CHP'li Sezgin Tanrıkulu hakkında soruşturma izni verildi

CHP'li Sezgin Tanrıkulu hakkında soruşturma izni verildi

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, CHP'li Tanrıkulu hakkında savcılığa soruşturma izni verildiğini duyurdu.

CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu hakkında savcılığa soruşturma izni verildiğini açıklandı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı 9 Eylül'de Tanrıkulu hakkında, TV100'de yayınlanan bir programdaki konuşması nedeniyle iki ayrı suçtan soruşturma açıldığını duyurmuştu.

Soruşturma izin talebi dün Adalet Bakanlığı'na gönderildi.

BBC Türkçe'nin haberine göre, bugün açıklama yapan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Sezgin Tanrıkulu hakkında savcılığa soruşturma izni verildiğini" söyledi.

Tunç, "İzin konusu ile ilgili dosya geldi ve izin verildi. Bundan sonraki süreç, Cumhurbaşkanımız Meclis'e sevk edecek" diye konuştu.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Tanrıkulu hakkında "Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin Kurum ve Organlarını Aşağılama" ve "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama" suçlarından soruşturma başlatıldığını belirtmişti.

Tanrıkulu, yayında Türk ordusunu eleştirmiş ve "TSK'nın yaptığı her şey eleştiriden azade değil. Biz milletvekiliyiz bunları sorgularız" ifadesini kullanmış ve şöyle devam etmişti:

"Bu Türk Silahlı Kuvvetleri değil mi 12 Eylül'de faşist darbeyi yapan? Bu ordu değil mi 15 Temmuz'da darbe girişimi yapan, köyleri yakan... Onlarca faili meçhul cinayet. Benim takip ettiğim davalar var. 15 köylüyü helikopterden atan TSK değil mi? AİHM kararıyla sabit hale gelen..."

Milletvekilleri olarak eleştirel yaklaşmaları gerektiğini belirten Tanrıkulu, "Biz soru sorarız, doğru olup olmadığını sorgularız. En azından TSK üzerinden bu tür şaibelerin kalkması amacıyla bunu sorarız… Bu kadar köyü yaktı? Daha yeni Roboski, Uludere oldu..." diye konuştu.

Milli Savunma Bakanlığı da bir açıklama yaparak, söylenenleri "iftira" olarak nitelendirdi ve Tanrıkulu'nun ismini vermeden, "Bu iftiraları atanlar, bunlara alet olanlar en hafif tabiriyle gaflet ve dalalet içindedir" dedi.

Tanrıkulu konuyla ilgili yaptığı son açıklamada, "İnsan haklarını savunurken asla geri adım atmadım, atmam da" mesajını verdi.

Kendisine yönelik "linç operasyonu" yürütüldüğünü söyleyen Tanrıkulu, bunun aslında "geçmişi unutturma operasyonu" olduğunu savundu.

Tepkiler ne oldu?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Tanrıkulu'nun sözleriyle ilgili “TSK bizim gözbebeğimizdir” açıklamasını yaptı.

Kılıçdaroğlu, konuyla ilgili daha detaylı konuşmadı ve parti sözcüsünün yaptığı açıklamayı işaret etti.

CHP Sözcüsü Faik Öztrak da sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada bu konunun partinin yetkili organlarında görüşüleceğini söylemişti.

Öztrak "Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun, milletimizin gözbebeği Türk Silahlı Kuvvetleri’ni töhmet altında bırakan ifadeleri kabul edilemez. Bu konu yetkili organlarımızda görüşülecektir" ifadesini kullandı.

Milletvekiline birçok tepki gelirken, Diyarbakır Barosu'nun da üyesi olduğu ve onlarca sivil toplum kuruluşu, meslek ve iş örgütlerinden oluşan Diyarbakır Kent Koruma ve Dayanışma Platformu, "Linç kültürüne çanak tutmaya son verin" başlığıyla destek açıklamasında bulundu.

Açıklamada, "İfade özgürlüğüne yönelik bu saldırıların karşısında olduğumuzu, sağlıklı bir geleceğin inşası için geçmişle yüzleşmenin/helalleşmenin önemini hatırlatıyor, yetkilileri de bu linç kampanyasına karşı gerekli önlemeleri almaya davet ediyoruz" denildi.

Tanrıkulu iki AİHM kararına gönderme yaptı

Tanrıkulu, soruşturma başlatıldıktan sonra sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, konuşmasında sözünü ettiği olaylarla ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararlarının olduğunu söyledi.

