Bahçeli: Seçim barajı düşürülmeli

Bahçeli: Seçim barajı düşürülmeli

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, seçim barajının makul bir seviyeye düşürülmesi gerektiğini dile getirdi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, seçim barajının makul bir seviyeye düşürülmesi gerektiğini dile getirdi.

EtikHaber'e yaptığı "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine Geçiş ve Uygulama Süreci" başlıklı değerlendirmede Bahçeli, başkanlık sistemi sonrasında Türkiye'nin genel durumunu değerlendirdi.

Birçok açıdan sistemi uygun bulduğunu belirten ve genel gidişata dair olumlu ifadeler kullanan Bahçeli, sistemin tamamlayıcı unsurları olması bakımından bazı konulara temas edeceğini söyledi.

Bahçeli şu ifadeleri kullandı:

"Siyasi Partiler Kanunu Değiştirilmelidir.

Siyasetin ahlaki bir temele dayandığı, demokratik olgunluk ve uzlaşı kültürünün egemen olduğu, ayrıştırıcı dilin törpülendiği, Türkiye'nin milli ve manevi değerlerini ortak payda olarak kabul eden bir siyaset anlayışı hâkim kılınmalıdır.

Anayasada yer alan temel ilkeler çerçevesinde kalmak şartıyla, her siyasi partiye teşkilat yapısını ve işleyişini belirleme hakkının verilmesi sağlanmalıdır.

Siyasete katılım artırılmalı, parti içi demokrasi güçlendirilmelidir.

Siyasi partilere devlet yardımı şartları yeniden düzenlenmelidir.

Siyasi partilerin ticaret yasağı hükümleri açıklığa kavuşturularak titizlikle uygulanmalı ve denetlenmelidir.

Seçim Kanunlarında Gerekli Düzenlemeler Yapılmalıdır

Ülke seçim barajı makul düzeye indirilmeli ve siyasi partilerin ittifak kurması halinde de uygulanmalıdır.

Mahalli idareler seçim sistemi Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine uygun hale getirilmelidir.

Milletvekili adaylığı ve belediye başkan adaylığı şartları gözden geçirilmelidir.

Muhtarlık seçimlerinde adaylık şartları ve süreci yasal düzenlemeye kavuşturulmalıdır.

İllerin çıkaracağı milletvekili sayısına göre belirlenen seçim çevresi sayısı yeniden düzenlenmelidir. Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi ile yönetimde istikrar ilkesi sağlandığından, seçim çevrelerini çok fazla daraltmanın anlamı kalmamıştır.

Dar bölge ya da az sayıda milletvekilinden oluşacak daraltılmış bölge sisteminin temsilde adalet ilkesini geçersiz kılmasının yanısıra, etnik, dini yahut belirli yapıları öne çıkartma ve güçlendirme, parti kurumsallığını ve disiplinini ortadan kaldırma, ayrıca siyasetin çok yerelleşerek genel ülke meselelerinden uzaklaşması gibi riskler nedeniyle ayrıştırıcı yönde etki yaratabileceği ve Türkiye için uygun olmayacağı dikkate alınmalıdır.

Siyasi Etik Kanunu Çıkarılmalıdır.

TBMM üyelerinin ve siyasi partilerin çalışmaları, tüm yönleriyle etik esaslara bağlanmalıdır.

Milletvekillerinin parti değiştirebilmeleri konusunda etik kurallar konulmalıdır.

Milletvekillerinin yapamayacakları işlerin kapsamı, yeni sistemde daha aktif yasama faaliyetine imkan sağlamak üzere genişletilmelidir.

Milletvekillerinin kabul edebilecekleri hediyeler ile milletvekilliği dışında elde ettikleri gelirlerin beyan edilmesi temin edilmelidir.

Siyasî partiler ile parti yönetici ve adaylarının siyasi faaliyetlerine ilişkin gelir kaynaklarının ve seçim harcamalarının etkin bir biçimde denetimi temin edilerek kamuoyunun bilgisine sunulması sağlanmalıdır.

