Ayasofya Camii restorasyona alındı

1935 yılında, Türkiye'yi laik bir ülkeye dönüştüren Mustafa Kemal, binayı cami olmaktan çıkarıp müzeye dönüştürmüştü.

Aslında Ayasofya Camii değişime yabancı değil. Yüzyıllar boyunca şehrin mimari mücevheri kiliseden camiye, camiden müzeye ve tekrar camiye dönüştü.

Ancak bugünkü renovasyon sadece 1.488 yıllık mücevherin harikalarını restore etmeyi değil, aynı zamanda İstanbul'un beklediği bir sonraki depremde de ayakta kalmasını sağlamayı amaçlıyor.

Başlatılan çalışmalar nedeniyle Ayasofya Camii'nin belli bölümlerine iskeleler kurulmuş durumda ve renovasyon sürecinin uzun bir dönem sürmesi bekleniyor.

Restorasyonda çalışan mimarlardan Hasan Fırat Diker AFP'ye yaptığı açıklamada, Dünya Mirası Listesi'nde yer alan ve Türkiye'nin en çok ziyaret edilen simgesi olan Ayasofya'nın “sürekli sorunları olduğunu” söyledi.

Bu nedenle yüzyıllar boyunca çok sayıda ve parça parça yeniden yapılanma geçirdiğini de sözlerine ekledi.

Diker, şu anki restorasyonda kubbe, duvarlar ve minareler de dahil olmak üzere Ayasofya'nın ilk kez “kampsamlı bir restorasyondan” geçirileceğini söyledi.

MS 537 yılında, daha önceki kiliselerin bulunduğu yerde ilk kez inşa edildiğinde Ayasofya, o dönemde Konstantinopolis olarak bilinen şehri yöneten Bizans İmparatorluğu'nun mimarisinin parlak bir örneği olarak öne çıktı.

Şehrin 1453 yılında Fatih Sultan Mehmed tarafından fethedilmesinin ardından kilise olan yapı camiye çevrildi.

1935 yılında, Türkiye'yi laik bir ülkeye dönüştüren Mustafa Kemal, binayı cami olmaktan çıkarıp müzeye dönüştürdü.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da 2020 yılında Ayasofya'yı yeniden camiiye çevirdi.

Aktif bir sismik bir fay hattının sadece birkaç kilometre uzağında bulunan 16 milyonluk şehirdeki pek çok bina gibi Ayasofya da günümüz deprem standartlarına uygun bir yapı değil.

Kubbesi 558 yılındaki bir depremde çökmüş ve yapı o tarihten bu yana kenti vuran diğer depremlerde de hasar görmüştür.

Çalışmaları denetleyen bilimsel komitenin bir üyesi olan Ahmet Güleç, restorasyonun ana amacının “binayı bir sonraki büyük depreme karşı güçlendirmek” olduğunu, böylece antik yapının “olayı mümkün olan en az hasarla atlatabileceğini” söyledi.

Mimar Diker ise uzmanların şu anda kubbeyi en iyi nasıl güçlendireceklerini ve restore edeceklerini belirlemek için çalıştıklarını söyledi.

Caminin iç kısmında şimdilik herhangi bir iskele bulunmuyor. Ancak ilerleyen dönemde içeriye, uzmanların kubbedeki resim ve mozaikleri restore edecekleri bir platformu desteklemek üzere dört büyük sütun dikilecek.

Ayasofya her ne bugün cami statüsünde olsa da aynı zamanda müze olarak da ziyaret edilen hibrit bir yapı niteliğinde. Tarihi yapı geçen yıl 7.7 milyon ziyaretçiyi geniş iç mekanında ağırladı.

Bu ziyaretçilerin yaklaşık 2.1 milyonu, giriş bileti için 25 euro ödeyen ve yılda milyonlarca Avro gelir elde eden yabancı turistlerdi.

Yetkililer, en az birkaç yıl sürmesi beklenen çalışmalar sırasında içeride kurulacak iskelelerin ziyaretçileri etkilemeyeceğini umuyor.

Yetkililer yenileme çalışmalarının ne kadara mal olacağını ise açıklamadı.

Güleç, “Amaç, çalışmalar sırasında ziyaret ve ibadetlerin devam etmesi” dedi.

Kaynak: Mepa News, Ajanslar

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.

Haberler Haberleri