İsrail Gazze'de "askeri işbirliği" yapmayan aileleri hedef alıyor

İsrail Gazze'deki birçok Filistinli aileyi kendileriyle işbirliği yapmaya zorluyor aksi taktirde öldürmekle tehdit ediyor.

Bir insan hakları grubu, İsrail ordusunun Cumartesi günü Gazze'de kendileriyle işbirliği yapmayı reddeden Filistinli bir aileyi katlettiğini açıkladı.

Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları Gözlemcisi, İsrail ordusunun şafak vakti Gazze Şehri'nin batısındaki Şati mülteci kampında Bekir ailesine karşı gerçekleştirdiği saldırıyı belgelediğini ifade etti.

Saldırıda aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu dokuz aile üyesi katledildi.

İnsan hakları grubu, katliamın “ailenin İsrail'in bölgede kalma ve ordu adına çalışan ve yasadışı görevler yürüten yerel bir milis grup oluşturma talebini reddetmesinden sadece bir gün sonra” yaşandığını açıkladı.

İnsan hakları gözlemcisinin bir akrabasından aktardığına göre aile büyüğüne, İsrail ordusundan bir telefon geldi ve aileye Gazze Şeridi'nin güneyinde faaliyet gösteren Ebu Şebab milislerine benzer, orduya bağlı yerel bir milis oluşturması şartıyla koruma teklif edildi.

Mutasım Bekir sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, ailenin teklifi reddettiğini ve “sokaklarda uyumayı ve yerde yatmayı ihanet yolunda yürümeye tercih ettiğini” yazdı.

Cumartesi günü şafak vakti Bekir ailesine ait bir ev bombalandı ve tıbbi kaynaklara göre dokuz kişi öldü, diğerleri de yaralandı.

Saldırının teklifi alan aynı haneyi mi yoksa Bekir ailesinden başka akrabaları mı hedef aldığı henüz netleşmiş değil.

Gazze'nin güneyinde İsrail için faaliyet gösteren Ebu Şebab milisleri büyük ölçüde Hamas'ın elindeki eski mahkumlardan ve Gazze ile İsrail arasındaki kilit geçiş noktalarından biri olan Refah'ın doğusundaki Tarabin Bedevi kabilesinin üyelerinden oluşuyor.

Geçtiğimiz birkaç ay içinde grup, Hamas'a karşı artan iç muhalefetten yararlanarak, savaştan zarar görmüş Gazze'nin parçalanmış manzarasında kendisini önemli bir yeni oyuncu olarak konumlandırdı.

Kısa bir süre önce sosyal medyada polis ve güvenlik deneyimi olan elemanlar için ilan vererek aylık 3.000 ila 5.000 şekel (780 ila 1.500 dolar) maaş vaat etti.

Hamas'a yakın kaynaklar ve bölge sakinleri, Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Lahiye ve Şucaiye ile güneydeki Han Yunus'un doğusunda Hamas'a muhalif başka grupların da ortaya çıktığını ileri sürüyor.

İşbirliği ya da ölüm

İnsan hakları grubu, İsrail'in Gazze'deki ailelere karşı tehlikeli bir şantaj politikası izlediğini ve onları iki seçenek arasında seçim yapmaya zorladığını söyledi: Ya İsrail ordusu ve milisleriyle işbirliği yapacaklar ya da toplu katliam, açlık ve zorla yerinden edilme ile karşı karşıya kalacaklar.

Grup, bu politikanın, bireyleri yaşadıkları topluma ihanet etmeye zorlayarak, sosyal bağları yok ederek ve Filistin toplumunun dokusunu parçalamayı amaçlayarak, bireysel şantajdan toplu baskıya dönüşen ve giderek artan bir soykırım modelinin parçası olduğunu kaydetti.

İnsan hakları grubu, ordunun emirlerine uymadıkları takdirde doğrudan ve açık ölüm tehditleri altında İsrail tarafından kuşatma ve bombardıman altında kalmak ya da zorla yerinden edilmek arasında seçim yapmaya zorlanan aile üyelerinin “şok edici” olarak nitelendirdiği tanıklıklarını belgeledi.

Belirli bölgelerde kalmalarına ya da temel yardımları almalarına izin verilmesi karşılığında İsrail ordusuyla işbirliği yapmaları için doğrudan baskıya maruz kalan Filistinli ailelerin başka tanıklıklarına da yer veren rapor, ordunun insani yardımı bir şantaj aracına dönüştürdüğüne dikkat çekti.

Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları Gözlemcisi, El Deyri ve Dugmaş ailelerinden İsrail'in yerel milislere katılmaları için yaptığı benzer tekliflerle ilgili bilgi aldığını bildirdi.

Bu teklifler reddedilince İsrail ordusu, bu ailelerin evlerinin bulunduğu Gazze kent merkezinin Sabra mahallesinde bomba yüklü araçların kullanılmasını yoğunlaştırdı.

Raporda yer alan ifadeler şu şekilde: “Ordu daha sonra, birkaç gün önce Dugmaş ailesine ait bir konut bloğu da dahil olmak üzere birçok evi hedef alan geniş çaplı bir saldırı gerçekleştirdi ve 60'tan fazla aile üyesinin ölümüne neden oldu, birçoğu bugün bile halen enkaz altında.”

Raporda, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na sivillere karşı işlenen suçlara son verilmesini sağlamak üzere Gazze'de bir barış gücü kurulması ve konuşlandırılması için acil bir karar alması çağrısında bulundu.

Ayrıca tüm ülkeleri “yasal sorumluluklarını yerine getirmeye ve Gazze'deki soykırım suçunu her türlü yolla durdurmak için derhal harekete geçmeye, oradaki Filistinli sivilleri korumak için gerekli tüm önlemleri almaya, İsrail'in uluslararası hukuka ve Uluslararası Adalet Divanı kararlarına uymasını sağlamaya ve işlediği suçlar için hesap verebilirliği ve kovuşturmayı garanti altına almaya” çağırdı.

İsrail'in Gazze'ye yönelik savaşı artık yaygın bir şekilde soykırım olarak kabul edilmektedir.

Gazze'deki Sağlık Bakanlığına göre savaşta çoğu kadın ve çocuk 65,900'den fazla kişi İsrail tarafından katledildi.

Gerçek ölü sayısının çok daha yüksek olduğuna inanılıyor. Halen ulaşılamayan binlerce kurban yıkılan binaların enkazı altında.

Kaynak: Mepa News, The New Arab

Yorum Yap
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Haberler Haberleri