Analiz | ABD, İsrail ile Hizbullah arasında ara buluculuk yapıyor

ABD'nin Lübnan sınırındaki gerilimi düşürmek için İsrail ile Hizbullah arasında ara buluculuk yaptığı bildirildi.

Adam Entous, Ronen Bergman, Maria Abi-Habib ve  Euan Ward | New York Times | Tercüme: Mepa News

Lübnanlı, İsrailli ve diğer yetkililere göre Biden yönetimi İsrail, Lübnan ve Hizbullah'ın aracıları ile İsrail-Lübnan sınırındaki mevcut gerilimi azaltmayı ve Hizbullah güçlerini sınırdan uzaklaştırarak uzun vadede sınırda sükûneti sağlamayı amaçlayan görüşmeler yürütüyor.

Diplomatik çabalar üst düzey Beyaz Saray danışmanı Amos Hochstein tarafından yürütülüyor. Hochstein geçen yıl İsrail ile Lübnan arasında uzun süredir devam eden deniz sınırı anlaşmazlıklarını çözen tarihi bir anlaşmayla sonuçlanan görüşmeleri yönetmişti. Lübnan'daki en kuvvetli siyasi ve askeri güç olan Hizbullah, başlangıçta muhalefetini dile getirdikten ve İsrail'in gaz kulelerine saldırma tehdidinde bulunduktan sonra anlaşmayı desteklemişti.

Görüşmelerin odak noktasının, İsrail ile Hizbullah arasındaki sınır ötesi çatışmaların -İsrail'in Gazze'de Hamas'a karşı yürüttüğü savaşın da etkisiyle- topyekûn bir çatışmaya dönüşmesini engellemek olduğunu belirten yetkililer, hassas müzakereler hakkında isimlerinin gizli kalması şartıyla konuştu.

Bay Hochstein ve diğer ABD'li yetkililer İsrail, Lübnan ve Hizbullah'a mesajlar ileterek, tırmanma riskinin olağanüstü yüksek olduğu konusunda onları uyardı. İran'ı, diğer bölgesel militan grupları ve ABD'yi çatışmanın içine çekebilecek bir savaşı önlemek için azami itidal göstermeye teşvik etti.

ABD, terör örgütü olarak tanımladığı Hizbullah ile doğrudan müzakere yapmıyor. Üst düzey bir Lübnanlı yetkiliye göre Lübnan Dışişleri Bakanı, Başbakanı ve Meclis Başkanı Hizbullah için aracı olarak hareket ediyor.

Biden yönetimi, çatışmaların tırmanması riskini kontrol altına alma çabalarına ek olarak, İsrail'in kuzeyinde ve Lübnan'ın güneyinde yerlerinden edilmiş on binlerce sivilin Gazze'deki savaş sona erdikten sonra evlerine dönebilecek kadar güvende hissetmeleri için sınır boyunca istikrarı artırmaya yönelik daha uzun vadeli bir anlaşmanın şartlarını taraflarla görüşüyor.

Biden yönetiminin desteklediği ilkelerden biri, Lübnan Silahlı Kuvvetleri'nin sınırın Lübnan tarafında tek sınır gücü haline gelmesi ve böylece Hizbullah güçlerinin İsrail sınırından uzaklaştırılması.

Görüşmelere katılanlara göre İsrailli yetkililer, İsrailli sivillerin kuzey İsrail'deki yerleşimlerine dönebilmeleri için Hizbullah savaşçılarının sınırın kuzeyine geçmeleri gereken mesafe konusunda karışık mesajlar verdiler. İsrail'in önerilerinden biri, Hizbullah güçlerinin İsrail-Lübnan sınırının en az beş kilometre kuzeyine gitmesi yönündeydi. Böylece örgütün Hamas örneğini takip ederek İsrailli sivilleri öldürmek ya da kaçırmak üzere İsrail'e çok sayıda savaşçı göndermesi ihtimali azaltılacaktı. Bir diğer öneride ise sekiz kilometre geri gitmeleri istendi.

Biden yönetimi yetkilileri, müzakerelerdeki esnekliklerini korumak için Hizbullah güçlerinin İsrail-Lübnan sınırının kuzeyinde ne kadar uzağa gitmeleri gerektiği konusunda resmi bir tutum sergilemedi, ancak mesafenin beş kilometreden fazla olması gerekebileceğine inanıyorlar.

