Putin'in gençlere karşı savaşı

Lucian Kim

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna'ya karşı başlatmış olduğu savaşı, iki ülkenin gençliğine karşı açılmış bir savaş olarak da niteleyebiliriz. Bu mesuliyet, sadece on binlerce Rus ve Ukraynalı gencin hayatı ile de sınırlı kalmıyor. Rusya'da gücü etkin bir şekilde gasp ederek elinde tutan yaşları ilerlemiş eski KGB subayları kliği için gençler -Kremlin'in savaş makinesinin dişlileri değilseler bile- daha uzun yaşayacakları ve bir gün Rus olmanın ne anlama geldiğini yeniden tanımlayacakları için birer tehdit oluşturuyorlar.

Geçen Ekim'de 70 yaşına giren Putin, Rusya'nın anayasasını kendisinin 2036'ya kadar cumhurbaşkanı olarak kalacağı şekilde değiştirdi. Rusya'nın cumhurbaşkanı ve başbakanı olarak görev yaptığı 23 yıl boyunca bir Rus genç kuşağı gözlerden ırak bir şekilde yetişip reşit olma yaşına erişti. Her yerdeki gençler gibi onlar da büyükleri tarafından görmezden gelindi, yanlış anlaşıldı ve kötülendiler. Yine de Rusya, gelecekte şayet komşularıyla barış içinde yaşayan ve kendi vatandaşlarının haklarına saygı duyan bir ülke olacaksa, bu hedefi gerçekleştirecek olanlar, ancak bu genç kuşak olacaktır.

Bahsettiğim bu yeni nesli Rusları altı yıl önce NPR'nin Moskova muhabiri olduktan sonra fark ettim. Tanıştığım genç insanlar, nezaketleri ve çevrelerindeki daha geniş dünyaya dair farkındalıkları ile beni oldukça etkiledi. Öğrenciler ve girişimciler, moda tasarımcıları ve müzisyenlerdi, birçok farklı meslek ve ve akademik dalda gençle tanışma imkanı buldum. Bu gençler internet dünyasında yaşadılar, yurt dışına seyahat ettiler ve Avrupa ile Kuzey Amerika'daki akranlarının duyarlılıklarını ve yaşam tarzlarını gözlemleme şansı buldular. Beni çok şaşırtan, bu yeni neslin geçmişte karşılaştığım genç Ruslara kıyasla ne kadar farklı olduğuydu.

1990'ların başında Rusya'ya seyahat etmeye başladığımda, bu bir siyasi özgürlük ve ekonomik çöküş dönemiydi. O zamanlar tanıdığım genç Ruslar meraklı ve açık fikirliydi. Ancak Sovyetler Birliği'nin izolasyonunda büyüdükleri için, dünyanın geri kalanının nasıl çalıştığı konusunda bilgisiz ve saftılar. Sovyet imparatorluğunun harabeleri ile Batı arasında derin bir kültürel uçurum vardı.

2003 yılında, bir gazeteci olarak Moskova'ya taşındığımda, Rusya, Putin'in görevdeki ilk iki dönemine denk gelen eşi benzeri görülmemiş bir petrol zenginliği patlamasının başlangıcındaydı. Moskova, gösterişli yeni alışveriş merkezlerinde ve gösterişli gece kulüplerinde kesintisiz bir tüketim çılgınlığına mahkum olmuştu. Tanıştığım gençler, komünizm altında hayatın nimetlerinden yoksun bırakılmaları ve aşırı siyasal hale getirilmelerinin bedelini tahsil edebilecekleri çıkış yolları arıyorlardı. Bu türedi parıltı Moskova'nın Londra, Berlin ve New York'tan elle tutulur şekilde farklı hissetmesine yol açtı. Bir kültür uçurumu genç Rusları Batı'daki akranlarından ayırmaya devam etti.

