Analiz | İran destekli Şii milislerin Irak'taki Sünni soykırımı bir kez daha gündemde

Bağdat yönetimi, 2013-2017 yılları arasında binlerce Sünninin İran destekli milislerce kaçırılıp, öldürüldüğünü kabul etti.

Irak Meclisi Başkanı Muhammed el Helbusi'nin İran destekli milislerin IŞİD'e karşı savaşta binlerce Sünni Müslümanı kaçırıp, zorla kaybettiği yönünde yaptığı açıklamalar ülke gündemine oturdu.

The New Arab'ın "Irak Raporu: Kaçırılan Sünniler 'savaş suçlarının' bir itirafıdır" başlıklı analizinde, İran Devrim Muhafızları Ordusu bağlantılı Şii milislerin, Irak'ta 2013 ila 2017 yılları arasında Sünni Irak halkı üzerinde baskı kurmuş olduğuna değinildi. İran destekli milislerce alıkonulan binlerce sivilin çoğu ile irtibat kesilmiş durumda ve yüzlercesinin öldürüldüğüne inanılıyor.

İran destekli milislerce kaçırılan sivillerin ailelerinin ve yakınlarının yanı sıra insan hakları örgütleri, aktivistler ve muhalefetin yıllardır zorla alıkonulan Sünni Müslümanların durumunun aydınlatılması için yaptığı çağrılar yanıtsız bırakılmıştı.

Bağdat yönetiminden yıllar sonra 'itiraf'

Ancak yıllar sonra Bağdat yönetiminden üst düzey bir yetkiliden gelen itirafla, Irak güçlerinin komutası altındaki İran destekli milislerin "mezhep savaşına yol açıp, ağır şekilde insan hakları ihlallerine yol açtığı" ortaya çıkmış oldu.

Sünnilere karşı gerçekleştirilen ihlallerde, Irak ordusundan askerlerin yanı sıra İran destekli Haşdi Şabi de yer alıyordu.

Meclis Başkanı Muhammed el Helbusi, aralık ayında yerel basın kuruluşlarından Eş Şedid kanalıyla yaptığı röportajda,  İran ve Irak destekli Şii milisleri, 2013-2017 yılları arasında zorla kaybettikleri binlerce sivilin ölümünden sorumlu tuttu.

El Helbusi, itiraflarının ardından yaptığı konuşmada, İran destekli milislerce zorla kaybedilip infaz edilen sivillerin aileleri için maddi tazminat talebinde bulundu.

Önde gelen Şii siyasi isimleri ve milis grupların komutanlarını suçlayan El Helbusi, aynı liderlerin söz konusu zulümler işlenirken yönetimde söz sahibi olduklarını aktardı.

"Öldürülen ve kaçırılan sivillerin ailelerine umut aşılandı"

Bağdat yönetimi yetkililerinin olayların yavaş yavaş ortaya çıktığı 2014'ten bu yana ailelere "aldatıcı mesajlar vererek, Şii milislerce kaçırılan sivillerin bulunacağı umudunu aşılayarak kamuoyunu yanılttığına" dikkati çeken Irak Meclisi Başkanı El Helbusi, "devletin adaleti sağlaması ve ailelerin ihtiyaçlarının 'terör mağdurları' kapsamında çözülmesi gerektiğini" vurguladı.

El Helbusi'nin ifadelerine göre, kaçırılan ve öldürülen sivillerden bazıları da erkek çocuk ve gençlerden oluşuyordu.

Irak İnsan Hakları Gözlemevi, Meclis Başkanının yaptığı röportaj sonrasındaki bir açıklamada, söz konusu 'itirafların' Irak'ta IŞİD'e karşı savaşta zorla kaybedilen Sünnilerin silahlı Şii milislerin elinde infaz edildiğinin göstergesi olduğunu ifade etti.

"Dış İlişkiler Bürosu - Irak" analisti Ahmed el Mahmud The New Arab'a verdiği demeçte, "El Halbusi, aslında Irak hükümetinin kendi halkı olan Sünni Araplara karşı mezhepsel bir soykırıma dahil olduğunu teyit etti." diye konuştu.

Ahmed el Mahmud'a göre, El Helbusi'nin ifadeleri, "mevcut yönetimdeki siyasetçiler dahil Irak hükümetinin, mezhepsel kimlikleri sebebiyle Sünnilerin toplu kaçırılmasından ve kıyımdan geçirilmesinden haberdar olup bu duruma göz yumduğunu" gün yüzüne çıkarıyor.

Iraklı analist ayrıca, hükümetin, "IŞİD'e karşı savaşı bir 'kılıf' olarak kullanması sebebiyle Sünnileri kısmen ya da tamamen yok etme girişimlerinin 'soykırıma' denk tutulabileceğinin" altını çiziyor.

Bağdat yönetimi, Şii milislerin katliamına göz yumdu

Sünnilerin kaçırılıp öldürüldüğü yıllar içerisinde olaya ilişkin bildiriler yayımlayan insan hakları örgütleri, Iraklı yetkilileri, denetlemeden kaçındıkları Şii milislere insan hakları ihlali ve savaş suçu işleme konusunda 'tam yetki' vermekle suçladı. Böylece İran destekli Şii milislerin, Sünnilere karşı işledikleri ihlalleri cezasız kalacakları bilinciyle gerçekleştirdiğine inanılıyor.

Sünnilere karşı sistematik bir duruma evrilen ihlaller, Irak yönetimi yetkilileri gözünde 'münferit eylemler' olarak nitelendiriliyordu. 2016'da Irak Başbakanı olan Haydar el İbadi, İran destekli milislerin Sünnilere karşı gerçekleştirdiği katliamları 'münferit olaylar' olarak tanımlamaktaydı. Hatta IŞİD'e karşı savaşta Irak silahlı kuvvetlerinin itibarını zedeleyeceği ihtimaline karşılık El İbadi, söz konusu ihlallerin 'çok sık' gündeme getirilmemesi için girişimlerde bulundu.

Irak'taki Şii Necef Havzası'nın 1999'dan bu yana lideri olan 91 yaşındaki İranlı Ali Sistani'nin IŞİD'e karşı savaşta tüm erkeklerin yer alması yönündeki fetvası, Haşdi Şabi'nin kurulmasının öncüsü olmuştu.

Dönemin Irak Başbakanı Haydar el İbadi'nin onayıyla, Haşdi Şabi'nin orduya ait haklardan yararlanması ve Irak ordusu çatısı altına girmesi kolaylaştırılmıştı.

El İbadi'nin onayıyla birlikte Haşdi Şabi artık Irak'ın savunma bütçesinden de yararlanabiliyordu. Tüm bunlar, Haşdi Şabi'nin Irak siyasetine girmesiyle ve İran destekli Koordinasyon Çerçevesi'nce temsil edilir hale gelmesiyle sonuçlandı.

Kaynak: Mepa News

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.

İlgili Haberler

Avrupa Birliği'nden İran Devrim Muhafızları açıklaması
İran Dışişleri Bakanı, Hizbullah lideri Nasrallah ile bir araya geldi

Analiz Haberleri