Erdoğan'ın korumalarına yönelik hukuki süreç nasıl işleyecek?

Erdoğan'ın korumalarına yönelik hukuki süreç nasıl işleyecek?

Washington Belediye Başkanı Muriel Bowser ve Emniyet Müdürü Peter Newsham, konu ile ilgili basına açıklama yaptı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başkan Trump'la Beyaz Saray’da gerçekleştirdiği görüşmenin ardından, Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği rezidansı önünde yaşananlar hala gündemde. Protestoculara müdahale eden korumalarla ilgili ABD’de tepkiler devam ederken konuyla ilgili atılabilecek ek adımlar ve hukuki süreç kamuoyunda tartışılıyor.

Korumalarla ilgili yakalama kararını yetersiz bulan Amerikalılar siyaset, sivil toplum örgütleri, medya kuruluşları ile sosyal medyada konuyu gündemden düşürmeyerek, Erdoğan’ın korumalarının da karıştığı olayları çıkaran kişilerle ilgili ek adımlar atılmasını istiyor.

Amerika’nın Sesi’nin görüşlerine başvurduğu avukatlar, 16 Mayıs’ta Türk Büyükelçiliği konutu önündeki olaylar sonrasında gerçekleşen tutuklamalar ve yakalama kararı sonrasında yaşanan ve yaşanabilecek hukuksal süreçle ilgili görüşlerini şöyle anlattılar:

Yegane Güley: ‘Korumalar Türkiye dışına çıkamayabilir’

New York, İngiltere, Galler, İngiliz Virgin Adaları Baroları ve Türkiye’de İstanbul Barosuna kayıtlı Uluslararası Avukat Yegane Güley, Erdoğan’ın korumalarının olay sırasında geçici görevle ABD’de bulunmuş olmalarının, tutuklu yargılanmalarına gerekçe olarak gösterilebileceğini söyledi.

Güley, Erdoğan’ın korumalarının her ne kadar "diplomatik çalışan" kategorisinde olsa da diplomatik dokunulmazlıklar kapsamına girmeyen personel olmalarından dolayı tam dokunulmazlıklarının olmadığını, bu kişilerin "geçici görevli" statüsünde olduklarını belirtti.

Avukat Güley, bu korumaların protestoculara şiddet uygulamalarından dolayı, "geçici görevli" statüleri kendilerine diplomatik koruma zırhı vermediği için, tutuklanmaları ve yargılanmalarının önünde engel olmadığını ifade etti.

Güley, ABD’nin korumalarla ilgili İnterpol’e başvuruda bulunması durumunda ise aranan bu kişilerin Türkiye dışına çıkamayacağını, İnterpol’e üye 191 ülkeye gidemeyeceklerini savundu.

Akbulut: ‘Kamuoyunu tatmin etmek için atılacak adımlar diplomatik sınırlar içinde kalır’

New York Barosu Avukatı Cahit Akbulut, söz konusu olayların Türkiye’nin itibarı bakımından çok üzücü olduğunu belirterek, ABD’nin bu konuda atabileceği ek adımlar olabileceğini ve bunların birçoğunun da kamuoyu baskısını azaltmak için diplomatik sınırlar içerisinde kalabileceğini belirtti.

Avukat Akbulut, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı korumakla yükümlü görevlilerin diplomatik dokunulmazlıktan tam olarak istifade etmediklerini görüyoruz. Meydana gelen olaydan Amerikan hükümeti ve mahkemelerinin tutuklama kararı çıkarttılar. Amerikan yasalarına göre bu kişiler işledikleri iddia edilen suçla ilgili ifadeye çağrılırlar. Gelmezlerse de yakalama ve tutuklama kararı çıkar” dedi.

‘Kamuoyu sürekli baskı yapıp olayı gündemde tutuyor’

Kamuoyunun yaptırım ya da uluslararası hukukun devreye girmesi yönündeki baskıları yüzünden bu konunun ABD’de sürekli gündemde olduğunu belirten Akbulut, “ABD’de ifade vermeyen kişiler için tabi ki uluslararası hukuka bakmak gerekiyor. Bu şahısların Türkiye’den talep edilmesi gerekiyor. Türkiye’deki yönetimin uygulamalarını yakından tanıdığımız için Türk hükümetinin bu kişileri Amerika’ya göndermeyeceğini biliyoruz” dedi.

