Filistin Yönetimi lideri Mahmud Abbas, Lübnan'a yaptığı üç günlük ziyaret sırasında ülkedeki Filistinli grupların silahsızlandırılmasına yönelik bir çerçeve üzerinde anlaşmaya vardı.
Çarşamba günü Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile görüştükten sonra Lübnan Cumhurbaşkanlığı'nın X hesabından yapılan ortak açıklamada “her iki tarafın da ülkedeki tüm silahların devlet yetkilileri tarafından kontrol edilmesi gerektiği ilkesine bağlı olduğu” belirtildi.
Açıklamada taraflar için “Lübnan devletinin otoritesi dışındaki silahlanma döneminin sona erdiğine inandıklarını beyan ediyorlar” denildi.
Bu ayın başlarında Filistinli ve Lübnanlı kaynaklar Abbas'ın ziyaretinin Lübnan'daki Filistinli grupların silahsızlandırılmasıyla yakından ilgili olduğunu belirtmişti.
Cuma günü Lübnan gazetesi Al-Akhbar'a konuşan ve ismi açıklanmayan kaynaklar Abbas'ın ziyareti sırasında Avn'a “silahların zamanının geçtiği” ifade ettiğini, ayrıca “Lübnan devleti tarafından silahların teslim edilmesi için kararlaştırılan her türlü mekanizmayı” desteklediğini söylediğini aktardı.
Lübnan'da yayımlanan L'Orient Le Jour gazetesi silahsızlanma sürecinin Haziran ortasında başlayacağını bildirdi.
İlk aşamanın Beyrut'taki Burc el Barajneh, Şatila ve Mar Elias mülteci kamplarında başlayacağı belirtildi.
Ardından Temmuz ayı başında Bekaa Vadisi ve kuzeyde sürecin başlaması planlanıyor.
Zaman çizelgesine bağlanmayan üçüncü aşamanın ise güneydeki diğer mülteci kamplarında gerçekleşeceği belirtildi.
Hizbullah'ın silahsızlandırılması hamlesi, 2024'te lider kadrosunun büyük bir kısmının öldüğü İsrail saldırılarının ardından Hizbullah'ın göreceli askeri gerilemesinin ortasında Lübnan'ın siyasi manzarasını yeniden şekillendirmeye yönelik daha geniş bir çabanın parçası olarak görülüyor.
İsrail ile ateşkes anlaşması imzalamasından bu yana Lübnan, silahlı grupların silahsızlandırılması yönünde ABD'nin artan baskısıyla karşı karşıya kalırken, Avn Pazar günü Mısır kanalı ON TV'ye verdiği demeçte “silah tekelinin devletin elinde olması gerektiğini” söyledi.
Avn, ordunun üçü Bekaa'da, biri Beyrut'un güneyinde ve ikisi de kuzeyde olmak üzere Filistinlilere ait altı askeri eğitim kampını dağıttığını ve silahlara el koyduğunu da sözlerine ekledi.
Filistinli direniş grupları, tarihi yerinden edilme ve süregelen siyasi süreç nedeniyle Lübnan'daki mülteci kamplarında varlık göstermeye devam ediyor.
İsrail'in 1948'de kurulmasının ve ardından yaşanan Arap-İsrail savaşlarının ardından yaklaşık 750.000 Filistinli evlerinden sürüldü ve birçoğu Lübnan'a sığındı.
Zaman içinde El Fetih ve daha sonra Hamas ve Filistin Halk Kurtuluş Cephesi gibi gruplar İsrail'e karşı direnişlerini sürdürmek için kamplarda varlık gösterdiler.
Lübnan'daki Filistinli mülteciler hala birçok mesleğe erişim ve mülk edinme hakkı da dahil olmak üzere temel medeni haklardan mahrum bırakılmaktadır. Kısıtlı imkanlara sahip olan bazı mülteciler korunma, geçim kaynağı ya da siyasi temsil için silahlı gruplara katılmaktadır.
Kaynak: Mepa News, Middle East Eye