İngiltere, Kanada, Avustralya ve Portekiz Pazar günü, iki devletli bir çözümü teşvik etmeyi amaçlayan bir hareketle bir Filistin devletini tanıyarak İsrail'in öfkeli tepkisini üzerlerine çektiler.
Geleneksel olarak İsrail'in müttefiki olan Batılı dört ülkenin kararı, Filistinlilerin işgal altındaki topraklardan bağımsız bir ülke kurma arzusunu destekleyen 140'tan fazla ülkeyle aynı çizgiye geldi.
İngiltere'nin kararı, İkinci Dünya Savaşı sonrasında İsrail'in "modern bir ulus" olarak kurulmasında oynadığı büyük rol göz önüne alındığında özel bir sembolizm taşıyor.
Başbakan Keir Starmer, “Bugün, Filistinliler ve İsrailliler için barış ve iki devletli bir çözüm umudunu canlandırmak üzere, Birleşik Krallık Filistin Devletini resmen tanımaktadır” dedi ve ekledi:
"Gazze'de insan eliyle yaratılan insani kriz yeni derinliklere ulaşıyor. İsrail hükümetinin Gazze'ye yönelik acımasız ve artan bombardımanı, son haftalardaki saldırılar, açlık ve yıkım kesinlikle kabul edilemez."
Aralarında Fransa'nın da bulunduğu diğer ülkelerin de bu hafta New York'taki Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda aynı yönde bir açıklama yapmaları bekleniyor.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bu hamleyi kınadı.
“7 Ekim'deki korkunç katliamın ardından bir Filistin devletini tanıyan liderlere açık bir mesajım var: Terörizme büyük bir ödül veriyorsunuz” diyen Netanyahu, Filistinli grup Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e düzenlediği saldırıya atıfta bulundu.
Netanyahu ayrıca, "Size bir mesajım daha var: Bu gerçekleşmeyecek. Ürdün Nehri'nin batısında bir Filistin devleti kurulmayacak." ifadelerini kullandı.
Yerel sağlık yetkililerine göre İsrail'in Gazze'deki soykırımı tamamına yakını sivil 65.000'den fazla Filistinlinin ölümüne, on binlercesinin yaralanmasına, kıtlığın yayılmasına, çoğu binanın yıkılmasına ve nüfusun büyük bir kısmının -çoğu kez birden fazla kez- yerinden edilmesine neden oldu.
Filistinliler karardan memnun
İsrail işgali altındaki Batı Şeria'nın El Halil kentinde yaşayan bir Filistinli olan Şeref el Terda, “Yaşadıkları çileli süreçte Filistinlilere destek olmak dünyadaki her saygın ve özgür insanın insanlık görevidir ve İngiltere'nin rolü de bu çerçevede yer almaktadır” dedi.
Hamas bu adımı memnuniyetle karşıladı ancak Gazze'deki savaşı sona erdirecek ve İsrail'in Batı Şeria'yı ilhak etmesini önleyecek “pratik tedbirlerin” de buna eşlik etmesi gerektiğini söyledi.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, tanınmanın “Filistin Devleti'nin İsrail Devleti ile güvenlik, barış ve iyi komşuluk içinde yan yana yaşamasının” önünü açacağını söyledi.
İngiltere'nin kararını teyit etmek üzere Abbas'a mektup yazan Starmer, Londra'nın 1917'de bir Yahudi anavatanını desteklediğini ve aynı zamanda Yahudi olmayan toplulukların haklarını koruma sözü verdiğini belirtti.
Batılı hükümetler, Gazze'de giderek artan ölü sayısı, açlıktan ölen çocukların görüntüleri ve devletlerinin İsrail'i dizginleyememesi, hatta silah sağlamaya devam etmesine kızan birçok parti ve halkın baskısı altında.
Londralılar Pazar günü karışık tepkiler dile getirdi.
56 yaşındaki hayır kurumu yöneticisi Michael Angus, “Çok şey olması ve o bölgeye barışın gelmesi gerekiyor” dedi. “Bu, o insanların ev diyebilecekleri bir yere sahip olmaya hakları olduğunu kabul etmenin ilk adımıdır.”
Ülkesinin kararını açıklayan Kanada Başbakanı Mark Carney, bunun barış içinde bir arada yaşama ve Hamas'ın yok edilmesini isteyenlere güç vereceğini söyledi. Carney, “Bu hiçbir şekilde terörizmi meşrulaştırmaz ve terörizmi ödüllendirmez” diye ekledi.
Portekiz Dışişleri Bakanı Paulo Rangel ise bu tanımanın “Portekiz dış politikasının temel bir çizgisi” olduğunu söyledi. Portekiz'in New York'taki Birleşmiş Milletler daimi temsilciliği merkezinde gazetecilere konuşan Rangel şunları söyledi: “Portekiz adil ve kalıcı bir barışa giden tek yol olarak iki devletli çözümü savunmaktadır... ateşkes en acil şekilde sağlanmalıdır.”
İsrail'in en yakın müttefiki olan ABD, üç müttefikinin Filistin devletini tanıma kararına ilişkin henüz bir yorum yapmadı ancak Başkan Donald Trump daha önce böyle bir adıma karşı olduğunu açıkça ifade etmişti.
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, kabinenin İsrail işgali altındaki bir başka Filistin toprağı olan Batı Şeria'da egemenlik uygulamasını önereceğini söyledi. Bu da 1967 savaşında ele geçirilen toprakların fiilen ilhakı anlamına gelecek.
Kaynak: Mepa News, Reuters