Cumartesi günü Hizbullah, eski Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın İsrail'in Beyrut'un güney banliyölerindeki merkez karargahına düzenlediği saldırıda öldürülmesinin birinci yıldönümü münasebetiyle bir anma programı gerçekleştirdi.
Hizbullah'ın mevcut lideri Naim Kasım yaptığı konuşmada suikastın ardından geçen bir yıllık süreci değerlendirerek partinin son aylardaki söylem ve politikalarını belirleyen temel unsurları vurguladı.
Kasım, Hizbullah'ın “İsrail'in direnişi sona erdirme hedefine ulaşmasını engellemeyi” başardığını vurgulayarak, partinin “silahsızlanmaya izin vermeyeceğini ve bir Kerbela çatışmasıyla karşı karşıya kalacağımızı çünkü varoluşsal bir savaşta olduğumuzu” söyledi.
Lübnan ordusunun silahlandırılması
Hizbullah lideri Naim Kasım, ABD'nin “Lübnan ordusunu silahlandırma politikalarıyla” askeri kurumu Hizbullah'a karşı bir savaş aracına dönüştürmeye çalıştığını söyledi.
ABD'nin amacının “Lübnan'ı savunmak için orduyu silahlandırmak değil, Hizbullah'la savaşmak olduğunu” söyleyen Kasım, bu hareket tarzının nihayetinde “Lübnan'ı bitirmeye ve İsrail varlığına ilhak etmeye” hizmet ettiğini sözlerine ekledi.
Kasım konuşmasında Hizbullah'ın “sahada” olduğu ve her türlü saldırıya karşı “savunmaya hazır” olduğu yineledi.
Naim Kasım, "İsrail-Amerikan işbirliğinin bir sonucu olarak Hizbullah ve Lübnan'a yönelik tehlikenin varoluşsal olduğu" uyarısında bulunarak, İsrail'in Lübnan'ın güneyinde işgal ettiği beş noktadan çekilmeyeceğini belirtti.
Hizbullah'ın çöküşü
Naim Kasım, İsrail'in saldırganlığını sürdürdüğünü, ABD'nin ise “İsrail'in güç kullanarak elde edemediğini siyaset yoluyla elde etmek için” siyasi baskısını sürdürdüğünü, düşmanın aldığı ağır darbelerden sonra Hizbullah'ın çöküşü üzerine bahis oynadığını, ancak partinin “inisiyatifi yeniden ele aldığını, saflarını onardığını, yeni bir liderlik seçtiğini, şehitlerden sonra yeni liderler geldiğini, savaşmaya ve direnmeye devam ettiğini, bunun da İsrail'in hedeflerine ulaşmasını engellediğini” kaydetti.
Kasım, geçen yıl yaşananların yerel bir çatışmayla sınırlı olmadığını, bunun yerine “İsrail'in yayılmasını sağlamak için direnişi sona erdirmeyi amaçlayan ABD-Avrupa destekli büyük bir küresel savaş” olduğunu savundu. Bununla birlikte, “İsrail saldırganlığı, onurlu direniş savaşçılarının varlığıyla hedeflerine ulaşamayacaktır” dedi.
Filistin meselesi
Konuşmasında ulusal meselelere de değinen Kasım, “Filistin davasını sona erdirme girişimi” konusunda uyarıda bulunarak “Lübnan'ın güçlü olması ve direnişin gücünün temeli olması” çağrısında bulundu.
Kasım, "Lübnan'ı inşa etmenin herkesin ortak görevi olduğunu ve partinin iç birlik ve Lübnan'ın yeniden doğuşu için çalışmaya istekli olduğunu" vurguladı.
Kasım ayrıca, "Hizbullah, milliyetçi giysiler giymiş olsa bile İsrail'e hizmet eden her türlü projeye” karşı çıkacaktır." ifadelerini kullandı.
Taif Anlaşmasının uygulanması
Kasım, “Lübnan'ın İsrail işgalinden kurtarılmasını öngören” Taif Anlaşmasının uygulanması çağrısında bulundu ve Lübnan hükümetinden “görevini yerine getirerek yeniden inşaya başlamasını ve egemenliği gündeminin en üst sırasına koymasını” istedi.
Lübnan'ın “1701 sayılı Karar kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirdiğini” vurgulayarak İsrail'in de yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiği mesajını verdi.
Kaynak: Mepa News