Cumhurbaşkanı: Batı Darbeden Yana

Cumhurbaşkanı: Batı Darbeden Yana

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İtalyan Rainews24 kanalına verdiği mülâkatta "Batı'nın darbeden yana olduğunu düşündüğünü" söyledi

Uluslararası Yatırımcılarla Yüksek Düzeyli Ekonomi toplantısında konuşan ve Batı'nın terörün destekçisi olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İtalyan Rainews24 kanalına verdiği mülâkattta da "Size soruyorum, Batı demokrasiden yana mı, darbeden yana mı? Ben bu açıklamaları, bunlar darbeden yana diye düşünüyorum" dedi.

“Batı darbeden yana diye düşünüyorum"

Röportajı gerçekleştiren Rainews24 kanalının muhabiri Lucia Goracci öncelikle şu soruyu yöneltti:

“Avrupa’dan daha fazla yakınlık beklediğinizi söylediniz. Avrupa hep bir ağızdan darbe girişimini kınadı. Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ve tüm Avrupa, gazeteciler, akademisyenler, eğitim ve yargı dünyasına yapılan operasyonlara ilişkin hukukun üstünlüğüne saygı duyulması konusunda uyarılarda bulundu. İtaya Dışişleri Bakanı Paolo Gentiloni de, darbe girişimi sonrası Türkiye’nin orantısız ve tehlikeli bir reaksiyon verdiğini belirtti. Avrupa’dan daha fazla ne bekliyorsunuz?”

Sözlerine “Şimdi ben önce şunu söyleyeyim. Bu yapı hala tam olarak anlaşılabilmiş değil” diye başlayan Erdoğan, şöyle devam etti:

“Bu yapı, sizin P2 Locanıza benziyor. Aynen bu yapıya benzeyen bir organizasyon. Dini olarak tanımlanan bir suç şebekesi. Avrupa Konseyi Başkanı Türkiye’ye ziyarete gelecek ve ona da Fethullah Gülen organizasyonunun mafyadan daha beter olduğunu açıklayacağım. Bayan Mogherini ise dışarıdan konuşmamalıydı, her şeyden önce Türkiye’ye gelmeliydi. Paris’te aynı şey olduğunda, 5 - 6 kişi öldüğünde herkes oraya koşuyor. Türkiye’de demokrasiye karşı bir darbe yapılıyor, 280 şehidimiz var, ancak ne yazık ki şimdiye kadar kimse gelmedi bizi ziyaret etmeye. Ne AB’den, ne Avrupa Konseyi’nden.”

Erdoğan, “Soruyorum, İtalyan parlamentosu bombalansa tepki ne olurdu? Mogherini bir İtalyan olarak nasıl tepki verirdi? ‘Bombalayarak iyi yaptılar’ mı diyecek? Bu olayın ardından yapılan soruşturmalardan endişe duyduğunu mu söyleyecek?” diye sözlerini sürdürdü ve “Size soruyorum, ‘Batı demokrasiden yana mı, darbeden yana mı?’ Ben bu açıklamaları [görünce], bunlar darbeden yana diye düşünüyorum. Eğer bunlar demokrasiden yana olsaydılar, bütün açıklamaları bu istikamette olurdu. Ama kendilerini ele verdiler” diye konuştu.

"Batı terörün destekçisi"

Erdoğan, Uluslararası Yatırımcılarla Yüksek Düzeyli Ekonomi toplantısındaki konuşmasında ise  Almanya'nın Köln kentinde düzenlenen mitinge kendisinin telekonferansla bağlanmasının engellenmesi üzerinden Almanya'yı ve batılı ülkeleri eleştirdi. Erdoğan, kendisinin konuşmasının engellendiğini ancak PKK'lıların konuşmasına izin verildiğini söyledi ve "Maalesef batı teröre destek veriyor" diye konuştu ve Batı ülkelerini suçlayarak şunları söyledi:

"Sayın Şansölye’ye (Merkel) 4 bin teröristlerle ilgili, derneklerle ilgili dosya verdik. Hiçbiri bize dönmedi. Ama Pazar günü Köln’deki mitinge videokonferansla benim bağlanmamı hazmedemediler. Belediye her türlü aksiliği yaptı. Yerel mahkeme hayır dedi ve Alman mahkemeleri çok hızlı çalışıyor maşallah. Anayasa Mahkemesi de anında hayır dedi. 4 bin terörist, Şansölye geldiğinde 4500 oldu... Geciken adalet adalet değildir dediğimde, haklısınız diyor. Alman mahkemeleri burada nasıl hızlı çalışıyor? Verdiği karar; orada Erdoğan konuşmasın. Terör örgütü PKK’lıları kalkıp konuşturuyorsun. Batı teröre destek veriyor mu vermiyor mu? Batı demokrasinin mi darbelerin yanında mı? Maalesef Batı teröre destek veriyor, darbelerin yanında. Bunların canı bizim gibi yanmıyor ama bizim yanıyor. Dost bildiklerimiz teröre destek verip darbecilerin yanında oluyor. Özdemir Sabancı’nın katili elini kolunu sallaya sallaya dolaşıyor. Açıksözlü, doğru, yürekli olalım. Olmazsak başka ülkelerde de can yanar. Bugün bizde olan darbe hareketi başka ülkelerde de değişik yöntemlerle kendine uygulama alanı bulur."

“Vize serbestisi yoksa göçmen anlaşması biter"

Erdoğan, Rainews24 mülâkatında ayrıca Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun, Ekim ayına kadar vize serbestisi olmaması halinde AB ile yapılan sığınmacılara ilişkin anlaşmayı geri çekecekleri yönündeki açıklamasının hatırlatılması üzerine ise, “Doğru söylemiş. Çünkü burada vize olayı olması halinde geri kabul işler. Vize olayı olmadığı halde geri kabul biter” dedi.

“Türkiye'De halkın yüzde 75'i idam istiyor"

Avrupa’nın, Türkiye’de idam cezasının geri getirilmesi konusunda hoşnutsuz olduğu da hatırlatılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda kara Avrupa’sının dışında başka ülkelerde de idam var. Söyleyeyim, ABD, Çin, Bahreyn, Hindistan, Endonezya, Bangladeş, İran, Pakistan, Tayvan, Belarus, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt, Dominik Cumhuriyeti, Küba, Bahamalar. Bakın bütün bunlarda hala idam var. Sadece AB ülkeleri idamı kaldırdı. Türkiye’de halkın talebi var. Kamuoyu araştırmaları, Türklerin yüzde 75’inin idam istediğini gösteriyor. Meclisimiz idamı onaylarsa kimse bir şey diyemez” diye konuştu.

Ancak Rainews24 haberinde Erdoğan'ın yüzde 75 diye ifade ettiği oranı yüzde 57 olarak aktardı.

“Oğlumu belki de tutuklayacaklar"

Erdoğan, darbe girişimi sonrası bir gazetenin muhabiri ya da bir üniversitenin öğretmeni olmanın, tutuklanmak için yeterli olup olmadığının İtalyan kamuoyunca sorguladığını aktaran Goracci’ye şöyle cevap verdi:

“Şu anda ben size enteresan bir örnek vereyim; şu anda İtalyan yargısı benim oğlumla (Bilal Erdoğan) ilgili İtalya’yla yakından uzaktan hiçbir yer yok, İtalya’ya şu anda girmiş olsa veya girecek olsa benim oğlumu belki de tutuklayacaklar. ‘Nedir, söyleyin bakalım’ dendiğinde söyleyebildikleri hiçbir şey yok. Bolonya’da doktorasıyla alakalı mezuniyetini verecek, benim oğlumla ilgili işte aynı bu yapı orada böyle bir dava açma yoluna gidiyor. PKK Bolonya’da oturduğu yerlerde beni diktatör olarak ilan ediyor, İtalyan yönetimi nerede, niye bunlara müdahale etmiyor? Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanına kalkıp orada diktatör diyenleri niye sahipleniyor? Ve benim oğluma nasıl oluyor da böyle bir yolla, böyle bir güya hukuk, kusura bakmasınlar, İtalyan hukukunun kendini bir defa çek etmesi lazım, böyle bir anlayış olamaz. Bu, Türkiye ile İtalya arasındaki ilişkileri bile sıkıntıya sokar.”

Oğlunun parlak bir insan olduğunu ve kara para aklayıcısı olarak gösterilemeyeceğini de dile getiren Erdoğan, “Benim oğlumla uğraşmayı bıraksın da İtalyan kendi mafyasıyla uğraşsın” dedi.

Firari işadamı Hakan Uzan’ın şikayeti üzerine Bolonya Savcılığı, Bilal Erdoğan hakkında Şubat ayında “kara para aklama” şüphesiyle soruşturma başlatmıştı. Soruşturma halen sürerken, Bilal Erdoğan bundan bir süre sonra güvenliğini gerekçe göstererek ailesiyle birlikte tekrar Türkiye’ye taşınmıştı.

Kaynak: DHA, Al Jazeera

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.