Milletvekili Dokunulmazlığı Belli Durumlar Dışında Kaldırılmalıdır.

Milletvekili dokunulmazlığı, kamu vicdanının kabul edeceği makul esaslara bağlanarak belli durumlar dışında kaldırılmalıdır.

Bunun için Anayasa'nın 83'ncü maddesinde değişiklik gerekmekle birlikte, Anayasa değişikliği mümkün olmadığı takdirde, birçoğu bölücülük faaliyetleri sebebiyle hazırlanmış ve TBMM'nde bekleyen dokunulmazlıkların kaldırılması dosyaları süratle işleme konulmalı, buna ilişkin süreç TBMM'nde işletilmelidir.

Kamu Kurumu Niteliğindeki Meslek Kuruluşlarının Yapısı ve Faaliyetleri Anayasaya Uygun Hale Getirilmelidir.

Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşlarının Anayasa'nın 135'nci maddesinde düzenlenen "kamu kurumu niteliği" dikkate alınarak; Anayasa ile belirlenen çerçevede faaliyet göstermeleri temin edilmelidir.
Mesleki kuruluş ve birlik organlarının oluşumuna ilişkin seçimlerin katılımcı, mesleğin onuruna yakışır, adil temsile imkân verecek şekilde düzenlenmelidir.

Mesleki kuruluşlara üyelik önündeki engeller kaldırılmalıdır. Mesleklerin ideolojik amaçlı istismar edilerek mensuplar arasında ayrılık yaratılması önlenmelidir.

Kamuoyu Araştırmaları Konusunda Yasal Düzenleme Yapılmalıdır.

Kamuoyu araştırmaları son yarım yüzyılı aşkın süredir, modern demokrasilerin vazgeçilmez operasyonel unsuru haline gelmiştir. Bu araştırmalardan beklenen, kamunun tutum ve eğilimlerine dair doğru ve tarafsız ölçümlere ulaşımın sağlanmasıdır. Kamuoyu araştırmaları yüksek bilimsel ve ahlaki standartlara uygun olarak gerçekleştirilmelidir.

Araştırmacı ve araştırma kuruluşlarının nitelik ve yeterliliklerine ilişkin esas ve usuller belirlenmeli, kamuoyunu manipüle eden, yönlendirme veya etkileme maksadıyla yalan, yanlış, yanıltıcı veya eksik bilgiler sunan kamuoyu araştırmalarının ve araştırmacılarının önüne geçilmelidir.

Ruh Sağlığı Kanunu Çıkarılmalıdır.

Toplum ve bireyin ruh sağlığının korunmasına yönelik tedbirlerin alınması ve hizmet standartlarının belirlenmesi amaçlayan "Ruh Sağlığı Kanun Teklifi" MHP milletvekilleri tarafından 27/7/2018 tarihinde TBMM'ye verilmiştir.

Anayasa Mahkemesi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine Uygun Hale Getirilmelidir.

Yargı Reformu Kapsamında Yapılan Düzenlemelere Devam Edilmelidir.

Sağlam teminatlara bağlanmış bir yargı bağımsızlığı demokratik rejim için hayati önemdedir.

İnsan odaklı hizmet, hak ve özgürlüklerin daha etkin korunması, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının geliştirilmesi, hukuk güvenliğinin güçlendirilmesi, adalete erişimin kolaylaştırılması, makul sürede yargılanma hakkının gözetilmesi ve yargıya güvenin arttırılması kapsamında belirlenen ilkeler hayata geçirilmelidir.

Bu kapsamda önemli değişiklikler yapılmış olmakla birlikte yatırım ortamının iyileştirilmesini de kapsayacak şekilde ilgili mevzuatta değişiklik içeren düzenlemelerin de yapılması gerekmektedir.

Hak ve özgürlüklerle adalet sisteminin işleyişi arasındaki sağlıklı ve dengeli irtibat ve illiyet bağı aynı zamanda toplumsal huzur ve iç barış ortamı için vazgeçilmez önemdedir. Hak arama yollarının açık olması etkin, objektif, verimli çalışan bir hukuk ve adalet sistemiyle mümkün olacaktır.