2016'nın sonunda Rusya'ya geri döndüğümde, Rusya'nın lideri olarak yalnızca Putin'i tanıyan yeni bir nesil artık yetişkinlik safhasına geçiş yapmaya başlamıştı. Politik olarak, Putin'in Rusya'yı götürmekte olduğu yöne katılmasalar bile gençlerin çoğu bu konuda aktif bir şekilde politize olmuyordu. Kremlin, herhangi bir anlamlı siyasi rekabeti ortadan kaldırmış, muhalefet siyasetini öngörülebilir sonuçları olan beyhude bir uğraş haline getirmişti. Bu muhalefet kültürü başarısızlık, ilgisizlik ve çoğu zaman adaletsizlik üzerine bina edilmişti. Sonuç olarak, genç Ruslar değiştirme gücüne sahip oldukları şeylerle, yani kendileri ile daha fazla ilgilenme eğilimine girdiler .

Çok geçmeden bu nesli derinlemesine araştırmayı, kendime vazife olarak edindim. Tanıştığım gençlere "yeni Ruslar" demeye başladım - komünizmin çöküşünden sonra ortaya çıkan "nouveau riche" sınıfı için ironik bir Rusça terim olan Novye Russkiye'yi kullanmaya başladım. "Yeni Ruslar" sadece Moskova balonunun bir şişirmesi ve başkent etrafında kümelenmiş genç gruplardan ibaret değildi. Orta Rusya'dan Ural Dağları ve Sibirya'ya kadar gittiğim her yerde onlara rastlayabiliyordum.

Demografik bir grup olarak, bu nesil nispeten sayıca küçüktü. 1990'larda ülkenin ekonomik çalkantısı sırasında Rusya'nın doğum oranındaki ani düşüş nedeniyle günümüze genç olarak intikal eden insan sayısı azdır. Ancak daha önce hiçbir Rus kuşağı yurtdışında okumak, seyahat etmek veya kendi işini kurmak için bu kadar çok fırsatla iç içe büyümemişti. Yüksek hızlı internet sadece dünyaya açılan bir pencere olmakla kalmadı, aynı zamanda tomurcuklanan girişimciler için bir pazar yeri de sağladı. Genç Ruslar, küreselleşen dünyada kendisine güvenen bir ev sahibi portresi çiziyorlardı. Geç Sovyetler Birliği'nin boğucu konformizminin ortasında yetişen ebeveynlerinin aksine, bu gençler bireyciydi. Rusya'nın mahrum bırakıldığı varsayılan saygı ve statüyü geri kazanmayı saplantı haline getirmiş olan Putin ve ekibinin aşağılık kompleksleri onları rahatsız etmiyordu. Genç Ruslar, Putin’in bu geri kazanım takıntısından uzak bir konuma sahip gibi görünüyorlar.

Bildirdiğim ilk özelliklerden biri, Rus şehirlerinde ortaya çıkan Amerikan tarzı berberler hakkındaydı. Moskova'da, vücutları dövmeli berberlerin müşterilerine yenilikçi saç kesimleri yaptığı, eski tarz video oyunları ve espresso makineleriyle donatılmış bir salonlar zinciri kuran genç bir çiftle tanıştım. Bu yeni akıma göre berberler, Batı pop kültüründe yerli bir akıcılığı ortaya çıkardı. Geleneksel Rus erkeklerinin, saçlarına veya cilt bakımlarına fazla önem vermeyen sert erkekler olması gerektiği şeklindeki eski Rus erkeklik kavramları, bu yeni akımlar ile sorgulanır oldular.

Navalny'nin çıkışı

2017 yazında, muhalefet lideri Alexey Navalny, yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Putin'i devirmek için Donkişotvari bir kampanyayla Rusya'yı kasıp kavurdu. Kremlin, Navalny'nin adının oy pusulasında yer almayacağını açıkça belirtmesine rağmen, taşra kasabalarında her yaştan kalabalıklar onu görmek için sokaklara döküldü. Navalny'nin açtığı kampanya büroları, demokratik ülkelerdeki kampanyacılardan hiçbir farkı olmayan hevesli genç destekçiler tarafından tıklım tıklım dolduruldu.

