Analiz | Hamas-İsrail ateşkesi nasıl uygulanacak?

Çatışmalar sürerken birbirini öldürmeye çalışan iki düşmanın subayları şimdi konuşmak zorunda.

Duraklama kararı Salı gecesi alındı, Çarşamba günü ilan edildi ve Perşembe sabahı savaşın geçici olarak durdurulması bekleniyordu.

Ancak çatışmalar durmadı ve hatta daha da şiddetlendi.

Ateşkesten önce Gazze Şehri'nin merkezine mümkün olduğunca yaklaşmaya çalışan İsrail güçlerini destekleyen hava bombardımanı devam etti.

Hamas savaşçıları, ateşkes 96 saat boyunca tüm askeri faaliyetleri durdurmadan önce mümkün olduğunca çok sayıda tank ve zırhlı personel taşıyıcıyı etkisiz hale getirmek için pusular kurdu.

Son iki gün, kara harekatının başlangıcından bu yana her iki tarafın savaşçıları için de en sinir bozucu günler olmuş olmalı.

Askeri tarihçiler, bir ateşkes ya da mütarekeden önceki saatlerde askerlerin eş zamanlı olarak yaşadıkları endişe, stres, beklenti, umut, zihinsel baskı ve varoluşsal korku üzerine ciltler dolusu yazı yazmıştır.

Nerede ve nasıl yapılırsa yapılsın tüm savaşlarda, hiçbir asker silahlar susmadan önceki son kayıp olmak istemez. Yaklaşan duraklama haberini duyduklarında, doğal tepkileri rahatlamak, çabalarını hafifletmektir, çünkü yakında tüm faaliyetlerini durduracaklardır.

Buna izin vermek yerine, subayları -kendi sivil otoritelerinden gelen emir ve baskılara uyarak- onları bir, iki ya da üç gün daha devam etmeye zorlar. Kendileri de birlik komutanı olan askerler, bu tür emirlerin birlik morali üzerindeki etkisini bildikleri için bunu yapmaktan nefret ederler ama üstlerine itaatsizlik edemezler.

En azından geçici olarak silahlarını bırakacakları "Sıfır Saati"nin gergin bekleyişi, neredeyse kesinlikle askeri kariyerlerinin en stresli zamanıdır.

Sivil yetkililer bunu kesinlikle biliyor olmalılar, öyleyse neden Sıfır Saati'nin Cuma günü sabah 7'ye kaymasına izin verdiler ve kendi askerlerinin ıstırabını uzattılar?

Bunun bir kısmı sadece sivil yetkililerden kaynaklanıyor. Ertelemenin bir nedeni olarak anlaşmanın Katar ve Hamas tarafından resmen imzalanmadığı, "sadece resmi olarak duyurulduğu" iddia ediliyor. "Serbest bırakılacaklar listesindeki isimlerin netleştirilmesi" için daha fazla bürokrasi gerekiyordu. Görünüşte gereksiz olan tüm bu engeller duraklamanın başlamasını geciktirdi.

Doğrusunu söylemek gerekirse, anlaşmanın yavaş uygulanmasının tek sorumlusu bürokrasi değil, sadece en görünür olanı, ancak askeri komutanlıkların da acelesi yoktu.

Ateşkesin işe yaraması için ilk etapta uygulanabilir hale getirilmesi gerekiyor. Politikacılar genel anlamda hemfikir: "Çatışmalara ara verelim ve insan değişimi yapalım". İfadeler niyeti ve kapsamı belirler, ancak üzerinde anlaşmaya varılanların tam olarak nasıl uygulanacağı her zaman sahadakilere, yani orduya düşer.

Bu kolay bir görev değildir: Çatışmalar sürerken birbirini öldürmeye çalışan iki düşmanın subayları şimdi konuşmak zorunda.

Birçok ateşkes ve esir değişimi gördüm, ancak büyük patronlar tarafından imzalanan siyasi bir anlaşmanın, savaş alanındaki hasımlar ince ayrıntılar üzerinde çalışmadan uygulanabildiği tek bir tane bile hatırlamıyorum, çünkü şeytan her zaman ayrıntıda gizlidir.