ABD'li yetkililer, yerel kamuoyuna karşı hassas olduğunu söyledikleri Hizbullah'ın, Lübnan Silahlı Kuvvetleri mensuplarını sınıra yerleştiren bir anlaşmaya uyacağını umuyor. Hizbullah'ın deniz anlaşmasına uyma kararına ve Lübnan halkının yüzde 80'inden fazlasının bir çatışma istemediğini gösteren anketlere işaret ediyorlar.

İsrail Başbakanlık Ofisi yorum yapmayı reddetti. Hizbullah yetkilileri ise yorum taleplerine yanıt vermedi.

Amerikalı yetkililer İsrailli ve Lübnanlı muhataplarına İsrail-Lübnan sınırında sükunetin sağlanmasının İsrail'in Gazze'deki savaşı sona ermeden mümkün olmayacağını, zira bu çatışma devam ettiği sürece Hizbullah ve diğer grupların İsrail'e saldırmayı durdurmasının mümkün olmadığını söylediler.

Görüşmelerin bir diğer amacı da İsrail ve Lübnan arasında uzun süredir devam eden sınır anlaşmazlıklarını çözmenin yollarını bulmak.

Lübnanlı yetkililer Bay Hochstein'ın deniz görüşmelerindeki ara buluculuğundan cesaret alarak yaz aylarında Beyrut'taki ABD Büyükelçiliği'ne başvurdu ve İsrail ile Lübnan'ın 13 sınır noktasındaki anlaşmazlıkları çözüp çözemeyeceğini görmek için rolünü tekrarlamasını önerdi.

Bay Hochstein 7 Ekim'den önceki haftalarda taraflarla keşif görüşmelerine başladı.

Lübnan hükümeti ve silahlı kuvvetlerinin bazı unsurları, sınırın belirlenmesine yönelik bir anlaşmanın, hükümetin de bir parçası olan Hizbullah'ın baskın güç olduğu Lübnan'da ellerini güçlendireceği inancıyla görüşmeleri hızla ilerletmeye hevesliydi.

Hizbullah uzun zamandır İsrail tarafından işgal edildiğini düşündüğü Lübnan topraklarını geri kazanmak için silahlı kalması gerektiğini söylüyor. Grubun Lübnan'da halk desteğine sahip olduğu anlar olsa da, son yıllarda halkın bir kısmı grubu "diğer partiler kadar yozlaşmış ve İsrail'in Lübnan topraklarını işgalini silahlı kalmak için bir bahane olarak kullanan bir yapı" olarak görmeye başladı.

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'nde Orta Doğu güvenliği alanında kıdemli araştırmacı olan Emile Hokayem şöyle söylüyor: "Elbette Hizbullah yerel bileşenlerine karşı duyarlı ama sadece belli bir noktaya kadar. Hizbullah kendi bekasını, caydırıcılığını ya da askeri duruşunun güvenilirliğini tehlikeye atacak bir şey yapmayacaktır."

Katılımcılara göre İsrailli liderler başlangıçta görüşmeleri sürdürme konusunda Lübnanlı mevkidaşlarından daha az istekliydi.

Hochstein anlaşmazlık konusu olan 13 sınır noktası üzerinde taraflarla ön görüşmeler yaparken, 7 Ekim'de Gazze Şeridi'ndeki Hamas militanları İsrail'e ölümcül saldırılar düzenleyerek İsrail'i grubu yok etmek için bölgeyi işgal etmeye sevk etti.

Dayanışma gösterisi olarak Hizbullah savaşçıları İsrail'in kuzeyine roket atmaya başladı. İsrail ordusu da misilleme olarak güney Lübnan'daki Hizbullah mevzilerine saldırılar düzenledi.

İsrailli ve ABD'li yetkililere göre, sınır boyunca tansiyon yükselirken İsrailli liderler Lübnan'daki Hizbullah güçlerine karşı büyük bir hava saldırısı düzenlemeyi düşündü.

Hava saldırısı için bastıran İsrailli yetkililer, İsrail'in uzun zamandır Hamas'tan çok daha güçlü bir düşman olarak gördüğü Lübnanlı grup İsrail'e ateş açmadan önce Hizbullah'ı felç etmesi gerektiğini savundu.

Biden yönetimi yetkilileri, Hizbullah'ın ve Tahran'daki müttefiklerinin İsrail ile bir savaş istemediğini gösteren istihbarata işaret ederek İsrailli liderleri önerilen hava saldırısını gerçekleştirmemeye çağırdı. Amerikalı yetkililer ayrıca Hizbullah'ın İsrail saldırısının ilk şokunu çabuk atlatabileceğini ve İsrail'deki stratejik hedeflere büyük bir roket ateşi açabileceğini değerlendirdi.

