Vasiyetimdir

Enes eş Şerif

Bu benim vasiyetim ve son mesajımdır.

Eğer bu sözler size ulaşmışsa, bilin ki İsrail beni öldürmeyi ve sesimi susturmayı başarmıştır.

Öncelikle Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.

Allah biliyor ki, Cebaliye mülteci kampının ara sokaklarında ve mahallelerinde hayata gözlerimi açtığımdan beri halkıma destek ve ses olmak için var gücümle çalıştım. Umudum, Allah'ın ömrümü uzatması ve böylece ailem ve sevdiklerimle birlikte işgal altındaki asıl memleketimiz olan Askalan (Mecdel) şehrine dönebilmekti. Ancak Allah'ın iradesi önce geldi ve O'nun hükmü nihaidir.

Acıyı tüm detaylarıyla yaşadım, ıstırabı ve kaybı defalarca tattım, yine de gerçeği olduğu gibi, çarpıtmadan ve tahrif etmeden aktarmaktan bir kez bile çekinmedim. Öyle ki Allah sessiz kalanlara, öldürülmemizi kabul edenlere, nefesimizi kesenlere, çocuklarımızın ve kadınlarımızın dağılmış kalıntıları karşısında kalpleri kıpırdamayanlara, halkımızın bir buçuk yılı aşkın süredir karşı karşıya kaldığı katliamı durdurmak için hiçbir şey yapmayanlara karşı şahitlik etsin.

İslam aleminin tacındaki mücevher olan, bu dünyadaki her özgür insanın kalbinin attığı Filistin'i size emanet ediyorum.

Filistin halkını ve küçük, mazlum çocuklarını size emanet ediyorum. Ki onların hayal kuracak, güvenle ve barış içerisinde yaşayacak kadar uzun ömürleri olmadı. Temiz bedenleri binlerce tonluk İsrail bombaları ve füzeleri altında ezildi, parçalandı ve duvarlara saçıldı.

Size zincirlerin sizi susturmamasını ve sınırların sizi kısıtlamamasını vasiyet ediyorum. Toprağımızın ve halkının özgürleşmesi için köprüler olun, ta ki gasp edilen vatanımızın üzerine izzet ve hürriyet güneşi doğana kadar.

Ailemi size emanet ediyorum.

Hayal ettiğim gibi büyüdüğünü görme fırsatına sahip olamadığım, gözümün nuru sevgili kızım Şam'ı size emanet ediyorum.

Sevgili oğlum Salah'ı size emanet ediyorum. Ona hayatı boyunca destek olmayı ve yol arkadaşlığı yapmayı ne kadar isterdim, ta ki yükümü taşıyacak ve görevimi sürdürecek kadar büyüyüp güçlenene dek...

Mübarek duaları beni bulunduğum yere getiren, duaları benim için bir kale olan ve ışığı yoluma rehberlik eden sevgili annemi size emanet ediyorum. Allah'tan onun kalbine güç vermesini ve benim adıma onu en güzel ecirlerle mükafatlandırmasını niyaz ediyorum.

Ayrıca, savaşın beni uzun günler ve aylar boyunca kendisinden ayırdığı hayat arkadaşım, sevgili eşim Ümmü Salah Beyan'ı da size emanet ediyorum. Bu ayrılığa rağmen yine de o aramızdaki bağa sadık kaldı, eğilmeyen bir zeytin ağacı gibi sağlam ve sabırlı durdu, Allah'a güvendi ve benim yokluğumda tüm gücü ve inancıyla sorumluluğu taşıdı.

Sizlere onların yanında olmayı, Allah azze ve celle'nin ardından onlara destek olmayı vasiyet ediyorum.

Eğer ben ölürsem ilkelerime bağlı olarak ölürüm. Allah'ın huzurunda, O'nun hükmüne razı olduğuma, O'na kavuşacağımdan emin olduğuma ve Allah katında olanların daha hayırlı ve ebedi olduğuna şehadet ederim.

Allah'ım, beni şehitler arasına kabul et, geçmiş ve gelecek günahlarımı bağışla ve kanımı halkım ve ailem için özgürlük yolunu aydınlatan bir ışık yap.

Kusurlarım varsa beni affedin ve Allah'a bana rahmet etmesi için dua edin, çünkü ben ahdim üzere kaldım ve ahdimi asla değiştirmedim.

Gazze'yi unutmayın. Affedilmem ve kabul edilmem için salih dualarınızda beni de unutmayın.

Enes eş Şerif (06.04.2025)

Yorum Yap
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.
Yorumlar (11)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.