetler Birliği'nin yıkılması, Afganistan'da da Komünist rejimin çökmesiyle sonuçlandı. Kendi içerisinde parçalanan hükümete karşı ülkenin kuzeyinde Abdurreşid Dostum gibi savaş ağalarıyla ittifak kuran Mesud, kısa bir süre içinde başkent Kabil'e girdi.

Komünist rejimin lideri Muhammed Necibullah, Kabil'deki Birleşmiş Milletler misyonuna sığınırken, ülkede yeni bir dönem başlamış oldu.

Kabil'in ele geçirilmesi sonrası ülke yeni bir iç savaşa şahitlik edecekti. Mücahit grupların bir kısmı güç paylaşımı konusunda uzlaşırken, geçiş hükümeti kurulmuş, ancak Hikmetyar'ın güçleri buna karşı çıkmıştı. Mesud, bu hükümette Savunma Bakanı olarak atandı.

Mücahit grupların Kabil'e ilerlemesi iç savaşı başlatan gelişme oldu. Hikmetyar'ın Hizbi İslami'si güneyden, Abdurrasul Seyyaf'ın İttihad-ı İslami'si batıdan, Abdulali Mezari'nin Hizbi Vahdet'i batıdan, Mevlevi Yunus Halis'in Hizbi İslami'si ise doğudan şehre yürüdü. Uzlaşı girişimleri başarısız oldu.

Hikmetyar ile o zamanlar yakın ilişkileri olan Usame bin Ladin, Hikmetyar'ı diğer gruplar ile uzlaşıya davet etmiş ancak Hikmetyar bunu reddetmişti.

İç savaş sırasında Kabil

Kabil ve tüm Afganistan bu tarihin ardından derin bir çatışma ortamına büründü. Hikmetyar'ın Kabil'e yönelik roket saldırıları, aynı zamanda İran destekli Hizbi Vahdet ile Suudi Arabistan destekli İttihad-ı İslami arasındaki çatışmalarda Kabil büyük zarar görürken çok sayıda sivil yaşamını yitirdi.

Taliban'ın doğuşu

Kabil merkezli iç savaş, savaşı sona erdirme amaçlı müzakereler sürse de tüm şiddetiyle devam etti. Bu yıllarda Dostum, Mesud güçlerinin safını terk ederek Hikmetyar safına geçti. Bu tür olaylar çatışmaları daha da şiddetlendirdi.

İç savaş tırmanırken, Afganistan'ın güneyinde Taliban doğdu. Taliban'ın ilerleyişi 1996 yılında Kabil'i ele geçirirken, Mesud ve güçleri Kabil kuzeyine çekildi.

Bu yılın ardından öldüğü tarihe kadar Mesud için tekrar gerilla ve direniş dönemi başlayacaktı. Ülkedeki Taliban karşıtı güçlerle beraber Kuzey İttifakı'nı teşkil eden Ahmed Şah Mesud, 1998 yılında Abdurreşid Dostum'un Taliban'a yenilmesinin ardından, ülkede Taliban karşıtı ittifakın kayda değer tek lideri olarak kaldı.

Avrupa'da yardım arayışları

Mesud bu yıllarda Taliban'ın kendisine direnişi bırakması karşısında yönetim içinde yer almayı teklif ettiğini, ancak ideolojik farklar ve demokratik bakış açısı benimsemesi nedeniyle bunu reddettiğini ifade etmişti.

Sonraki yıllarda Mesud, Taliban karşıtı cepheyi genişletmek için ülke içinde ve dışında diplomatik çalışmalarına devam etti.

Avrupa'ya yaptığı seyahatte Taliban ve Usame bin Ladin'e aleyhinde açıklamalarda bulundu ve Batılılara hitap ettiği konferanslar düzenledi.

Kuzey İttifakı'na ülkede Taliban'a karşı savaşması için yardım topladı. İttifak Hindistan, İran, ABD, Rusya, Türkiye gibi birçok ülke tarafından desteklendi.

İranlı general Kasım Süleymani, Kuzey İttifakı güçlerine eğitim vermek üzere gittiği Kuzey Afganistan'da Ahmed Şah Mesud ile beraber, 1993

Ahmed Şah Mesud Brüksel'deki Avrupa Parlamentosu'nda, geçmiş dönemdeki yardımcısı ve mevcut Afganistan İcra Heyeti Başkanı Abdullah Abdullah ile beraber

Ölümü

Taliban ilerleyişi karşısında Mesud'un kontrolündeki bölgeler günden güne azalırken, Mesud'un kontrol alanı kuzeydeki Badahşan ve çevresinden ibaret kalmıştı. 2001 yılında Mesud'a yönelik suikast, Kuzey İttifakı'nı derinden sarsacaktı.

9 Eylül 2001 günü, 11 Eylül saldırılarından iki gün önce, Şah Mesud uzun süredir kendisiyle 'röportaj yapmak için' bekleyen iki yabancıyla görüşecekti. Fas asıllı Belçika vatandaşı olan bu iki kişi, aslında Ahmed Şah Mesud'u öldürecek olan suikastçılardı.

Ahmed Şah Mesud güvenlik gerekçesiyle röportaj vermek istemese de, günlerce bölgede bekleyen ve ısrarcı olan suikastçıları kabul etmek durumunda kaldı. Şah Mesud ile röportaj yapmak istediklerini söyleyen ikilinin elindeki video kameranın içerisindeki patlayıcıların infilak ettirilmesiyle, saldırganlardan biri ve Ahmed Şah Mesud olay yerinde öldü. Diğer saldırgan ise bölgeden kaçmaya çalışırken Mesud'un korumalarınca öldürüldü.

Şah Mesud'a yönelik saldırıyı üstlenen olmazken, Taliban ve El Kaide suçlandı. Ancak suikastın arkasında kimin olduğu halen ortaya çıkarılabilmiş değil.

Ahmed Şah Mesud'un Kuzey İttifakı güçleri, kısa bir süre sonra başlayacak ABD'nin Afganistan işgalinde, Taliban'a karşı savaşacak güçlerin ana omurgasını teşkil etti.

Kaynak: Mepa News

Yorum Yap
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

İlgili Haberler

Muhammed Necibullah kimdir?
Fransa, Ahmet Şah Mesud'u Paris sokağına asacağı levha ile 'onurlandıracak'
Raşid Dostum kimdir?

Biyografi Haberleri