ABD'li yetkililer İsrailli liderlerin önerilen hava saldırısını gerçekleştirme konusunda derin bir görüş ayrılığı içinde olduklarını ve bunun yerine Hochstein'ın 7 Ekim'den önce ara buluculuk yapmayı kabul ettiği sınır belirleme görüşmeleri temelinde Hizbullah'la diplomatik bir çözüm arayışına girmeyi kabul ettiklerini söyledi.

Görüşmelere katılanlara göre, Biden yönetimi İsrail'in anlaşmasını sağladıktan kısa bir süre sonra Bay Hochstein İsrailli liderler ile Lübnan'daki mevkidaşları arasında mekik dokumaya başladı.

Görüşmelerin en önemli odak noktası İsrail ve Hizbullah arasındaki sınır ötesi ateşi mümkün olan en düşük seviyede tutmaktı.

İsrail askeri sözcüsü Yarbay Jonathan Conricus Pazartesi günü yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki Hamas militanlarına karşı savaş başlatmasından bu yana Hizbullah'ın İsrail'e 1000'den fazla füze, roket, havan topu, insansız hava aracı ve diğer mermileri ateşlediğini söyledi. Bunun sonucunda en az dokuz İsrail askeri ve dört sivil hayatını kaybetti.

Amerikalı yetkililer Hizbullah'ın itidalli davrandığını, örgütün roketlerinin çoğunu bilinçli olarak nüfusun olmadığı bölgelere fırlatması nedeniyle İsrail'deki ölü sayısının nispeten düşük olduğunu belirtiyor.

İsrail ordusunun Lübnan'a yönelik misilleme saldırıları daha ölümcül oldu. Lübnanlı yetkililere göre 100'den fazla Hizbullah savaşçısı ve bir düzineden fazla sivil öldürüldü.

Yine de bazı İsrailli yetkililer, ABD'nin diplomatik bir anlaşmaya varamaması halinde Hizbullah'ın İsrail'e yönelik tehdidiyle mücadele edilmesi gerektiğini söylüyor.

İsrail dış istihbarat servisi Mossad'ın eski başkan yardımcısı Naftali Granot, Hizbullah'ın sınır ötesi saldırılarının İsrail'in "Hizbullah güçlerini Litani Nehri'nin kuzeyinden siyasi yollarla ya da alternatif olarak Lübnan'dan gelen tehdidi yok etmek için geniş çaplı bir savaş pahasına da olsa askeri yollarla uzaklaştırmak için" harekete geçmesi için meşruiyet yarattığını söyledi.

Birleşmiş Milletler'in 2006 yılındaki İsrail-Hizbullah savaşının ardından aldığı 1701 sayılı karar uyarınca Lübnanlı milis grubunun güçlerini Litani Nehri'nin kuzeyine çekmesi gerekiyordu. BM, Hizbullah'ın bu kararı ihlal ettiğini belirtti. BM ayrıca İsrail'i Lübnan hava sahasını rutin olarak ihlal etmekle suçladı.

Lübnanlı yetkililer, bir anlaşmaya varılması halinde İsrail'in Lübnan topraklarına yönelik hava saldırılarını durdurmak zorunda kalacağını umuyor.

ABD'nin diplomatik çabaları başarısız olur ve İsrail ile Hizbullah arasında geniş çaplı bir savaş patlak verirse, bunun her iki taraf için de sonuçları felaket olabilir. Hizbullah roketleri İsrail havaalanlarına, limanlarına ve ülkenin elektrik şebekesinin büyük bölümüne ciddi zarar verebilir. İsrail'in vereceği karşılık ise muhtemelen Lübnan'ın büyük bir bölümünü yok edecektir.

Başkan Biden'ın ulusal güvenlik danışmanı Jake Sullivan geçen hafta İsrail'e yaptığı bir ziyaret sırasında İsrail vatandaşlarının evlerine dönebilmeleri ve bunu yaparken kendilerini güvende hissetmeleri gerektiğini belirtti. Ancak ABD'nin "bu tehdidin diplomasi yoluyla halledilebileceğine ve yeni bir savaş başlatılmasını gerektirmediğine" inandığını ifade etti.


New York Times'ta yayınlanan bu analiz Mepa News okurları için tercüme edilmiştir. Analizde yer alan ifadeler yazarların kendi görüşleridir ve Mepa News'in editöryel politikasını yansıtmayabilir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.

Analiz Haberleri