Bağdat Konferansı: Irak için kayda değer bir gelişme yok

Bağdat Konferansı: Irak için kayda değer bir gelişme yok

Irak'a destek için düzenlendiği belirtilen Bağdat Konferansı'nın sonuç bildirgesinde, ülkenin geleceği için kayda değer bir ifade yer almadı.

Irak'ın başkenti Bağdat'ta "Bağdat İş Birliği ve Ortaklık Konferansı" düzenlendi

Bir diğer adı da "Komşu ve Bölge Ülkeler İş Birliği ve Dayanışma Zirvesi" olan bu toplantıya şu isimler katıldı:

- Türkiye'yi temsilen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu

- Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron

- Katar Emiri Temim Bin Hamad es-Sani

- Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi

- Kuveyt Başbakanı Sabah el Halid es-Sabah

- Ürdün Kralı 2. Abdullah

- Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkan Yardımcısı, Başbakan ve Dubai Emiri Şeyh Muhammed bin Raşid el-Maktum

- Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Geyt

- Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri Nayif el-Hacraf

- İslam İş Birliği Teşkilatı Genel Sekreteri Yusuf el-Useymin

Sonuç bildirgesi

Konferansın sonuç bildirgesinde bu toplantıya katılan ülkelerin temsilcileri Irak'a genel ifadelerle destek mesajında bulundular ve "Irak'ın IŞİD ile mücadelesini destekleyeceklerini" bildirdiler. Irak yönetimi de Fransa'ya toplantıyı düzenlenmesinde oynadığı rol için teşekkür etti.

Konferansa katılan ülkelerin Irak'a desteği akıllara "Hangi Irak?" sorusunu getiriyor. Çünkü 2003'te işgal edildiğinden bu yana ortada tek bir Irak bulunmuyor.

Hangi Irak?

ABD'nin işgalle birlikte yerleştirdiği, başbakanları değişse de Şii kimliği değişmeyen hükümetlerin Irak'ın Şii olmayan yarısını temsil etmediği, temsil etme gibi bir amacının da olmadığı gözlemleniyor. Dahası Irak'ın yakın tarihine iç siyasetine vakıf olanların bildiği gibi ortada birleşik bir "Şii Irak" da bulunmuyor. 

Irak Şiileri kendileri arasında pek çok düşman gruba bölünmüş halde. "Irak'a destek" başlığı altında Irak ile muhatap olan devletler resmi Irak hükümetini muhatap alsa da bu hükümetin ve başbakanının Irak'ta bir karşılığı bulunmuyor.

Mevcut Irak Başbakanı Mustafa Kazımi'nin sadece bir vekil olduğu ve Irak'ın bir kısmını değil hiçbir kısmını temsil etmediği uzmanlarca ifade ediliyor. 2018 ve 2019'da Irak'ta geniş katılımla yapılan yolsuzluk protestolarının ardından başbakan Adil Abdulmehdi 2020'de istifa etmek zorunda kalmış ve istihbarat kökenli Mustafa Kazımi'nin Ekim 2021'deki seçimlere değin düşük profilli bir emanetçi başbakan olmasına karar verilmişti.

Irak hükümetini kim belirliyor?

Iraklı Şii pek çok politikacının belirttiği gibi Irak'ın işgalinden bu yana Irak'ta başbakanın kim olacağını seçimler değil ABD, İran ve Sistani merciliği adına Ali Sistani'nin oğlu Muhammed Rıza Sistani belirliyor. Son yıllarda bu üçlü belirleme sisteminde ağırlıkta ibre, babasının ardından Necef Havzası'nın yeni lideri olmayı hedeflediği açık olan oğul Sistani lehine gelişmiş durumda. Fakat bu vesayet sistemi, ülkedeki Şii olmayan kesimlerin de ötesinde Iraklı Şiilerden de epeyi tepki toplar hale gelmiş durumda.

Bu gibi konferans ve destek açıklamalarında "Irak ve terörizm" konusunda IŞİD vurgusuyla yetinilmesi de Irak'ın gündeminden kopuk bir durum olarak göze çarpıyor. Irak'ta IŞİD bahanesiyle gerçekleştirilen Sünni soykırımı ve Şii milislerin istikrarsızlaştırıcı durumu ihmal ediliyor.

Kaynak: Mepa News

facebanner.jpg

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.