İsrail Gazze'deki hastaneleri bombalamayı meşrulaştırmak için sosyal medyayı nasıl kullanıyor?

İsrail Gazze'deki hastaneleri bombalamayı meşrulaştırmak için sosyal medyayı nasıl kullanıyor?

İsrail savaş uçakları Gazze'deki Şifa ve Endonezya hastanelerinin çevresindeki bölgeleri çoktan bombalamaya başladı.

"Hamas hastanede saklanan bir vebadır."

Bu, popüler sosyal medya platformu X'teki (eski adıyla Twitter) İsrail Ordusu (IDF) hesabında yer alan pek çok paylaşımdan biri.

İfade, Hamas'ın karargahının bir okulun mu, üniversitenin mi, caminin mi yoksa hastanenin mi altında olduğunu soran bir video ile birlikte sunuluyor.

Çok seçenekli soru daha sonra "Yukarıdakilerin hepsi" şeklinde yanıtlanırken, video Gazze'deki en büyük tıbbi tesis olan El Şifa Hastanesi'ni Hamas'ın ana merkezi olarak tanımlamaya devam ediyor.

Hamas, sivilleri canlı kalkan olarak kullanmak ve Gazze halkının aleyhine hayati enerji kaynaklarını kötüye kullanmakla suçlanıyor.

Video anlatıcının şu sözleriyle sona eriyor: "Bu Gazzeliler için trajik bir gerçek. Ve bunun sorumlusu Hamas'tır."

Hamas'ın El Şifa Hastanesi'nin altında saklandığı ve operasyonlarını buradan yürüttüğüne dair X'teki İsrail resmi devlet hesaplarında yapılan tek paylaşım bu da değil.

İster İsrail ordusu  hesabı (@IDF), ister İsrail Dışişleri Bakanlığı'nın resmi hesabı (@IsraelMFA), isterse de İsrail Başbakanlık Ofisi (@IsraeliPM) olsun, hepsinde Gazze'nin en büyük hastanesinin Hamas'ın karargahı olduğuna dair paylaşımlar yer alıyor.

İsrail Başbakanı Netanyahu dahi X hesabından yaptığı paylaşımda "Hamas-IŞİD hastalıklıdır. Hastaneleri terörleri için karargaha dönüştürüyorlar. Az önce bunu kanıtlayan bir istihbarat yayınladık." dedi.

Netanyahu, Hamas'ın Şifa Hastanesi'ni hem yerin altında hem de üstünde kullandığına dair 'istihbarata dayalı' bir video paylaştı.

Hem İsrail hem de Hamas, uluslararası kamuoyuna bilgi aktarmak ve eylemlerini savunmak için sosyal medyadan yararlanıyor.

Geçmişte her iki taraf da sosyal medyayı eylemlerini daha iyi bir bağlama oturtmak veya karşı tarafı kötülemek için kullanmıştır.

2012 Gazze çatışmasında İsrail ve Hamas, mesajlarını vurgulamak ve eylemlerine destek toplamak için hashtag'leri, belirli kelimeleri veya ifadeleri yoğun bir şekilde kullandılar ve diğer Twitter kullanıcılarının bu hashtag'leri Twitter akışlarında paylaşarak dayanışmalarını genişletmelerine izin verdiler.

O dönemde en çok öne çıkan ve birbiriyle yarışan hashtag'ler Filistin davası için farkındalık yaratmak amacıyla kullanılan #GazaUnderAttack ve İsrail için destek yaratmak amacıyla kullanılan #IsraelUnderFire hashtag'leriydi.

Ancak 7 Ekim'den sonra İsrail'in sosyal medyayı, özellikle de X'i yoğun bir şekilde kullanması daha önce görülmemiş bir durumdu.

2008-2009 savaşı sırasında İsrail ordusu resmi bir blog tutmuş, basın brifingleri dağıtmış ve saldırısını meşrulaştırmak için diğer geleneksel medya kaynaklarını kullanmıştır.

O dönemde İsrail'in eylemlerini eleştirenler arasındaki algı, İsrail ordusunun orantısız bir şekilde Filistinli sivilleri hedef aldığı yönündeydi. Çarpıtılmış kayıp sayıları, ordunun sivilleri açıkça göz ardı ettiğinin kanıtı olarak gösteriliyordu. Dolayısıyla, 2012 Gazze çatışması sırasında İsrail ordusu bu uluslararası kamuoyuna karşı koymak için Twitter'da son derece aktifti.

Hem Hamas'ın eylemlerini olumsuz bir bağlama yerleştirmeye hem de IDF'nin eylemlerine olumlu bir anlam yüklemeye ve Gazze'deki askeri saldırısını Hamas'ı yok etmek ve bölgede barışı yeniden tesis etmek için bir zorunluluk olarak meşrulaştırmaya çalıştı.

Şu anda İsrail'in yaptığı da tam olarak bu, ancak çok daha yoğun bir şekilde.

Hamas'ın üç hafta önceki saldırısından bu yana İsrail, X ve YouTube gibi platformlarda grafik tasarımlar ve videolar içeren çok sayıda reklam yayınlayarak sosyal medya gücünü sonuna kadar kullandı.

Amaç, her zaman olduğu gibi, Hamas'ı "dağıtmak" ve rehineleri eve getirmek için Gazze'ye yönelik ağır bombardıman ve kara harekatına destek toplamak ve bunun karşılığında sivil kayıpları ve milyonlarca Gazzelinin yerinden edilmesini meşrulaştırmak.