‘ABD Türkiye’de tutuklanmalarını isteyebilir’

Amerikalı yetkililerin artan kamuoyu baskısıyla çeşitli hamleler yapabileceğini ifade eden Akbulut, “ ABD Türkiye’den aradığı ve hakkında yakalama kararı çıkarttığı bu kişilerin orada tutuklanmasını talep edebilir. Türk hükümeti de böyle bir talebi asla kabul etmez. Ben Türk korumalara uygulanacak yaptırımların sadece Amerika ile sınırlı olarak kalacağını düşünüyorum. Vizeleri iptal edilir. Bunun bir adım ötesine gidebilirler bu kişilerin Türkiye dışında dolaşmasına engel olabilirler. Bu da işlenen suçun niteliği gereği ABD’nin bunu İnterpol’e yansıtmasıyla olur. Bu uygulama sonucu bu kişilerin Türkiye dışına da çıkması engellenir. Benim düşüncem yapılan suçun niteliği bakımından bunun bir İnterpol’ lük suç olmadığı yönünde. Bu suçlamalar uluslararası bir suç niteliği taşımıyor. ABD’nin bunu yapıp yapmayacağı konusunda bir şey söyleyemem ama benim düşüncen bu kişilerin bundan sonra bir daha Amerika’ya giremeyeceği yönünde” diye konuştu.

Okan: ‘Korumalar yüzünden Türkiye küçük duruma düştü’

Ceza avukatı Fidel Okan ise Amerika’da kamuoyunun olayın peşini bırakmadığını belirterek hukuksal olarak da ABD’li hükümet yetkilerinin üzerlerindeki bu kamuoyu baskısı nedeniyle Erdoğan’ın korumalarını peşini bırakmadığını söyledi. “Amerikalı yetkililer olayı hukuksal olarak götürebilecekleri yere götürmeye çalışıyorlar” dedi.

Okan, Erdoğan’ın korumalarının yaptığı hatalar yüzünden Türkiye’nin dünyada küçük duruma düştüğünü söyledi. Okan, “Türkiye Cumhuriyeti adına utanç verici bir hadise. Söz konusu protesto eylemi gerçekleştirildiği zaman korumalar bu protestoya hiç müdahale etmeseydi, o protestocular istediği her şeyi söyleseydi bu Türkiye açısından çok daha olumlu olurdu. Bir protesto gösterisine tahammül gösterilmiş olunurdu. Korumaların koruma iç güdüsü dışında belki tamamen milliyetçilik refleksiyle orada o görüntüyü sergilemiş olması Amerika’nın bu kararları almasına neden oldu. Utanç verici bir durum” dedi.

‘Haftalardır konu gündemden düşmüyor’

Okan, “Amerikan basınının haftalardır bu konuyu işliyor. Kamuoyunda Amerikan hükümetine büyük baskı var. Ülkemiz açısından da son derece kötü bir reklam yapılıyor. Özellikle ‘barbar Türkler’ şeklindeki açıklamalar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı kullanılan son derece yakışıksız tabirler kullanılıyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanına yönelik yapılıyor. Bizler iç politikalarda Erdoğan’ı eleştirebiliriz bu gayet doğal. Ancak dışarda Erdoğan’a yönelik son derece kötü diyebileceğimiz hakaretlere kadar varan açıklamalar aynı zaman sadece ona yönelik değil aynı zamanda ülkemize de yapılmış sayılır. Biz böyle görüyoruz. Bizi bu noktaya getirenlerin artık oturup düşünmesi gerekiyor.”

‘Bir türlü ders almıyoruz’

Amerikalı yetkililerin hukuksal olarak bu işi sürdürebildiği yere kadar sürdürmeye çalıştığını belirten Okan, “Biz hiç böyle bir duruma hiç düşmemeliydik. Bir değil, iki değil bu olaylar. Erdoğan’ın korumaları gittikleri birçok ülkede olay çıkartıyorlar. Bir koruma rezaleti yaşıyoruz. Bu korumaların yaptıkları hataların ülkemize de yansıması kötü oluyor. Bir türlü ders almıyoruz.”

Korumalarla ilgili atılabilecek ek adımlarla ilgili kim ne söylemişti?

ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Dışişleri Bakanlığı'nın konu hakkında güvenlik birimleri ve ilgili adli yetkililerle çalışmayı sürdüreceğini vurgulamış, “Bakanlık herhangi bir ek adımın atılmasına gerek olup olmadığını karara bağlayacak” diye konuşmuştu.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert “Ne gibi ek adımlara gerek duyulduğunu değerlendireceğiz. Adımlarımız suçlamalara yanıt niteliğinde ve orantılı olacak. Şiddetten sorumlu olanların bu eylemlerinden dolayı hesap vermelerini sağlamak için güvenlik birimleriyle birlikte çalışmaya odaklanmış durumdayız” diye konuşmuştu.

Washington Emniyet Müdürü Peter Newsham, yakalama kararlarının uygulanması konusunda ek adımların Dışişleri Bakanlığı tarafından ilgili yasa ve düzenlemelere uygun olarak atılabileceğini ifade etmişti.

Kaynak: Amerika'nın Sesi

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.