İsrailli yetkililerin, Filistin topraklarını birbirinden ayırmak ve birleşik bir Filistin devletinin ortaya çıkma ihtimalini engellemek için bir başka girişimde bulunarak, işgal altındaki Doğu Kudüs'te terk edilmiş Kalendiya havaalanının yerine yasadışı bir yerleşimde 9.000 yeni konut inşa etme planlarını hızlandırması bekleniyor.
İsrailli grup Peace Now'a göre, Filistin devletinin altını oymaya yönelik E1 planını anımsatan Doğu Kudüs'ün kuzeyindeki Atarot mahallesi, Çarşamba günü Bölge Planlama ve İnşaat Komitesi tarafından görüşülecek ve ana hatları onaylanacak.
Peace Now, yeni yerleşimin işgal altındaki Batı Şeria'da Ramallah ve kuzeyde Kafr Akab'dan Kalendiya mülteci kampı, Er Ram, Beyt Hanina ve Bir Nabala'ya kadar uzanan yoğun nüfuslu bir Filistin yaşam alanı içinde inşa edilmesinin öngörüldüğünü söyledi.
Yüzbinlerce Filistinlinin yakın mesafede yaşadığı bir bölgede bir İsrail yerleşim bölgesi inşa edecek olan bu plan, önemli bir bölgede gelişimi engellemeyi ve bağımsız bir Filistin devletinin kurulma olasılığına daha fazla zarar vermeyi amaçlıyor.
Peace Now, “Bu, uygulanması halinde Doğu Kudüs'ün çevresindeki Filistin bölgesiyle bağlantı kurma olasılığını engelleyecek ve pratikte İsrail'in yanında bir Filistin devletinin kurulmasını imkansız hale getirecek yıkıcı bir plandır” dedi.
Örgüt, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun aşırı sağcı hükümetinin barış ve uzlaşmaya dayalı bir gelecek şansını yok etmek için her şeyi ve her anı değerlendirdiğini söyledi.
Planla ilgili gelişmeler, İsrail İskan Bakanlığı'nın planı onay için hazırlaması amacıyla Kudüs Belediyesi'ne gönderdiği 2020 yılı başlarına kadar uzanıyor. Bürokratik hazırlık sürecini aylar içinde tamamlayan plan, Peace Now'a göre Çevre Koruma ve Sağlık bakanlıklarının itirazlarıyla karşılaştı ve ABD Başkanı Barack Obama yönetimi de plana karşı çıkmıştı.
Planın yasal olarak yürürlüğe girmesi ve inşaat şirketlerinin seçileceği ihale süreçlerine geçilmesi için hükümetin daha fazla değerlendirme ve onaya ihtiyacı olacak.
Plan alanının büyük bir kısmı İsrailli yetkililer tarafından “devlet arazisi” olarak belirlenmiş durumda, yani Filistinli toprak sahiplerinden izin almak zorunda kalmayacaklar.
İsrail, Ekim 2023'te başlayan ve şu ana kadar 70.000'den fazla insanın ölümüne neden olan Gazze'ye yönelik soykırım savaşının yanı sıra, işgal altındaki Filistin topraklarında yasadışı yerleşimler inşa etmek ve işgal altındaki Batı Şeria'yı ilhak etmek için birkaç büyük projeyle hızla ilerliyor.
İşgal altındaki Batı Şeria'da binlerce yasadışı İsrail konutunun inşa edilmesini öngören E1 planı, uluslararası kınamalara rağmen İsrailli yetkililer tarafından memnuniyet ve övgülerle karşılanıyor.
İsrail güvenlik kabinesi geçtiğimiz hafta Batı Şeria'daki 19 yasadışı yerleşimi resmileştirme planlarını onayladı.
Yıkımlar ve yaygın tutuklamalar
İsrail güçleri bir yandan da yoğun şekilde işgal altındaki Batı Şeria'da baskınlar düzenlemeye devam ediyor ve Filistinlilere saldıran silahlı Yahudi çeteleri destekliyor.
İsrail makamları Çarşamba sabahı işgal altındaki Doğu Kudüs'ün kuzeybatısında yer alan Biddu kasabasında Filistinlilere ait binaların "ruhsatsız olduğu" bahanesiyle yıkım operasyonlarına başladı.
Batı Şeria'nın orta kesiminde, İsrail ordusu tarafından desteklenen Yahudi çeteler Çarşamba günü Ramallah'ın Eyn Yebrud köyünde Filistinlilere ait araçları yaktı ve etrafa ırkçı sloganlar yazdı.
Nablus da dahil olmak üzere Batı Şeria genelinde yapılan baskınlarda çok sayıda Filistinli de gözaltına alındı.
Yerel yetkililer İsrail ordusunun bu hafta Nur Şems mülteci kampında 25 konutu yıkmayı planladığını söyledi.
Kaynak: Mepa News, Al Jazeera