Kaluga'daki 22 yaşındaki bir üniversite öğrencisi bana, ailesine Navalny'nin yerel kampanya ofislerinden birini yönettiğini söylemekten korktuğunu söyledi. Novosibirsk'te hükümet karşıtı bir mitinge katılan bir başka genç, Navalny ona Rusya'da kalma umudu vermeden önce yurtdışına eğitim için gitmeyi düşündüğünü söyledi. O zamanlar 41 yaşında olan Navalny, Putin'in sonsuz gibi görünen yönetiminde bir gelecek göremeyen gençlerin hayal gücünü harekete geçirdi.

Tüm bunlara rağmen katı siyasi muhalefetin dışında, Navalny'yi aktif olarak destekleyen her yaştan birkaç Rusla karşılaştım. Çoğu insan gerçek bir seçenekleri olduğuna inanmıyordu. Vladivostok'ta kendini anarşist olarak tanımlayan 17 yaşındaki bir kişi bana, Navalny'nin ya da başka birinin Putin'i devirebileceğine dair hiçbir ümidi olmadığını söyledi. Tula'da 19 yaşındaki bir öğrenci, rejimin kontrolünde olan devlet televizyonlarından yakınıyordu.

Tüm bunlar, Navalny'nin 2020'de bir sinir gazıyla zehirlenmesinden, tıbbi olarak Almanya'ya tahliye edilmesinden ve zimmete para geçirmekten eski, siyasi saikli bir mahkumiyetle tutuklanacağı konusunda uyarıda bulunan Kremlin'e meydan okuyarak Rusya'ya dönmesinden önceydi. Navalny geldiğinde ve hapsedildiğinde, öncelikle gençler sokaklara döküldü. Protestolar, Rusya'da geçirdiğim onca yıl boyunca anlattığım en korkunç olaylardı. Çevik kuvvet polisi ayrım gözetmeksizin yoldan geçenleri kapıp günlerce hapsetti. Birçok protestocu bana Navalny'yi bir siyasetçi olarak desteklemediklerini ancak yetkililerin ona davranış biçimi karşısında dehşete düştüklerini söyledi.

Rusya'nın irili ufaklı şehirlerinde protestolar patlak verdi ve polis 11 binden fazla kişiyi gözaltına aldı. Sınırsız baskı, Rusya'da bir protesto biçimi olarak sokak gösterilerinin sonunu getirdi.

Ukrayna Savaşı

Navalny'yi hapsettikten bir yıldan biraz daha uzun bir süre sonra Putin, Ukrayna'ya yönelik tam ölçekli işgalini başlattı.

Ukraynalılar, savaşı protesto etmek ve hükümetlerini değiştirmeye çalışmak yerine, yüzbinlerce genç Rus'un sürgünü seçmesine ve Putin rejiminin devrilmesini daha az olası hale getirmesine öfkelerini sesli olarak dile getirmeye başladılar. Bu hüsran kesinlikle anlaşılabilir ama aynı zamanda Ukrayna ve Rusya'nın 30 yıl içinde ne kadar birbirinden uzaklaştığını anlayabilmemiz için de bize bir kapı açıyor. Ukraynalılar artık haklarını savunmaya Almanlar ve Fransızlar kadar alışmış ve bunu öğrenmiş durumda, oysa Ruslar hapisten -ve muhtemelen daha kötüsünden- korkarak yaşamak zorundalar.

Rusya, Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky ile ilgili bir rüyayı Instagram'da paylaşan bir adamın para cezasına çarptırıldığı ya da bir babanın savaş karşıtı bir resim çizdikten sonra kızını elinden aldığı, distopik kurgudan fırlamış bir yere dönüştü. Navalny'nin cesareti, henüz özgür bir adamken Ruslara ilham verdiyse de kendisinin hapsedilmesi, tüyler ürpertici bir etki yaratmış durumda.