Türkiye bir hukuk devletidir ve Yargı Reformu Strateji Belgesinde de bu vurgular yer almıştır. O sebeple söz konusu strateji belgesinin içeriği kararlılıkla icra edilmeli, hukukun temel ilkelerinden ve adaletin ruhundan hiçbir şart altında taviz verilmemelidir.

Yeni Hükümet Sistemi Esas Alınarak, Bir Çerçeve Kanun Niteliğinde Kamu Yönetimi Temel Kanunu Çıkarılmalıdır.
Bu kanunda; devlet teşkilatının Anayasal çerçevede işleyişine ilişkin temel normlara ve idarenin bütünlüğü, verimlilik, etkinlik ve kaynakların rasyonel kullanımı doğrultusunda şekillendirilmesine yönelik temel ilkelere yer verilmelidir.
Anayasa'da açıklığa kavuşmamış bazı konularda bu kanunla yetkilendirme yapılabilecek, uygulamada herhangi bir karışıklığa yol açılmaması temin edilecektir.

Bunla birlikte yerel yönetimlerin de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine uygun hale getirilmesi uygun olacaktır.
İnsan gücü kalitesi için ehliyet ve liyakat esas alınmalıdır. Üst düzey kamu yöneticileri yeniden tanımlanmalıdır.

TBMM İçtüzüğü Yeni Sistemin Ruhuna Uygun hale getirilmeli bu amaçla Yeni Bir İçtüzük Hazırlanmalıdır.

İçtüzük değişikliğinde gözetilmesi gereken temel ilke, Meclis çalışmalarının etkin, verimli, kaliteli ve sağlıklı bir şekilde yürütülebileceği bir çalışma düzeni ortaya konulması, yasa yapım sürecine sivil katılımın ve etkinliğinin artırılması ve kuvvetler ayrılığına uygun düzenlemeler yapılması suretiyle demokrasinin güçlendirilmesi olmalıdır.

Siyasi parti gruplarının yasama çalışmalarında işbirliği ve uzlaşı sağlamasını kolaylaştıracak mekanizmalar da inşa edilmelidir.

Yürütme, sivil toplum ve vatandaş taleplerinin kanun teklifine dönüştürülmesine dair bir mekanizma oluşturulmalıdır.

Kalkınma Planı, Uluslararası Anlaşmalar ve Tezkerelerin görüşme usulü belirlenmelidir.

Komisyon odaklı yasama sürecine geçilmelidir. Bu amaçla Kanun görüşmelerine dair usul ve esaslar gözden geçirilmelidir.

TBMM ihtisas komisyonları yeniden tanzim edilmeli, Kesin Hesapları İnceleme Komisyonu kurulmalıdır. Ayrıca, Milli

Strateji Komisyonu ve Siyasî Etik Komisyonu kurulmalıdır.

Yasama ve denetim sürecinde yasama-yürütme ilişkisi, kuvvetler ayrılığı ilkesi de dikkate alınarak Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ruhuna uygun olarak İçtüzükte düzenlenmelidir.

TBMM İdarî Teşkilatının Kurumsal ve İşlevsel Kapasitesi Artırılmalıdır.

Yeni sistemle beraber kanun yapma, kanun teklif etme kapasitesini artırmak için Meclisin idari kapasitesinin de buna uygun olarak geliştirilmesi gerekmektedir.

TBMM'nin daha etkin, güçlü, şeffaf, güvenilir ve itibarlı bir kurum olarak yapılandırılması sistemin özünü teşkil eden bir zorunluluktur. Bunun temin edilebilmesi için yasama tekniğinin ve kalitesinin geliştirilmesi, bu amaçla da mevzuat ve teşkilat başta olmak üzere fiziki, beşeri ve teknolojik kapasitesinin artırılması gerekmektedir."

twtbanner-001.jpg

İlgili Haberler
Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.