İsrail işgali Gazze'de tarım krizine yol açtı

Gazze Şeridi'ndeki tarım alanlarının yüzde 90'lık bir kesiminin İsrail saldırıları sebebiyle kullanılamaz hale geldiği belirtildi.

Gazze Şeridi'nin hayat kaynaklarından olan tarım arazileri, İsrail işgali sebebiyle çorak alanlara dönüşmüş durumda. Filistinli çiftçiler ve yetkililere göre tarlalar ve seralar tahrip edildi ve Gazze'nin tarım sektörü çöküşün eşiğine geldi.

Uzmanlar İsrail'in bölgedeki insani krizi derinleştirmek için Gazze'nin tarımsal altyapısını kasıtlı olarak hedef aldığını ifade ediyor.

Filistinli yetkililere göre, İsrail'in saldırıları nedeniyle Gazze'nin tarım arazilerinin yüzde 90'ından fazlası şu anda kullanılamaz durumda ve bu durum, halkın gıda temini konusunda zaten kötü olan durumu daha da kötüleştiriyor.

Tarım Bakanlığı sözcüsü Muhammed Ebu Avde, The New Arab'a verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı:

"İsrail'in askeri operasyonları 78 bin dönüm sebze, 14 bin dönüm tarla bitkisi ve 75 bin dönüm meyve ağacı dahil olmak üzere yaklaşık 167 bin dönüm tarım arazisini tahrip etti. Gazze'nin tarım arazilerinin yüzde 45'inden fazlası kısmen veya tamamen tahrip edildi.

Savaştan önce Gazze yaklaşık 25 farklı ürün üretiyordu ve bir dereceye kadar kendi kendine yetebiliyordu. Şimdi, topraklarımızın çoğunu kaybetmiş olmamız ve ithalatın engellenmiş olması nedeniyle, nüfusun temel gıda ihtiyaçlarını karşılamak neredeyse imkansız hale geldi."

Gazze'deki çiftçiler de savaşın geçim kaynakları üzerinde yaptığı yıkıcı etkiden şikayetçi. Gazze'nin doğusundaki Şucaiyye'den bir çiftçi olan Muhammed Medhun, bir zamanlar domates, salatalık ve patatesle dolu tarlalarının şimdi harabeye döndüğünü anlattı:

"Kalanları kurtarmaya çalışıyoruz, ama yaklaşırsak bize ateş açıyorlar. Savaştan önce, sekiz kişilik ailemi geçindirmeme yardımcı olan kendi mesleğim vardı. Ama şimdi her şey değişti ve hayatım altüst oldu.

Çalışmazsam açlıktan öleceğiz, toprağıma gidersem ise İsrail askerleri tarafından öldürüleceğim. İsrail, bizi öldürerek ya da gıda güvenliğini ve tarım arazilerimizi yok etme planlarını uygulayarak kasten yok oluşa sürüklüyor."

Gazze'nin kuzeyindeki Cebaliye'den 55 yaşındaki, 9 çocuk babası Samir Berdevil de benzer zorluklarla karşı karşıya:

"Her gün bir mücadele. Toprağımıza giderek hayatımızı riske atıyoruz çünkü seçim açık: Ya gelecek için her şeyi riske atmak ya da açlığı kaderimiz olarak kabul etmek."

İsrail'in yıkımının etkisi tarım sektörünün ötesine uzanıyor. Tarım Bakanlığı'na göre, Gazze'nin hayvancılık sektörü de ciddi şekilde etkilendi. Yaklaşık 2 bin 500 tavuk çiftliği yıkıldı ve 850 bin yumurta tavuğu da dahil olmak üzere 36 milyondan fazla tavuk telef oldu.

Bakanlık basın açıklamasında inek ve koyunların da telef olduğu ve bunun bölgedeki gıda güvensizliğini daha da artırdığı ifade edildi.

Gazze'nin doğusunda hayvancılıkla uğraşan Adil Şas, çiftliğinin yıkımını anlatırken, "Her şeyimizi kaybettik. Bombardımanlar sırasında hayvanlara yiyecek ve su ulaştıramadığımız için hepsi öldü." dedi.

Gazze'de yaşayan ekonomi uzmanı Muhammed Vahidi konuya ilişkin New Arab'a verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı:

"Gazze'nin tarım ve hayvancılık sektörü çökerken, kendi kendine yeterlilik umudu da çöküyor. Gazze'de kalan verimli tarım arazileri, çoğunluğu Han Yunus ve Zeveyda'nın batı bölgelerinde bulunan yaklaşık 15 bin dönüm, nüfusun temel ihtiyaçlarını karşılamak için yetersiz. İsrail'in sıkılaştırdığı abluka, en azından yakın gelecekte Filistinlilerin tarım sektörünü canlandırmasına ve kendi gıdalarını üretme fırsatına kavuşmasına asla izin vermeyecek."

Gazze'nin tarımının tahrip edilmesi, açlık krizinin daha da kötüleşmesine yol açıyor. Gıda fiyatları yükselirken ve temel ihtiyaç maddeleri kıtlaşırken, binlerce aile hayatta kalmak için yardım kuruluşlarına muhtaç hale geldi.

Gazze'nin batısındaki Rahme isimli hayır mutfağında gönüllü olarak çalışan Mahmud Hasaney, savaşın başlamasından bu yana yardım talebinin arttığını belirtti:

"Savaşın başında her gün yaklaşık 400 aileye yardım ediyorduk. Şimdi bu 9 bin 500'ün üzerine çıktı. İnsanlar bir somun ekmek bulmakta zorlanıyor."

Beş çocuk annesi Suha Murteca, yardım kuruluşu önünde yemek almak için sıra bekleyenlerden biri. Murteca şunları söyledi:

"Kocam çiftlikteki işini kaybetti. Hiç gelirimiz yok ve bazen ihtiyaç duyduğumuz yemeği bile alamıyoruz. Mercimek ya da pirinç var, o da zar zor yetiyor. Eskiden onurlu bir hayat sürerken, şimdi yemek için dileniyoruz. Kendimi bu durumda bulacağımı hiç hayal etmemiştim."

Kaynak: Mepa News, New Arab

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.

Haberler Haberleri