Analiz | ABD'nin müttefiki BAE, Sudan'a insani yardım yerine silah gönderdi

Analiz | ABD'nin müttefiki BAE, Sudan'a insani yardım yerine silah gönderdi

"Ugandalı yetkililer uçağın kargosunu incelediklerinde resmi belgelerde göründüğü üzere yiyecek ve tıbbi malzemeler yerine yeşil plastik kutular içine yerleştirilmiş mühimmat, piyade tüfekleri ve el bombaları buldu."

BAE’den yola çıkan silah sevkiyatları şimdiye kadar 3900 kişinin hayatını kaybetmesine yol açan bir savaşı körüklemekte ve Biden yönetiminin çatışmaları sonlandırmaya yönelik faaliyetlerinin tersi istikamette hareket etmektedir.

Haziran ayının ilk günlerinde Uganda’nın en işlek havalimanına iniş yapan bir kargo uçağının resmi envanter kayıtlarına göre uçak, BAE’nin Sudanlı mülteciler için gönderdiği insani yardım malzemelerini teslim etti.

Fakat Ugandalı yetkililer uçağın kargosunu incelediklerinde resmi belgelerde göründüğü üzere yiyecek ve tıbbi malzemeler yerine yeşil plastik kutular içine yerleştirilmiş mühimmat, piyade tüfekleri ve el bombaları buldu.

Afrikalı ve Ortadoğulu yetkililerin açıklamalarına göre 2 Haziran tarihinde Entebbe Havalimanında ele geçirilen silahlar, bir ABD müttefiki olan BAE’nin, Afrika’nın en büyük üçüncü devleti Sudan’ın kontrolünü ele geçirmek için savaşan Korgeneral Mohamed Hamdan Dagalo isimli savaş ağasının kuvvetlerini desteklemek için yürüttüğü faaliyetlerin bir parçasıydı.

Yetkililer tarafından yapılan açıklamada, kar amacı gütmeyen Silahlı Çatışmalar Bölgeleri ve Hadise Verileri Projesi isimli kuruluş tarafından sağlanan verilere göre başladığı tarih olan 15 Nisandan bu yana 3900’den fazla kişinin ölümüne sebep veren ve Sudan’da bir insani kriz başlatan savaşın BAE’den gelen gizli silah sevkiyatlarınca körüklendiği belirtildi. Dagalo’nun emrindeki Hızlı Destek Kuvvetlerinin (HDK) silahlandırılması meselesi, görünürde bölgedeki çatışmaların sona ermesi için bir süredir birlikte arabuluculuk yapan ABD ile BAE arasındaki tansiyonu yükseltebilir.

BM kurumları ile insan hakları örgütleri, HDK’yi sivillerin infaz edilmesi dâhil birçok insan hakları ihlali yapmakla suçluyor.

The Wall Street Journal tarafından sorulan sorulara cevap veren BAE hükümeti, Sudan’daki çatışmaların barışçıl bir çözüme kavuşturulmasını desteklediklerini ve “insanların acılarını dindirmek için ne destek gerekiyorsa onu temin ettiklerini” söyledi. BAE tarafından yapılan açıklamada şimdiye kadar savaştan etkilenen insanlar için Sudan’a gıda ve tıbbi malzemelerden müteşekkil 2000 metrik ton insani yardım gönderildiği ve Çad sınırları içinde mülteciler için bir sahra hastanesi kurulduğu ifade edildi.

Bir HDK sözcüsü tarafından yapılan açıklamada grubun BAE’den silah veya herhangi başka bir yardım almadığı ve savaşçılarının insan hakları ihlali vakalarına bulaştığı iddialarının yalan olduğu söylendi.

BAE büyük ihtimalle, Kızıldeniz kıyısındaki stratejik konumu, Nil Nehri’ne erişimi ve sahip olduğu geniş altın madenleri nedeniyle önemli bir devlet olan Sudan’daki çıkarlarını koruması karşılığında Dagalo’ya destek veriyor. BAE açısından Sudan’da kiraladığı uçsuz bucaksız tarım arazileri ve Kızıldeniz kıyısında inşa etmeyi planladığı 6 milyar dolarlık liman başlıkları özellikle önem arz ediyor.

BM gözlemcileri Abu Dabi yönetimini Sudan’ın kuzeydeki komşusu Libya’da faaliyet gösteren milis komutan Halife Hafter’e çeşitli silahlar, İHA’lar, lazer güdümlü bombalar ve zırhlı araçlar göndermekle de itham etmişti. Hem Hafter hem de Dagalo ile birlikte çalışan Rus paralı asker şirketi Wagner Grup, bu iki isim sayesinde Libya’daki petrol sahaları ile Sudan’daki birçok altın madeninin kontrolünü ele geçirdi.

BM verilerine göre Dagalo’ya sadık HDK ile Sudan Silahlı Kuvvetleri arasında yaşanan çatışmalar nedeniyle şimdiye kadar 4 milyondan fazla Sudanlı yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda kalırken 24 milyon insan da gıda ve çeşitli diğer insani yardımlara muhtaç hale geldi. 300,000’den fazla mülteci HDK’nin kalesi Darfur’dan kaçarak komşu ülke Çad’a geçti. 2 Haziran tarihli uçuşta işte bu insanlar için insani yardım malzemeleri olması gerekiyordu.