İsrail yerleşim bölgelerini aralıksız bombalarken, 17 Ekim'de Gazze Şehri'ndeki Mamedani Hastanesi'ne düzenlenen ölümcül saldırıda 470'ten fazla sivil hayatını kaybederken, yüzlerce kişi de yaralandı.

Aynı gün, yerinden edilmiş yaklaşık 4,000 kişinin barındığı Al Maghazi mülteci kampında bulunan UNRWA okuluna ve diğer iki yoğun nüfuslu mülteci kampına bir saldırı daha düzenlendi.

İsrail, Mamedani hastanesine yapılan saldırının sorumluluğunu üstlenmeyi reddetti ve bunun Filistin İslami Cihad grubu tarafından fırlatılan "yanlış ateşlenmiş" bir roketten kaynaklandığını iddia etti, ancak daha sonra bu iddiayı da reddetti.

İsrail şimdi de Gazze'nin en büyük sağlık kompleksi olan Şifa Hastanesi'ni hedef almakla tehdit ederek buranın Hamas operasyonları için bir "kalkan" ve "ana karargah" olarak kullanıldığını iddia ediyor.

İsrail savaş uçakları Gazze'deki Şifa ve Endonezya hastanelerinin çevresindeki bölgeleri çoktan bombalamaya başladı.

Bununla da kalmadı, Filistin Kızılay Derneği, Gazze'deki Kudüs Hastanesi'nin de bombalanacağı için derhal boşaltılması yönünde işgal yetkililerinden ciddi tehditler aldığını açıkladı.

"Quds News Network" ayrıca İsrail jetlerinin, yerinden edilmiş 14.000 sivilin sığındığı Kudüs Hastanesi civarındaki bir noktayı bombaladığını bildirdi.

Daha önce İsrail ordu sözcüsü Tuğamiral Daniel Hagari, "Bu savaşta tüm seçenekler masada" diyerek gerekirse başta El Şifa olmak üzere hastanelere hava saldırısı bile düzenleyebileceklerini ima etmişti.

Hagari 27 Ekim Cuma günü düzenlediği basın toplantısında "Hamas'ın hastaneleri komuta ve kontrol merkezlerine ve Hamas teröristleri ve komutanları için saklanma yerlerine dönüştürdüğünü" iddia etti. Hagari ayrıca bu iddiasını desteklemek üzere İsrail istihbaratı tarafından elde edilen bazı şemaları ve ses kayıtlarını da "kanıt" olarak paylaştı.

O zamandan bu yana İsrail sosyal medyayı, özellikle de X'teki çeşitli hesaplarını, istihbarat videoları, ses kayıtları ve yakalanan sözde Hamas savaşçılarının itiraf videolarıyla doldurdu ve Hamas'ın El Şifa Hastanesi'ni patlayıcı, silah, gıda ve tıbbi ekipman barındırmak için kullandığını söyledi.

İsrail'in resmi devlet hesaplarında X tarihinde paylaşılan videoda, "Size söyledim. Şifa güvenli bir yer. Vurulmayacak. Onlar (Hamas) için güvenli. Bildiğimiz bu" ifadelerini kullnıyor İsrail tarafından sorgulanan bir Filistinli. Ancak bunları kendi rızasıyla mı yoksa İsrail tarafından mı söyletildiği bilinmiyor.

Hamas'ın Şifa Hastanesini üs olarak kullandığı iddiasına "kanıt" olarak gösterilen tüm bu paylaşımlar, bombardımanı meşrulaştırmak için bir kılıf oluşturuyor gibi görünüyor.

Hamas'ın üst düzey yetkililerinden İzzet Raşak Telegram üzerinden yaptığı açıklamada "-İsrail askeri sözcüsünün- Şifa Hastanesi'nde Hamas komutanlıklarının bulunduğuna dair iddialarının hiçbir dayanağı yoktur" dedi ve bunun "İsrail'in üzerine bir plan inşa ettiği bir dizi yalanın" bir parçası olduğunu söyledi.

İsrail'in bu asılsız iddiaları "Mamedani Hastanesi'ndekinden daha büyük yeni bir katliam yapmak" için bir "başlangıç" olarak kullandığını da sözlerine ekleyen Raşak, dünya liderlerini "soykırım suçlarını durdurmak için harekete geçmeye" çağırdı.

Bu arada, Şifa Hastanesi'nin güneş enerjisiyle çalışan jeneratörlerle zar zor çalıştığı ve Gazze'deki sağlık sisteminin geri kalanı gibi çöküşün eşiğinde olduğu bildirildi.

Hastane 50.000'den fazla yerinden edilmiş Filistinliyi bekleme salonlarında, koridorlarda ve hatta dışarıda avluda sıkışık bir şekilde barındırıyor.

Kabloları ve baz istasyonlarını tahrip eden sürekli bombardıman nedeniyle iletişim hatlarının çoğu kesilmişken, İsrail hükümeti ve ordusunun Gazze'de soykırım yapmak için ne kadar ileri gideceğini söylemek mümkün değil.

Bu durum rapor edildiğinde çok geç olacak ve İsrail'in müttefikleri, İsrail'in eylemlerini savunmak için güçlü sosyal medya propagandası aracılığıyla sağladığı bir anlatıya çoktan sahip olacaklardır.


Maliha Khan tarafından The New Arab için hazırlanan bu içerik Mepa News okurları için Türkçeleştirilmiştir. İçerikte yer alan ifadeler Mepa News'in editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.