Analiz | Mısır'da Gazze sebebiyle Sisi rejimine duyulan öfke büyüyor

Analiz | Mısır'da Gazze sebebiyle Sisi rejimine duyulan öfke büyüyor

"Gazze'deki durum rejim için çok zor çünkü rejimin temel ideolojik yapısını vuruyor. Rejim, ulusal güvenliğini koruyamıyor, ki bu da rejimin her şeyi."

Lara Gibson | New Arab | Tercüme: Mepa News

Mısır'da talk show sunucularından kafelerdeki garsonlara kadar herkes Refah'taki korkunç şiddet olaylarına öfkeli.

Sürekli akan dehşet verici görüntüler, iki Mısır askerinin İsrail güçleri tarafından öldürülmesi ve Mısır'ın Filistinli komşularına en çok ihtiyaç duydukları anda yardım etmek için hiçbir şey yapmaması ya da yapamayacak olması nedeniyle yaygın bir öfke var.

Öfke arttıkça ve sınırlarında ölü sayısı daha da yükseldikçe, Cumhurbaşkanı Abdulfettah es Sisi, İsrail'in Philadelphi Koridoru'nu ele geçirerek onlarca yıllık Camp David anlaşmasını ihlal etmesine rağmen barış çağrısı yapmaya devam ediyor ve rejimi harekete geçme belirtisi göstermiyor.

Peki Mısırlılar rejimi bu ataletinden dolayı affedebilecek mi, yoksa Gazze yanarken eli kolu bağlı oturmak Sisi'nin cumhurbaşkanlığına zarar vermeye mi başlayacak?

Dragonfly'da Orta Doğu ve Kuzey Afrika analisti olan Hossam Abougabal The New Arab'a verdiği demeçte "Pek çok Mısırlının hükümetlerinin Gazze'deki savaşa, özellikle de Refah sınır kapısına ilişkin tutumuna karşı olduğuna şüphe yok." dedi.

Kamuoyu, rejimin Refah'a yönelik saldırılarını durdurması ve sınırdan çekilmesi için İsrail'e baskı yapmasını istiyor.

On yıllardır süren yakın güvenlik ittifakına rağmen pek çok Mısırlı İsrail'i bir numaralı halk düşmanı olarak görüyor ve rejimin neden İsrail'le uzlaşmaya devam ettiğini anlayamıyor, özellikle de Camp David anlaşmasına pek saygı duymadıkları için.

"Rejimin varlık nedeni tehdit altında"

Halkın öfkesi kaynarken, rejimin varlık nedeni tehdit altında, zira iddia ettiği gibi her şeye gücü yeten bir askeri liderlik olamıyor. Ayrıca Mısırlıların rejimin nasıl hareket etmesini istedikleri ile yöneticilerinin eylemleri arasında giderek genişleyen bir uçurum var ve bu da kışkırtıcı olabilir.

The New Arab'a konuşan Mısırlı yazar ve siyasi analist Maged Mandour şunları ifade etti:

"Gazze'deki durum rejim için çok zor çünkü rejimin temel ideolojik yapısını vuruyor. Rejim, ulusal güvenliğini koruyamıyor, ki bu da rejimin her şeyi. Eğer insanların harekete geçmesine izin verilirse bu patlamaya yol açabilir."

Geçen hafta bir sınır çatışmasında İsrail güçleri tarafından vurulan 22 yaşındaki asker Abdullah Ramazan'ın cenaze töreninden görüntülerde görüldüğü üzere ülke genelinde iç öfke alevleniyor.

Sosyal medyada Mısırlılar, yüzlerce kişinin duygusal bir şekilde "Allah'tan başka ilah yoktur ve şehit Allah'ın sevgilisidir" sloganları attığı cenaze görüntülerini geniş çapta paylaştı. Binlerce Mısırlı, öldürülen asker Ramazan'ın Facebook sayfasına yorum yazdı ve birçoğu hükümeti Ramazan'ın ölümü karşısında harekete geçmeye çağırdı.

Muhalefetin önde gelen isimleri de sosyal medyada rejimin daha güçlü bir tepki vermesi çağrısında bulundu. Hişam Sabri, Mısırlı askerler öldürülürken ve "düşman" sınırda pusuya yatmışken Sisi'nin neden Çin'de olduğunu sorguladı.

Öfkeye rağmen ülke içindeki öfkenin eyleme dönüşmesi pek mümkün görünmüyor. Sadece sesini çıkarmaya cesaret edenler baskıya maruz kaldığı için değil, rejim de kendisini eleştirenleri dinlemek istemediği için.