Aralarında İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün de bulunduğu bir dizi uluslararası insan hakları grupları ile yerel sivil toplum örgütlerinin verilerine göre nisan ayından bu yana Darfur çevresinde faaliyet gösteren HDK militanları ile birlikte hareket eden yerel milis örgütler kasaba ve köyleri bastı, kadınlara tecavüz etti ve yüzlerce sivili katletti. 2000’li yılların başlarında bir soykırıma tanıklık eden bu bölgede geçtiğimiz temmuz ayında çok sayıda yeni toplu mezar keşfedilmesinin ardından meseleye müdahil olan Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından yapılan açıklamada potansiyel yeni savaş suçları vakaları iddialarının soruşturulmaya başlandığı ifade edildi.

Amerikalı ve Suudi yetkililerin girişimiyle mayıs ayında Cidde’de başlayan resmi barış görüşmeleri, HDK’nin sürekli ateşkes anlaşmalarını ihlal etmesi nedeniyle haziran ayında askıya alınmıştı.

Amerikan Devlet Bakanlığı sözcüsü mesele ile alakalı şu açıklamayı yaptı: “Çatışan taraflara dışarıdan herhangi bir destek verildiği haberleri bizi endişelendiriyor. ABD, BAE ve bölgedeki bir dizi diğer ortaklarımızla çatışmaların sonlandırılması ve Sudan’a insani yardımların ulaşması için gerekli koridorların tesis edilmesi hususlarında birlikte hareket etmeye devam etmektedir.”

Biden’ın Afrika politikasını yakından takip eden uzmanlara göre BAE’nin HDK’ye gönderdiği silah sevkiyatlarından haberi olan Amerikalı yetkililer Abu Dabi’deki gerekli mercilere itirazlarını sundu.

2 Haziran tarihli uçuşun taşıdığı malzemelerin asıl yüzünü keşfeden Ugandalı yetkililer tarafından yapılan açıklamada BAE’ye ait uçağın Çad’ın doğusundaki Amdjarass Uluslararası Havalimanına hareket etmesine izin verildiği ve bundan sonra BAE’den gelen uçaklarda teftiş yapılmamasına dair üst makamlardan emir aldıkları ifade edildi. Sadece son birkaç hafta içinde 2 Haziran tarihli sefer benzeri düzinelerce “kargo” uçuşu gerçekleşti.

Ugandalı bir yetkili konu ile alakalı şunları söyledi: “Artık bu uçakları teftiş etmemiz yasak. O işi savunma bakanlığına verdiler. Bizi fotoğraf dahi çekmememiz konusunda ikaz ettiler.”

Uganda Savunma Bakanlığı sözcüsü tarafından yapılan açıklamada Entebbe’de çok sayıda kargo uçağının aktif olduğu ifade edilirken bu uçaklardan herhangi birinin Çad üzerinden HDK’ye silah teslim edilmesi için kullanıldığı haberlerini yalanlandı.

Bölgede faaliyet yürüten eski bir Amerikalı yetkili ve Afrikalı bir başka yetkiliden alınan bilgilere göre BAE’den gelen son sevkiyattan sonra kamyonlar dolusu askeri malzeme Amdjarass’dan alınarak Sudan sınırları içindeki Darfur’un kuzeyindeki Al-Zarq bölgesinde bulunan HDK üssüne teslim edildi.

BAE tarafından gerçekleştirilen bu silah sevkiyatları nedeniyle Çad hükümetinin kimin tarafında olduğuna dair soru işaretleri zuhur etti. Hem Amerikalılar hem de Fransızlar hâlihazırdaki Çad Devlet Başkanı Mahamat Deby’i hem bölgede devam eden cihat yanlısı militanlara yönelik savaşta hem de Afrika’daki Rus yayılmacılığına karşı yürütülen mücadelede bir müttefik olarak görüyor.

Deby geçtiğimiz aylarda Amerikalılar tarafından ikaz edilmiş ve kendisine Wagner’in Çad sınırları içindeki isyancılarla birlikte çalıştığına, hükümeti zayıflatmayı planladıklarına ve hatta başkanı öldürmek istediklerine dair bir istihbarat raporu sunulmuştu.

BAE’nin Dagalo’ya gönderdiği silah sevkiyatlarının Wagner’in Afrika’daki en yakın ortaklarından birinin elini kuvvetlendiriyor olması gerçekten ilginç bir durumdur. Çad Bilgi Bakanı Aziz Mahamat Saleh’in Ofisi konu ile ilgili yorum taleplerine cevap vermedi.

Bin Zayid ile 14 Haziran tarihinde Abu Dabi’de biraraya gelen Çad Devlet Başkanı Deby, savunma, madencilik ve enerji alanlarında birçok anlaşmaya imza attı. Ugandalı yetkililerden alınan bilgilere göre bu ziyaretin ardından Entebbe üzerinden Çad’a giden kargo uçuşlarının sayısı daha da arttı.


WSJ için Nicholas Bariyo ve Benoit Faucon tarafından kaleme alınan bu içerik Mepa News okurları için Türkçeleştirildi. İçerikte yer alan ifadeler Mepa News'in editöryel politikasını yansıtmayabilir.

İlgili Haberler
Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.
1 Yorum