Tanrıkulu, "AİHM'in Türkiye'yi mahkum ettiği iki dava"ya gönderme yaparak, "İlki Ekim 1993 tarihinde Diyarbakır'ın Kulp ilçesine bağlı bir köyde 11 köylünün nasıl kaybettirildiğine ilişkin karar. Devlet bu köylülerin helikopterle götürüldükten sonra kaybettirildiğini inkâr etmiş. Oysa kaybedilen 11 kişinin yakınları, akrabalarının helikoptere bindirildiğine tanıklar. Köylüler zorla kaybettirildi" dedi.

"İkinci dava Şırnak'ın Kuşkonar ve Koçağıllı köylerinin savaş uçaklarıyla bombalanması ve 33 köylünün öldürülmesine ilişkin AİHM kararı. Bunlar benim yargılarım değil, AİHM kararları."

AK Partili'lerin kurumsal linç kampanyası başlattıklarını savunan Tanrıkulu, "AKP'nin kuruluşundan önce gerçekleşmiş ve insanlığa karşı suç olduğu AİHM kararlarıyla sabit olan ‘Kürtlere karşı’ bu ağır ihlalleri" .... "devlette devamlılık esastır prensibi üzerinden sahiplendiklerini" belirterek bunu "AKP'nin derin devletin yeni sahibi olduğunun bir kez daha itirafı" olarak nitelendirdi ve şöyle devam etti:

"Çetelerin, uyuşturucu kaçakçılarının, rantçıların peşine düşmesi gereken Ankara CBS'nın bir tatil günü hakkımda soruşturma başlatması ve kamuoyuna duyurması da göz ardı edilmemesi gereken bir uygulamadır.”

Ne olmuştu?

Cuma gecesi TV100'deki programın konuklarından Bizim TV Genel Yayın Yönetmeni Şaban Sevinç'in iddialarının ardından Tanrıkulu yayına bağlandı.

Sevinç, Tanrıkulu için "PKK'nın kimyasal silah iddiasına inanıp Meclis'e önerge verdi" ifadesini kullandı.

Sevinç ayrıca bir telefon konuşmasında Tanrıkulu'nun geçen yıl "Atatürkçü ve ulusalcı kafa CHP'yi mahvetti" sözlerini sarf ettiğini iddia etti.

12 yıldır milletvekili olduğunu belirten Tanrıkulu ise bu iddiaları yalanlayarak, "Atatürk'le ilgili olarak söylediğimi iddia ettiği şeylerle ilgili olarak benim yazılı, görsel, herhangi bir toplantı kaydı gibi bir yerde Cumhuriyetin kurucusu, partimizin kurucusu Gazi Mustaffa Kemal'le ilgili bir şey bulunursa çıkartın konuşalım" dedi.

Tanrıkulu ardından da Meclis'e önerge vermesinin gerekçelerini açıklarken, soruşturma açılmasına neden olan TSK ile ilgili yorumlarda bulundu.

Kimyasal silah iddiası neydi?

TSK'nın Kuzey Irak'ta 2021'de yaptığı operasyonlarda kimyasal silah kullandığına dair iddialar geçen yıl gündeme getirilmişti.

Milli Savunma Bakanlığı bu iddiaları "tamamen asılsız ve gerçek dışıdır" ifadesiyle yalanladı.

PKK’ya bağlı Halk Savunma Merkezi (HSM) Ekim ayında yaptığı açıklamada, TSK'nın bu operasyonlarda “uluslararası düzeyde yasaklanmış bombalar ve zehirli gazlar üreten kimyasal silahlar” kullandığını iddia etmişti.

Edirne Cezaevi'nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, da avukatları aracılığıyla bir açıklama yapmış ve "PKK'ye karşı kimyasal silah kullanıldığına dair görüntülerin olduğunu" belirterek "Bu görüntülere TBMM ve muhalefet sessiz kalamaz, Bunu sessizlikle geçiştirmek suçu onaylamaktır" dedi.

O dönem CHP İstanbul Milletvekili olan Sezgin Tanrıkulu da, iddialara dayanak olan görüntülerin doğru olup olmadığıyla ilgili olarak Meclis'e bir soru önergesi vereceğini söylemişti.

Kaynak: BBC Türkçe

tg-003.jpg

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.
1 Yorum