Arap ve İslam ülkeleri liderleri İsrail'in maddeleri değiştirmesine rağmen Gazze planını destekliyor

Kaynakların verdiği bilgiye göre, Hamas'a belirgin eksikliklerine rağmen anlaşmayı kabul etmesi için ‘maksimum baskı’ uygulanıyor.

Middle East Eye | Tercüme: Mepa News

ABD destekli Gazze barış planının taslakları haftalardır Orta Doğu başkentlerinde dolaşıyordu. Bölgedeki önemli ülkelerin liderleri, Salı günü kamuoyuna açıklanmasından saatler önce bile planın içeriğinden emindiler.

Ancak ABD Başkanı Donald Trump 20 maddelik planını açıkladığında, Middle East Eye'a konuşan bazı bölgesel kaynaklar, anlaşmayı onaylayan liderlerin kendilerine sunulan ilk taslaklar ile son versiyon arasındaki büyük farklılıklar karşısında hazırlıksız yakalandığını söyledi.

En şaşırtıcı değişiklikler, anlaşmanın bir parçası olarak serbest bırakılacak Filistinlilerin sayısı ve İsrail'in Filistin bölgesinden çekilmesine yönelik aşamalı yaklaşımla ilgiliydi.

Kaynaklara göre Trump planı İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun istekleriyle daha uyumlu hale getirmiş görünüyor.

Daha önce Gazze'den alıkonulan 1.700 erkek, kadın ve çocukla birlikte yüzlerce Filistinli mahkumun serbest bırakılacağı belirtilirken, şimdi sadece 250 mahkum tutuklularla birlikte serbest bırakılacak.

İlk taslaklar Gazze'ye günde 600 yardım kamyonunun girmesini zorunlu kılarken, yeni versiyonun muğlak dili böyle bir taahhütte bulunmuyor.

Yönetim konusunda da mutabakata varılan hususlarda değişiklikler yapıldı: Gazze, Trump ve İngiltere'nin eski başbakanı Tony Blair tarafından yönetilecek bir “Barış Kurulu” tarafından yönetilecek ve uluslararası istişare devre dışı bırakılacaktı.

Bu arada, Filistin polisini eğiterek güvenliği devralması planlanan “Uluslararası İstikrar Gücü” (ISF) aniden İsrail kontrolünün arttığını gösteren geniş yetkilere sahip oldu.

İsrail askerlerinin çekilmesi net bir tarih verilmeden kademeli olarak gerçekleştirilmekle kalmadı, aynı zamanda çevreye bir “güvenlik bölgesi” eklenmesi de Gazze'de kalıcı bir varlığa işaret ediyor gibi görünüyor.

Bölgedeki bir kaynak MEE'ye şunları söyledi: "Türkiye, Mısır, Ürdün ve diğerlerinin özellikle uluslararası güç oluşturulması konusunda belirli itirazları vardı. Ancak aynı ülkeler, Trump'ın İsrail'in Batı Şeria'yı ilhakını tanımayı reddetmesi ve ABD'nin Filistinlilerin Gazze'de kalmasına izin verileceği taahhüdü gibi önemli tavizler elde ettiklerine de inanıyorlar. İsrail de plan kapsamında Gazze Şeridi'ni kalıcı olarak işgal etmemeyi kabul etti."

Mısırlı üst düzey bir siyasi kaynak, Mısır lideri Abdülfettah Sisi ve BAE'li mevkidaşı Muhammed bin Zayid'in, ülkelerinin yeniden inşa ve insani yardıma nasıl öncülük edebileceği ve bunlardan nasıl faydalanabileceği konusuna odaklandıklarını söyledi.

Mısılı kaynak, "Gazze'nin yeniden inşası Mısır için enkaz kaldırmadan altyapı geliştirme ve kentsel projelere kadar uzanan büyük bir ekonomik fırsatı temsil ediyor. Bu tür operasyonlar doğrudan ve dolaylı olarak milyarlarca doları Mısır'a aktaracak ve uzun vadede ekonomisini güçlendirecektir" dedi.

Kaynak ayrıca Gazze'den yüz binlerce Filistinlinin Sina Yarımadası'na sürülmesi tehdidinin de sona ereceğini söyledi.

Kaynak, “Trump'ın Gazze'deki savaşı durdurma planını kabul etmek, Kahire ile Tel Aviv arasında derin bir gerilim kaynağı haline gelen yer değiştirme planını tamamen sona erdirecektir” diye ekledi.

Hamas üzerinde baskı

Bazı maddelerden duyulan memnuniyetsizliğe rağmen Türkiye, Katar ve Mısır'dan yetkililer Salı günü Doha'da hızlı bir şekilde bir araya gelerek Hamas'ı Trump'ın önerisine olumlu yanıt vermeye teşvik etti.

Aslında Hamas üzerindeki baskı Salı günkü açıklamadan önce de artıyordu.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan hafta sonu basına verdiği demeçte ABD'nin İsrail'i planı kabul etmeye ikna etmekle görevli olduğunu, Türkiye ve diğer bölgesel aktörlerin ise Filistinlileri ikna etmeye odaklanacağını söyledi.

Mısırlı siyasi kaynağa göre Muhammed bin Zayid ve Sisi Kahire'de yaptıkları son toplantıda “Hamas'a anlaşmayı kabul etmesi için azami baskı uygulamaya” karar verdiler ve anlaşmanın kamuoyuna duyurulmasının ardından kendi desteklerini hızlı bir şekilde açıklamanın önemli olduğu konusunda mutabık kaldılar.

