Erdoğan: "İdlib'de süreç böyle devam ederse ağır sonuçları olur"

Erdoğan: "İdlib'de süreç böyle devam ederse ağır sonuçları olur"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün Rusya Devlet Başkanı Putin ile yapacağı görüşme öncesinde, "İdlib'de bu süreç böyle devam ederse ağır sonuçları olabilir" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bugün Soçi’de bir araya gelecek.

Görüşme öncesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bakü dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını cevapladı. Erdoğan'ın konuşmalarından satır başları şu şekilde:

"Hem Rusya hem koalisyon güçleri ile bir çözüm bulmamız lazım"

"İdlib’de bu süreç böyle devam ederse bunun katlanılması ağır sonuçları olabilir. Buna fırsat vermeden, hem Rusya hem koalisyon güçleri ile bir çözüm bulmamız lazım. Koalisyon güçleri içerisinde malum ABD farklı bir yerde duruyor. Almanya ve Fransa ile daha önce görüşmelerimiz oldu. Rusya ile zaten işin içindeyiz.

Pazartesi yapacağım görüşmede, ardından BM Genel Kurulu’nda, ayrıca Almanya’ya yapacağım ziyarette bu konuları ele alma fırsatımız olacak.

İdlib’de durum iki üç gündür sakin. Yapılan girişimlerin bir neticesini aldık gibi görünüyor. Fakat hala biz tatmin olmuş değiliz. İşin siyasi ve insani yükünü Türkiye çekiyor. 3,5 milyon mülteci bizim ülkemizde. İdlib’den yine bir göç harekatı olursa insanların geleceği, sığınacağı yer yine Türkiye gözüküyor. Bizler bazı hazırlıkları yapmış vaziyetteyiz. Bu ön hazırlıklarla Suriye tarafında bazı çalışmalarımız var. Biz batı gibi davranamayız. Bizim davranışımız çok daha koruyucu olacaktır. Fakat yük de hafif değil, yük ağır. Bu ağır yükün altından kalkmak da kolay değil. Sabırla bu işi çözmeye, bunun altından kalkmaya gayret edeceğiz.

Pazartesi günü Sayın Putin ile yapacağımız görüşmeden alacağımız netice önemli olacaktır. Dediğim gibi ay sonuna doğru önce BM Genel Kurulu, akabinde Almanya ziyaretimiz var. Temenni ediyorum ki bu görüşmelerden alacağımız olumlu neticelerle bunu bir yere doğru inşallah taşıma imkanı buluruz."

"İdlib’deki gözlem noktalarımızı güçlendirdiğimiz doğrudur"

"Tahran’da konuştuk; silahların bırakılması, ateşkes, herkes için geçerli olan bir şey.. İdlib’deki gözlem noktalarımızı güçlendirdiğimiz doğrudur. Bu hususta zaafımız olamaz, güçlendirmeye de devam edeceğiz. Zira biz gözlem noktalarını güçlendirmeyecek olursak, başkaları daha farklı yerlerde orada insiyatif alıyorlar ve aldıkları bu insiyatiflerle de oradaki masum, mağdur insanları zorda bırakıyorlar."

"A’dan Z’ye kendi tedbirlerimizi almak durumundayız"

"Bu meselede en sıkıntılı olan ülke Türkiye’dir. Bizim dışımızda oraya sınırı olan yok çünkü. 115 km batıda, 915 km kuzeyden sınırımız var. Her taraftan sınırı olan ülke biziz. Buradan çıkacak insanların geleceği yer de Türkiye. Buradan çıkıp İran’a gitmeyecek, Irak’a gitmeyecek, Rusya’ya, Almanya’ya, Fransa’ya gitmiyecekler. Herkesin geldiği yer Türkiye. Bu nedenle aslında Türkiye’ye yardım etmeleri, bu işin yükünü paylaşmaları lazım. Ama bu hususta yeterince duyarlı olduklarını söyleyemeyiz. O nedenle kusura bakmasınlar, biz de a’dan z’ye kendi tedbirlerimizi almak durumundayız.

Tablo ortada. Lafta herkes Suriye’nin toprak bütünlüğünden söz ediyor. Ama uygulamaya baktığınız zaman, herkes parselasyonu yapmış. Bir ülkenin 22 üssü var, bir diğerinin 5 üssü var. Üsler kurulmuş. Türkiye olarak bizim ise öyle bir derdimiz yok. Parselasyon, şu, bu derdinde değiliz biz. Nihai düşüncemiz: Bir, anayasanın hazırlığı; ikincisi ise seçimlerin içeride ve dışarıda tüm Suriyelilerin katılımı ile yapılması. Bunun neticesinde orada kimler var ise gelin hep beraber Suriye’yi terk edelim. Bundan daha başka çıkış yolu olamaz."

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.