Soğuk Savaş Sonrası Dönemde Rusya Federasyonu ve İran İlişkileri

Soğuk Savaş’ın sona ermesi ve Sovyetler Birliği’nin dağılması ile birlikte uluslararası sistemde dengeler tamamen değişmiştir.

İki kutuplu sistemin tek kutuplu hale gelmesiyle birlikte ABD dünya siyasetine tek süper güç olarak çıkmıştır. Özellikle bu süreçte Sovyetler Birliği’nin çökmesiyle ortaya çıkan sistem boşluğu, Ortadoğu’yu ABD ve Batılı devletlerin kolay manevra yapabilecekleri bir bölge haline gelmiştir. Bu dönemde, ekonomik ve siyasi olarak büyük sıkıntılar yaşayan Rusya, ekonomik ve siyasi yük getirecek dış politika pratiklerinden uzak durmaya çalışmış ve Yakın Çevre dışında kalan bölgelere dönük politika geliştirememiştir. Bu yeni sistem İran için önemli tehdit unsurlarını beraberinde getirmişti. Rejimi için en büyük tehlike olarak gördüğü ABD, yakın bölgesinin tek hegemon gücü haline gelmiş ve bu durum İran’ın varlığı için büyük bir tehdit kaynağı oluşturmuştur.

Rusya’nın Ortadoğu politikasında başından beri dengeli ve temkinli siyaset izlediği İran ile olan ilişkileri, Sovyetleri Birliği’nin dağılmasının ardından değişmiştir.7 Buna temel sebep, Bağımsız Devletler Topluluğu bünyesinde bağımsızlığını ilan eden Müslüman devletler olarak gösterilebilir. Özellikle Azerbaycan’ın bağımsız bir devlet olması ve Hazar havzasındaki enerji kaynakları, Hazar’ın statü sorunu ve bölgedeki petrol payı meselesi, İran’daki 30 milyon Şii Azerbaycan Türkünün varlığı ve diğer taraftan radikal İslam korkusu Rusya’nın İran’a yeşil ışık yakmasında temel etkenlerdendir ve böylece Rusya Ortadoğu politikasında İran’a öncelik tanımıştır.8 Tüm bunlara ek olarak Rusya’nın Ortadoğu politikasında kendi etkisini artırmanın yanı sıra, bölgedeki ABD etkisini kırmak, bölge ülkelerine sattığı askerî teknolojiden gelir elde etmek, dünya enerji piyasalarına hâkim olmak ve Rusya’nın dünyada tekrar söz sahibi olmak gibi çeşitli amaçları da bulunmuştur.

İran’ın Rusya ile ilişkileri Soğuk Savaş sonrasında yeni bir boyut kazanmıştır. SSCB’nin yıkılışının ardından nükleer enerji konusunda Rusya’nın İran’a destek vermesi ve İran’ın da Rusya’nın eski Sovyet coğrafyasındaki üstünlüğünü kabullenmesi şeklinde ortaya çıkan Rusya-İran ittifakı, ABD başta olmak üzere birçok ülkeyi tedirgin etmiş ve etmektedir. 9

Rusya’nın ABD ve Avrupa ile ilişkilerinin öncelik kazanması, bir süre İran-Rusya ilişkilerini olumsuz etkilese de 1993 yılının sonundan itibaren Rusya’nın ilgisinin tekrar bölgeye çevrilmesi ile ilişkiler yeniden hız kazanmaya başlamıştır. Rafsancani’nin Rusya ile yakınlaşma ve nükleer teknoloji satın alınması ile ilgili olarak 1995 yılında CNN’e verdiği demeçte ‘’Şu ana kadar Rusya bizimle anlaşmasında ciddi. Rusların ABD’nin yakışık almayan görüşlerine teslim olmaları için bir sebep görmüyoruz’’ diyerek görüşlerini açıklamıştır.10

Ortadoğu ile olan sınırların ortadan kalkması da Rusya’nın bölgeye yönelik aktif politikalar üretmesini zorlaştırmıştır. Rusya, kısıtlı imkânlar, ideolojik kayma ve kapasite problemi çerçevesinde Ortadoğu’ya yönelememiştir. Ancak bu durum Rusya’nın Ortadoğu politikasını veya çıkar tanımlamalarını ortadan kaldırmamıştır.11 Sovyetlerin dağılmasıyla bölgede meydana gelen jeopolitik değişim, İran ile Rusya ilişkileri için daha uygun bir siyasi zemin ve stratejik motivasyon sağlamıştır. Rusya’nın ekonomik krizi ve döviz ihtiyacı ile Orta Asya’da yeni kurulan Müslüman devletlerle iyi ilişkileri olan bir komşu arayışı; İran’ın ise Rus silahlarına, teknolojisine, bölgesel ve uluslararası alanda desteğine olan ihtiyacı ve Kafkasya ile Orta Asya’da Amerikan etkisinin sınırlanması arayışı, iki ülkeyi birbirine yakınlaştırmıştır.12

6 L.S. Severtsev. Rossiya-İran:Drujba navek?. [Rusya-İran: Ebedi Dostluk mu?]. Nezavisimaya Gazeta (Dipkuryer NG). http://world.ng.ru/2001- 04-05/’Aktaran: Rusya Federasyonu-İran Askeri-Teknik İlişkileri, Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi, 14.12.2006, http://www.tasam. org/tr-TR/Icerik/213/rusya_federasyonu-iran_askeri-%20teknik_iliskileri erişim:15.12.2016 7 Giray Saynur Derman, “Rusya Federasyonu’nun Orta Doğu Politikası”, Yeni Türkiye-Orta Doğu Özel Sayısı, 6(87), 2016, ss.236-257.


8 İlyas Kemaloğlu, “Rusya’nın Ortadoğu Politikası”, ORSAM Rapor No: 125, Temmuz 2012-The Black Sea International Rapor No: 23, s.7-23. 9 Suna M. Özel, “Rusya’nın İran Kaygısı mı Beklentisi mi?”, http://www.21yyte.org/tr/arastirma/rusya-slav-arastirmalarimerkezi/2012/02/29/6510/rusyanin-iran-kaygisi-mi-beklentisi-mi

10 İsmail Yurdakurban, a.g.e ., s.32.

11 Pınar Cankara, Yavuz Cankara Özden,” Vladimir Putin Döneminde Rus Dıs Politikasında Yapılan Degisiklikler”, SDÜ Fen Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi Mayıs 2007, Sayı: 15, s.194

12 Pınar Arıkan, “İran-Rusya Mutabakat Anlaşması : Stratejik Ortaklık mı?”, Ortadoğu Analiz, Eylül-Ekim Cilt: 6 Sayı: 64, s.59.

Kaynak: İran Araştırmaları Merkezi / Giray Saynur Derman

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.

Analiz Haberleri