Abougabal şöyle söyledi:

"Mısır hükümetinin bu tür konularda halkı dinlemesi pek olası değil. Mısır ordusu kendisini ülkedeki en yüksek otorite olarak görüyor ve kamuoyu onu nadiren etkiliyor. Bunun yerine, halkın tepkisini sınırlamak ve susturmak için büyük olasılıkla yüksek düzeyde baskıya başvuracaktır. Son aylarda Filistin yanlısı protestocuların tutuklanması buna işaret ediyor."

Mısır güvenlik güçleri ve ordu, özellikle ulusal güvenlikle ilgili konularda, politikalarına karşı çıkan kamuoyunun tepkisini atlatabileceklerinden eminler."

7 Ekim'den bu yana Filistin'i destekleyen en az 120 aktivist Mısırlı yetkililer tarafından gözaltına alındı ve İsrail'in eylemlerine yönelik gösteriler bastırıldı.

Rejimin eli kolu bağlı

Halkı dinleseler bile, rejimin zayıflayan dış konumu nedeniyle oynayabileceği rolün sınırları var. İsrail'in Refah'ı işgali ve Camp David anlaşmasını ihlal etmesi Sisi rejimi tarafından sessizlikle karşılandı ve Kahire uluslararası müttefiklerini yatıştırmaya çalışırken bu durum muhtemelen devam edecek.

Mandour sözlerini şöyle sürdürdü:

"Rejim sessizliğini koruyor ve hiçbir şey yapmamaya devam edecek. Güney Afrika'nın İsrail'e karşı Uluslararası Adalet Divanı'nda açtığı davaya katılmaktan söz ediliyordu ama bu artık söz konusu değil.

Mısır'ın borç durumu ve zayıf bölgesel konumu nedeniyle dışarıda zayıf bir pozisyonda olduğu çok açık. Rejim ABD, AB ve Körfez ülkeleriyle olan dış ilişkilerini içerideki bir ayaklanmadan daha fazla önemsiyor."

Zahiran Mısır İsrail'e Refah'tan çekilme çağrısı yapsa da Mısır'ın jeopolitik çıkarlarını tehdit edebileceği için fiili önlemler alması pek olası değil.

Abougabal şunları kaydetti:

"Mısır İsrail'e karşı harekete geçmekte ya da cezalandırıcı önlemler almakta tereddüt ediyor çünkü muhtemelen bunun stratejik çıkarlarına aykırı olacağını düşünüyor.

İsrail ve Mısır arasındaki güvenlik bağları da derin ve buna bağlı olarak ABD'nin Mısır'a askeri yardımı var, bu nedenle bu tür sınır olaylarının büyümesine izin vermemeyi daha geniş çıkarlarına uygun görüyor."

Mısırlı asker Abdullah Ramazan'ın ölümü Mısır medyası tarafından örtbas edildi ve normal protokol gereği yapılması gereken askeri cenaze töreni yapılmadı.

Mandour, "Olayın önemini şimdiden azaltmaya çalışıyorlar, öyle görünüyor ki İsrail ve Mısır arasında meseleyi hızla örtbas etmek için bir anlaşma var." dedi.

Mısırlılar rejimi affedebilir mi?

Mısır'ın İsrail ile Sina sınırı konusunda uzun ve zorlu bir ilişkisi var ve pek çok Mısırlı Refah'taki mevcut eylemsizliği sadece Filistin halkına ihanet olarak değil aynı zamanda 1973 savaşında ölenlere ve Camp David anlaşmasının imzalanmasının ardından Mısır'ın yaptığı fedakarlıklara karşı bir zulüm olarak görüyor.

Mandour şöyle söyledi:

"Mısır'ın sınırının hemen ötesindeki bir katliamı ve kıtlığı durdurmaması çok utanç verici. Mısır'ın Gazze'deki ölüm ve yıkımı sınırlamak için daha önce atabileceği adımlar vardı."

Refah'taki vahşet karşısında rejimin harekete geçmesi yönünde çağrılar yapılsa da pek çok Mısırlı orduyu desteklemeye ve Filistinlilerin toplu halde Sina'ya girmesine izin vermeme stratejisini desteklemeye devam ediyor.

Abougabal şu ifadeleri kullandı:

"Ordu ve halk, birçokları için en önemli unsur olan Filistinlilerin Sina'ya göç etmesini önleme konusunda hemfikir görünüyor. Halk arasında bile bunun nasıl başarılacağı konusunda farklı görüşler var. Her halükarda Mısır ordusu hala geniş bir desteğe sahip."

tg.gif

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.