Hukuk sanayi devrimine yetişemiyor

Günün birinde nesneler sadece veri üretmekle koymayıp, kendiliklerinden ka­rar verip ona göre hareket etmeye başlarsa, ne ola­cak?

Kendiliğinden giden otomobil kaza yaparsa, sorumlu kim olacak? Yapay zeka devreye girince fikri mülki­yet ortadan kalkacak mı? Günün birinde nesneler sadece veri üretmekle koymayıp, kendiliklerinden ka­rar verip ona göre hareket etmeye başlarsa, ne ola­cak? Yasalar dijitalleşmenin hızına yetişemiyor.

Uluslararası Otomobil Federasyonu (FIA) mühendisleri rastgele seçtikleri BMW marka iki aracın veri tabanında otomobil sahiplerini tedirgin edecek kayıtlara rastladılar. Aracın kaç kilometrede olduğundan motorun azami devrine, sert frende emniyet kemerlerinin otomatik reaksiyonuna ve en son nere­de park ettiğine kadar sayısız verinin aracın elektronik beyninde kayıtlı olduğu ortaya çıktı. Otomobil tedarikçisi Bosch şirketinin bilgisayar uzmanı Philipp Haas buna şaşmamak gerektiğini, mod­ern otomobillerin sayısız algılayıcı ve otomatik kumanda tertibatıy­la donatıldığını belirtiyor ve “Ortalama 50 kadar otomatik kumanda aygıtının bulunduğu otomobillerin her anının teknik balamdan oku­nup anlaşılır hale getirilmesi son derece kolay”, diyor. Aracın inter­net bağlantısının da bulunması durumunda veri tabanındaki bütün bilgiler imalatçı şirket tarafından da okunabiliyor.

Sürücünün dikkatli mi olduğu yoksa yolda sınırları zorlar bir sürüş tarzım mı benimsediği ile ilgilenenler az değil. Otomotiv­ciler bu veriler sayesinde araçlarım daha da geliştirebildikleri gi­bi garantiyle ilgili anlaşmazlıklar için de ‘delil' toplayabiliyorlar. Sigorta şirketleri de poliçelerini araç sahibinin sürüş tarzına gö­re ayarlayabilmek için bu bilgilere ihtiyaç duyuyor. Bosch ve di­ğer tedarikçi şirketler için de yeni fırsatlar doğuyor. Philipp Haas, otomobil imalatçılarımı! Tam olarak hangi verileri toplamak iste­diklerinin henüz bilinmediğini ve bu nedenle bütün ürünlerini iletişim şebekesiyle birbirine bağlayacaklarım söylüyor. Haas, “Dijitalleşme dalgası her yeri sardı. İletişim ağlarıyla toplanan veriler ek pazarlama imkânları yaratabiliyor”, diyor.

Vatandaş ise şaşkın. “Hani kişisel bilgilerin kullanılması yasa­larla sınırlanmıştı?”, diyor. Prensip olarak o da haklı ama dijitalleşmenin yarattığı ticari imkânlar öylesine fazla ki, özel şirketler teknolojik gelişmeyi engelleyici önlemlere başvurmaması husu­sunda kanun koyucuyu uyarıyorlar. Avrupa birliğinin Komisyon üyesi Günther Oettinger, “Özel verilerin konulması ile yaratıcı şirketlerin haklı istekleri arasında denge kurmalıyız. Çünkü şahsi bilgiler sanayi şirketlerinin ekmek kapısı sayılır”, diyor.

2018 yılında yürürlüğe girecek olan kişisel bilgilerin korun­ması ile ilgili yönetmeliğin hazırlanması Avrupa Parlamentosu ile AB Komisyonu arasında uzun tartışmalara yol açmıştı. Ko­misyon, yönetmeliğe rağmen sağlıklı bir dijital iç pazar oluştu­rulmasında ısrarlı. Şayet Internet ve medya hukukçusu Peter Brautigam, “Veri ticareti, verilerin serbestçe el değiştirebilmesi ve veri trafi­ğindeki engellerin kaldırılması için uğraşıyorlar. ama bunun özel bilgilerin korunmasıyla nasıl bağdaştırılacağını kimse bilmiyor. Hedef, verilerin vergilendirilmesi, verilerin yardı­mıyla fiyat tespit edilmesi. Kısacası, güncel ekonomik şartla­ra uygun muazzam bir projenin hayata geçirilmesi”, diyor.

Medeni kanun değişir mi?

Sadece şahsa ait özel bilgiler değil, aynı zamanda makine­ler, üretim süreçleri ve ekonomik faaliyetlerin ortamı hak- kındaki veriler de önemli rol oynuyor. ‘Nesnelerin interne­tinde' hayati rol oynayan verilerle ilgili hukuki bir çerçevenin bulunmaması kafaları karıştırıyor. Alman Sanayi İşverenleri Birliği Başkanı Ulrich Grillo açısından ‘verilen kime ait oldu­ğu, kimin bunlardan yararlanabileceği ve kimin başkasının özel bilgeleriyle para kazanabileceği' gibi sorular büyük önem taşıyor. Grillo daha da ileri giderek, “Günün birinde nesneler sadece veri üretmekle kaymayıp, kendiliklerinden karar verip ona göre hareket etmeye başlarsa, ne olacak?” diyor. Tam otomatik otomobil ya da kendini yöneten robot kaza yaparsa, kim sorumlu olacak? Otomatik sürüş sırasında arka koltukta oturan mı, otonun sahibi mi yoksa yazılımı hazırlayan şirket mi? Teknolojik ilerleme, sözleşme, kefalet ve rekabet yasalarının değişmesini, hatta medeni kanunun yeni­den yazılmasını gerektirebilir mi? Hukuk uzmanları telaşa ge­rek olmadığını ve ‘Robot kaza yaparsa, ısırgan bir köpek gibi o da sigorta ettirilebilir' görüşündeler. Alman sanayiciler Birliği'nin hukuk danışmanı Heiko VVillems, “Toplum olarak arzu­ladığımız sistemlerin kamu hayatına girmesini istiyorsak, ne ka­dar risk almak istediğimizi de bilmemiz gerekir", diyor. Uzmanlar otomatik sistemlerin sigortalanmasında da branşla­ra göre toplu poliçeler alınabileceğini belirtiyorlar.

Robot besteler ve okursa

Telif haklarıyla ilgili pürüzlerin de ortadan kaldırılabileceği ifade ediliyor. Sadece insan yaratıcı olup resim, müzik ve me­tin meydana getirmez de, bilgisayar yazılımı da kendini gelişti­rip değer yaratırsa, ne olur? Uzmanlara göre telif hakkı zinci­rin ilk halkasını oluşturan bilgisayar mühendisine, programcıya, yazılım uzmanına geçer. İlerde en çetin problem, verilerin kime ait olacağı, kimin bu verilerden yararlana­bileceği ve kimin başkasının verileriyle para kazanabileceği so­rularına cevap bulmak olacak.

Sabine Kinkartz

Almanya'nın Sesi

Turquie Diplomatique

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.

Haberler Haberleri