Doğu Guta'daki bölünme muhaliflerin sonunu getirebilir

Doğu Guta'daki bölünme muhaliflerin sonunu getirebilir

Farklı muhalif grupların kontrolündeki mahalleler arası seyahat etmek halk için eziyete dönmüş durumda.

Esed rejimi, İran ve Rusya başkent Şam'ın merkezinin 15 kilometre doğusundaki Doğu Guta neredeyse her gün rejim tarafından bombalanıyor. Suriye'de muhaliflerin en iyi tahkim edilmiş kalelerinden olan Doğu Guta'da sivil halkın tek sorunu her gün başlarına yağan bombalar değil.

Doğu Guta'nın büyük muhalif grupları arasındaki iç çatışmalar yaklaşık 400 bin kişiye ev sahipliği yapan bölgede en yıkıcı konulardan biri. 2013'ten beri rejim kuşatmasında olan bölgede iç çatışmalar hayatı daha da zor hale getiriyor.

Doğu Guta'da hangi muhalif gruplar var?

Doğu Guta birçok farklı muhalif gruba ev sahipliği yapsa da bunlardan dört tanesi sahayı domine ediyor. Bu gruplardan en öne çıkanı 2013 yılında kurulan Ceyşu'l İslam. Bölgenin doğu mahallelerinde ve özellikle Doğu Guta'daki en büyük yerleşim olan Duma'da hakimiyet sahibi olan grup Selefi düşünce yapısıyla biliniyor ve Suudi Arabistan'a yakın olduğu iddia ediliyor.

Bir diğer grup ise bölgede Ceyşu'l İslam'ın bir numaralı rakibi sayılan, Özgür Suriye Ordusu bileşenlerinden Feylaku'r Rahman. Doğu Guta'nın batı bölgelerini, stratejik Cobar ve Ayn Terma mahallelerini de içine alacak şekilde elinde bulunduran Sufi düşünce yapısında bağlı grup, rejimin son saldırılarının hedefi konumunda.

Bölgedeki diğer iki grup ise Ahraru'ş Şam ve Tahriru'ş Şam. Bu gruplar geniş bölgeleri kontrol etmiyorlar. Arbin, el Eşari, Beyt Naim gibi bölgeler Tahriru'ş Şam kontrolünde. Bu gruplar her ne kadar diğer iki grupla başa çıkabilecek kadar büyük olmasa da, geçtiğimiz aylarda Ceyşu'l İslam'ın Tahriru'ş Şam'a düzenlediği saldırılar büyük bir başarısızlıkla sonuçlanmıştı.

Ceyşu'l İslam'a karşı ortaklık

Doğu Guta'daki muhalif gruplar uzun süredir kendi aralarında sık sık çatışıyor. Meydana gelen son çatışmalar Nisan ayında Tahriru'ş Şam ve Feylaku'r Rahman ile Ceyşu'l İslam arasında yaşanmıştı. Ceyşu'l İslam'ın Arbin ve Kefer Batna'ya saldırılarına iki grup beraber karşı koymuş, Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'ne göre en az 95 kişi yaşamını yitirmişti.

Çatışmanın üzerinden geçen 2 ayda da gerginlik zaman zaman dozunu artırdı ve Zamalka, Beyt Seva, Arbin, el Eşari ve Hamuriye gibi bölgeleri kontrol etmek için mücadele devam etti. Bölgenin batısında rejimin Ayn Terma ve Cobar'a başlattığı saldırılardan istifade etmek isteyen Ceyşu'l İslam, bu bölgeleri savunan Feylaku'r Rahman ve Tahriru'ş Şam'ın elindeki bölgelere saldırılar düzenledi.

Ceyşu'l İslam'a karşı ittifak halinde olan Feylaku'r Rahman ile Tahriru'ş Şam arasında da zaman zaman gerginlik baş gösterse de, bu olaylar ferdi sorunlar olarak kalıyor ve yayılmıyor.

Rejim hakimiyetini artırdı

Muhaliflerin arasındaki iç çatışmalar sebebiyle bölgede rejim hakimiyetini artırdı ve bölgede yaşam günden güne güçleşti. Bölgedeki siviller hem rejimin saldırılarında hem de muhalifler arası iç çatışmalarda yaşamını yitiriyor ve yaralanıyor. Bölgeye ihtiyaç malzemeleri temininin güçleşmesi de fiyatlarda artışı beraberinde getiriyor.

Farklı grupların kontrolündeki mahalleler arası seyahat etmek de bir eziyete dönmüş durumda. Bölgedeki hastalar, farkı bir grubun blgesindeki hastanelere giderken bile yollardaki kontrol noktalarında defalarca durduruluyor. Gruplar arasındaki ayrılık ve iç çatışma en çok sivilleri etkiliyor.

Kaynak: Mepa News

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.