Başlangıç olarak, bazı subaylar anlaşmayı incelemek ve savaş alanındaki durumu bildiklerinden bunu nasıl uygulayacaklarını belirlemek üzere seçilirler. Rehineleri ve mahkumları bir taraftan diğerine götürecek otobüsler için uygun ve güvenli güzergahlar belirlemeleri, otobüslerin sivil mi yoksa askeri şoförleri mi olacağına ve muhtemelen muhafızları olup olmayacağına karar vermeleri, muhafızların silahlı olup olmayacağına karar vermeleri gerekir.

Onlara sağlık personeli eşlik edecek mi? Hangi noktada serbest bırakılacaklar ya da bir otobüs setinden diğerine transfer edilecekler?

Değişime katılan askerler düşman topraklarına geçecek mi, geçerse ne zaman ve nasıl geri dönecekler? Yolların moloz ve mayınlardan temizlenmesinden kim sorumlu ve hangi noktaya kadar? Ve daha pek çok zorlu ve karmaşık konu.

İlk teması kurmak çoğu insanın düşündüğünden daha kolaydır: Düşmanlar birbirlerinin telsiz konuşmalarını dinler ve genellikle aynı telsiz kanallarını kullanırlar. Görece sakin anlarda birbirlerine sataşırlar: Övünmek, tehdit etmek, hakaret etmek, küçümsemek, küfretmek... Ancak duraklama ilan edildikten sonra mutlaka biri diğer tarafı arar ve şöyle der: "Benim komutanım sizin komutanınızla ateşkes hakkında konuşmak istiyor."

Önce yetkilerini teyit etmeleri, sonra da genellikle her iki tarafın da önerilen buluşma yerini güvenli tutma sözü verdiği ve kaç müzakereci ve yardımcının yüz yüze görüşeceği konusunda anlaştığı bir ilk istişare düzenlemeye başlamaları gerekir.

Karşılıklı elçilerin ilk buluştuğu an en gergin andır, çünkü önemsiz görünen herhangi bir ayrıntı tüm anlaşmayı çökertebilir. İlk kim selam verecek? Temsilcilerden biri diğerinin elini sıkmayı reddederse ne olur? İsrailli bir subay, İsrail tarafı için karşısındakinin bir "terörist" olduğu düşünülürse, asker selamı verecek mi? Bazı konularda anlaşamazlarsa ne olur?

Bu kadar çok potansiyel tuzak varken, iki taraf da genellikle meseleleri netleştirmeye, gerilimi azaltmaya ve karşılıklı olarak kabul edilebilir çözümler önermeye yardımcı olabileceğine güvendikleri bir aracı kullanmayı tercih eder. Bu, müzakere eden iki tarafın da itibar kaybetmeyeceği orta yol bir yaklaşımdır.

Aracının durumu bilmesi ve geçmişte her iki tarafla da muhatap olmuş olması işe yarar. Gazze'de bu aracı Uluslararası Kızılhaç/Kızılay Komitesi olacaktır.

Perşembe günü Katar tarafından açıklandığı üzere ilk esirler Cuma günü saat 16:00'da yani çatışmaların durması gereken saatten tam dokuz saat sonra serbest bırakılacak. Bu da burada sıraladığım pek çok ayrıntının çoktan halledilmiş olduğunu gösteriyor ki bu da ihtiyatlı bir iyimserlik için sebep teşkil ediyor.

Aklımdaki tek küçük şüphe, karanlığın çökmeye başladığı bir zamanda sivillerin değişimine başlamanın pratikliği ve bilgeliği. Bir savaş bölgesinde güneş battıktan sonra herhangi bir iş yapmak asla iyi bir fikir değildir.


Al Jazeera için kaleme alınan bu analiz Mepa News okurları için Türkçeleştirilmiştir. Analizde yer alan ifadeler Mepa News'in editöryel politikasını yansıtmayabilir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.

Analiz Haberleri