Atiye Abdurrahman, gerçek adıyla Cemal İbrahim Aştivi el Misrati veya daha çok bilinen künyesiyle Atiyetullah el Libi, Libya asıllı cihat yanlısı lider.
Hayatının ilk yılları
Atiyetullah el Libi 1969 yılında Libya'nın Misrata kenti yakınlarındaki Zevabi'de dünyaya geldi. Doğduğu yıl Libya'da Muammer Kaddafi bir askeri darbe gerçekleştirmişti ve ülke büyük bir sosyal dönüşümün eşiğinde yer alıyordu.
Gerek ailesinden gerekse çevresinden iyi bir İslami eğitim aldı. Bu doğrultuda aktif bir İslam davetçisi olarak yetişti. Gençlik yıllarında Misrata ve çevresinde İslami davet faaliyetlerinde bulundu, Kaddafi rejimine karşı eleştirileriyle dikkat çekti. Müslümanları "Kaddafi rejiminin batıl olduğuna" dair bilgilendirmek için gayret gösterdi.
İçerisinde yer aldığı İslami kesime yönelik baskı ve tutuklama dalgalarının ardından 1989 yılında Libya'dan ayrılarak Cezayir'e gitti. Burada Ali bin Hac, Abbas Medeni gibi önemli isimlerin ders halkalarında bulundu. Daha sonra ise Mısır'a geçerek Mısır Cihad Cemaati ile temas kurdu ve Afganistan'a gitmeye karar verdi.
1989 yılında henüz 21 yaşındayken savaşa katılmak üzere Afganistan'a gitti. Afganistan'a gittiği dönemde Sovyetler Birliği ülkeden henüz çekilmişti ancak Kabil merkezli komünist rejimi desteklemeye devam ediyordu. Cihat yanlısı gruplar da bu rejimi devirmek için yoğun bir savaş içerisine girişmişti.
Böyle bir süreçte Afganistan'a giden Atiyetullah el Libi ilk olarak bir süre Libya Savaşçı İslami Cemaati ile birlikte savaştı. Ardından Usame bin Ladin öncülüğündeki Arap gönüllülerle birlikte hareket etmeye karar verdi. El Kaide'ye henüz kuruluş sürecindeyken dahil oldu ve birçok operasyonda yer aldı. Ayrıca bölgede ilim tahsiliyle meşgul oldu, gerek Afganistan'da gerekse diğer bölgelerde, özellikle Moritanyalı İslam alimlerinden dersler aldı. Bu süreçte Moritanya'ya da giderek ilim tahsil etti.
Cezayir ve Sudan tecrübeleri
Afganistan'da iç çatışmaların başlamasıyla birlikte, gönüllü yabancı savaşçılar bu çatışmalara dahil olmamak için kendilerine gidebilecekleri yeni bölgeler arıyordu. Atiyetullah el Libi de Usame bin Ladin ile birlikte Sudan'a geçti ve buradaki çalışmalara katıldı. İslami ilim tahsiline Sudan'da da devam etti ve birçok ilim alanında kendisini derinleştirdi.
Atiyetullah el Libi, 1995 yılında Cezayir'de devam eden savaşa katılmak üzere, Usame bin Ladin'in yönlendirmesiyle bölgeye gitti. Ancak buradaki tecrübesi, Cezayir'deki cihat yanlısı grupların çatı oluşumu olan Silahlı İslami Cemaat'in (GIA) yaşadığı süreç üzerinden şekillenecekti. GIA ilk liderlerinin öldürülmesinin ardından daha aşırı ve tekfirci görüşleri benimseyen, genç bir kesimin liderliği altına girdi. Bu süreçle birlikte grup daha aşırı fikirleri benimsedi ve sivillere yönelik katliamlar gerçekleştirdi. Bu katliamlar özellikle Cezayir istihbaratının da içerisine dahil olması ve birçok sivil katliamı gerçekleştirmesiyle, iç savaş sürecini İslami kesimin aleyhine çevirdi.
Atiyetullah el Libi, bu gruba yönelik eleştirilerde bulundu ve buradaki deneyimlerini ilerleyen yıllarda "Cezayir Tecrübesi" adıyla kitaplaştırdı. Söz konusu grup tarafından uzun bir süre ev hapsine benzer şartlarda tutulan ve öldürülmek istenen Atiyetullah el Libi bir süre sonra bölgeden kurtulmayı başardı.
Afganistan'a dönüş
2000 yılında Afganistan'a yeniden döndü, burada Taliban tarafından kurulan Afganistan İslam Emirliği çatısı altında medreselerde dersler verirken El Kaide içerisindeki çalışmalarını da sürdürdü. ABD ve NATO işgalinin gerçekleştiği 2001 yılından sonra da burada kalarak savaşa devam etti.
2003 yılı geldiğinde ABD'nin Irak'a yönelik başlatmayı planladığı işgal artık kaçınılmaz bir hal almış, cihat yanlısı gruplar da bu işgale karşı hazırlık içerisine girmişti. Bu süreçte Usame bin Ladin, Atiyetullah el Libi'yi Irak'taki savaşı komuta eden isimlerden Ebu Musab ez Zerkavi'ye destek amacıyla Irak'a gönderme kararı aldı. Ancak Atiyetullah el Libi uzun uğraşlarına rağmen Irak'a girmeyi başaramadı ve Afganistan'a geri döndü.
Afganistan'a döndükten sonra cihat yanlılarına liderlik eden isimlerden biri olmaya devam etti. Gerek dünyadaki konulara dair siyasi hakimiyeti gerekse ilmi birikimi sebebiyle bu grupların önde gelen isimleri arasında yer aldı. Usame bin Ladin ve Mustafa Ebu'l Yezid'in ardından El Kaide içerisindeki en üst düzey isimlerden biri olarak gösteriliyordu.
Bu kapsamda birçok cihat yanlısı savaşçıyı eğiten Atiyetullah el Libi, ayrıca yayınladığı videolar ve yaptığı derslerle de öne çıktı, birçok eser kaleme aldı. Bu süreçte oğullarından biri olan 15 yaşındaki İbrahim, 2008 yılının başlarında bir Amerikan bombardımanında yaşamını yitirdi.
Atiyetullah el Libi, savaşa devam ettiği sırada 22 Ağustos 2011 tarihinde bir Ramazan günü Kuzey Veziristan'da ABD'nin insansız hava araçları tarafından düzenlenen bir saldırıda 14 yaşındaki oğlu İsam ile birlikte hayatını kaybetti.
Kaynak: Mepa News