Middle East Eye'a konuşan üst düzey bir Mısırlı güvenlik kaynağı, “Mısır Genel İstihbarat Şefi Hasan Reşad, Sisi'nin doğrudan talimatıyla hareket ederek, Hamas'ı planı kabul edeceğini ilan edeceği bir açıklamaya hazırlamaya başladı.

Güvenlik kaynağı, “Kahire ve Doha da Trump'ın planından haberdar olur olmaz hamlelerini koordine etmeye başladı” dedi ve ekledi:

“Hamas liderlerine resmi açıklamanın hemen ardından, bunun savaşı sona erdirmek ve Filistin halkının acılarını dindirmek için son fırsat olduğu vurgulanarak, şartlar hakkında bilgi verildi.”

Fırtınalı toplantı

Trump bir hafta önce Birleşmiş Milletler Genel Kurulu çerçevesinde New York'ta çoğunluğu Müslüman ve Arap olan ülkelerin liderleriyle bir araya geldi.

Mısırlı bir diplomatik kaynak tarafından “fırtınalı” ve “dostane olmaktan uzak” olarak tanımlanan 45 dakikalık görüşmede ele alınan ana konulardan biri Uluslararası İstikrar Gücü oldu.

Kaynağa göre Trump toplantıya katılan tüm ülkelerden -Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya, Pakistan, Türkiye, Suudi Arabistan, Katar ve Mısır- bu güce asker katkısında bulunmalarını istedi.

Trump'ın açıklamasının ardından sekiz ülke de Gazze planını memnuniyetle karşıladıklarını ve sonuçlandırılmasına yardımcı olmaya hazır olduklarını ifade eden ortak bir bildiri yayınladı.

Ancak bu olumlu sözlere rağmen, kapalı kapılar ardında bu ülkelerde askerlerinin Gazze'de konuşlandırılması konusunda ciddi endişeler var.

"Bu gücü kim yönetecek? Ne zaman müdahale edileceğine kim karar verecek? Angajman kuralları ne olacak?" diye sordu ikinci bir üst düzey bölge yetkilisi ve ekledi: “Bu soruların hepsinin tartışılması gerekiyor.”

İkinci yetkili, böyle bir gücün hayata geçirilebilmesi için Arap ve Müslüman ülkeler, ABD, İsrail ve Filistin temsilcilerinin katılımıyla daha fazla müzakerenin gerekli olacağını öne sürdü.

Kaynak, Türkiye, Ürdün ve Mısır'ın uluslararası toplum nezdinde resmi bir boyut kazanması için BM Güvenlik Konseyi'nin onayını almaya çalıştığını ancak ABD ve İsrail'in bunu taslak plandan çıkardığını da sözlerine ekledi.

Yetkili, “İsrailliler BM'nin Filistin'le ilgili hiçbir konuya müdahil olmasını istemiyor” dedi.

Ankara'nın tutumunu bilen bir Türk kaynak, Türkiye'nin Gazze'ye asker göndermeyi düşündüğünü, ancak bunun gücün yapısı ve liderliği gibi değişkenlere bağlı olduğunu söyledi.

Ancak İsrail'in düşüncelerini bilen bir kaynak Netanyahu'nun Türkiye'nin böyle bir misyona katılmasına karşı çıkacağını söyledi.

Kaynak, “Yine de Hamas Türkiye'nin katılımı konusunda ısrarcı olabilir” dedi.

Hamas'ı yurtdışında hedef almak

Planın diğer unsurları da rahatsız edici derecede belirsizliğini koruyor.

Örneğin, teknik komite ya da “Barış Kurulu” olarak adlandırılan yapı altında Gazze'nin nasıl yönetileceği henüz netlik kazanmış değil.

Çözüme kavuşturulmamış bir diğer konu da Trump'ın planı kapsamında Gazze'den ayrılmayı tercih edebilecek Hamas üyeleriyle ilgili.

İsrail, geçtiğimiz dönemde nerede ikamet ettiklerine bakmaksızın tüm Hamas liderlerini takip etme ve öldürme sözü verdi.

Doha'ya 9 Eylül'de düzenlenen bir saldırı hedeflediği Hamas liderlerini öldürmeyi başaramadı ama yine de söz konusu saldırı Körfez Arap ülkelerini derinden sarstı.

Middle East Eye'ın geçtiğimiz dönemde yayınlanan haberinde de Mısır'ın İsrail'in kendi topraklarında da Hamas liderlerine suikast girişimleri tertiplediğini ortaya çıkardığını belirtilmişti.

Trump'ın planı Hamas tarafından kabul edilirse, bazı üyelerinin Türkiye, Mısır ya da muhtemelen Suudi Arabistan'a taşınması bekleniyor.

Ancak bölgesel kaynaklar, bu devletlerin İsrail'in gelecekte Hamas'a saldırı düzenlemekten kaçınacağına dair güvence almadıklarını söyledi.

Bölge ülkeleri, onlara ev sahipliği yapmanın kendi topraklarını İsrail'in misillemesine maruz bırakabileceğinden endişe ediyor.

Plan kapsamında güvence istemelerine rağmen İsrail ve ABD bu güvenceyi vermeye yanaşmadı.

Kaynak: Mepa News

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.

Haberler Haberleri