İlk olarak Kaluga'daki bir Navalny kampanya ofisinde tanıştığım genç bir adamla iletişimimi sürdürdüm. Yakın zamanda onunla şifreli bir mesajlaşma uygulaması aracılığıyla iletişime geçtiğimde benden haber aldığına sevinmiş görünüyordu. Ama savaş hakkındaki görüşlerini sorduğum an susmayı tercih etti.

Rusya gibi bir diktatörlükte hangi yaşta olursa olsun insanların neye inandığını bilmek zordur. Bağımsız Levada Center tarafından Kasım 2022'de yapılan bir anket, 18-24 yaş arası Rusların yüzde 62'sinin Rus ordusunun Ukrayna'daki eylemlerini desteklediğini, yüzde 25'inin ise karşı çıktığını gösterdi. Bu oranlar kabaca tüm yaş grupları arasındaki yüzde 74 ila yüzde 20'lik ayrımı yansıtıyordu. Ancak bundan sonra ne olması gerektiği sorulduğunda, genç Rusların yalnızca yüzde 22'si savaşın devamını desteklerken, yüzde 68'i barış görüşmelerini destekliyor. (Tüm yaş gruplarında yüzde 41'i savaşa devam edilmesinden yana, yüzde 53'ü müzakerelerden yanaydı.)

Putin'in savaşı, ona karşı çıkan genç Ruslar için bir tuzağa dönüştü. Çoğu insan için ülkeden kaçmak gerçekçi bir seçenek değil, aktif direniş beyhude ve tehlikeli bir sona gebe. Bir aktivist, Dmitry Ivanov, geçtiğimiz günlerde sosyal medyada Rusya'nın Ukrayna'da işlediği iddia edilen savaş suçlarından bahsettiği için sekiz buçuk yıl hapis cezasına çarptırıldı. Halkın içinde savaş karşıtı bir şiir okuyan şair Artyom Kamardin'in geçen sonbaharda dairesine düzenlenen polis baskını sırasında dambıl ile tecavüze uğradığı bildirildi. Susturuldukları için savaş karşıtlarının seslerini artık duyamıyoruz.

Putin'den sonra ne olacağını kimse söyleyemez. Ayrılışının doğal bir ölümle mi, kaotik bir çöküşle mi yoksa Kremlin duvarlarının ardındaki bir saray darbesiyle mi geleceği kendisinin gücünü nasıl yitireceğine bağlı. İlk başta başka bir yaşlı eski KGB memurunun görevi devralması da mümkün, hatta oldukça muhtemeldir. Er ya da geç nesiller değişecektir.

Putin gittiğinde, ondan daha uzun yaşayacak hiçbir Putinizm olmayacak. Ne komünizm gibi bir ideoloji ne de Komünist Parti gibi siyasi bir yapı, onun parçalanmış bir imparatorluğu bir araya getirme misyonunu sürdürebilecek. Putin, ümitsiz davası için Sovyetler Birliği'ne duyduğu eski nostaljiyi kullandı, ancak genç Rusların uğrunda savaşması ve ölmesi gereken bir gelecek vizyonu sunmayı başaramadı.

Yeni nesil Ruslar iktidara geldiğinde, bir enkaz onları bekliyor olacak. O zaman genç Rusların karşılaşacakları zorluklar, Ukraynalılarla barış yapmaktan, Putin'in Batı'ya karşı sonsuza dek sürecek savaşında savaşmak için serbest bıraktığı yıkıcı güçleri ehlileştirmeye kadar çok kapsamlı zorluklar olacak.

Putin'in diktatörlüğünden önceki yıllarda keşfettiğim “yeni Ruslar” hala varlar. Şu anda çoğunluğu oluşturmasalar da, bu gençler Rusya'nın daha iyiye doğru değişebileceğine dair dünyanın en büyük umudu.


Lucian Kim'in şahsi bloğunda yayınlanan bu değerlendirme Mepa News okurları için tercüme edilmiştir. Değerlendirmede yer alan ifadeler yazarın kendi görüşleridir ve Mepa News'in editöryel politikasını yansıtmayabilir.