Erken seçim çağrılarının sebebi ne?

Erken seçim çağrılarının sebebi ne?

Köşe yazarları, Bahçeli'nin dün yaptığı erken seçim çağrısına dair değerlendirmelerde bulundu.

İfadeler, Yeni Şafak yazarı Mehmet Acet ve Türkiye gazetesi yazarı Batuhan Yaşar'ın köşesinden alınmıştır.

Bahçeli'nin gündeme oturan erken seçim isteğinin arkasındaki nedenler merak ediliyor. Bahçeli'nin dün grup toplantısında yaptığı açıklamalar ise erken seçim çağrısının gerekçelerini net bir şekilde ortaya koyuyor.

Bahçeli, "Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi henüz tam devreye girmedi.  3 Kasım 2019'da kadar ulaşmak her dakika zorlaşıyor. Bu işi uzatmaya gerek yok. Kaosa oynayanların oyununu bozmak şart. Türkiye'nin, ABD, Fransa ve İngiltere ile kurduğu ilişkiler değişime uğramıştır. Cumhurbaşkanlığı sistemi acil bir hal almıştır." dedi.

Erken seçimin gerekçeleri

1-MHP kanadında, erken seçim bağlamında iki aydır, Bahçeli’nin dünkü sözlerinde de izlerini gördüğümüz şöyle bir gerekçelendirme karşımıza çıkıyordu:

“Yerel seçimlerde ittifak olmayacak. Ak Parti ve MHP’li adaylar sahaya çıktıklarında birbirleriyle kıyasıya rekabet edebilecek. Bu durum Mart/Kasım döneminde ittifak ruhuna zarar verebilir.

2-Ak Parti cenahında ise, erken seçimin nabzını özel, birebir sohbetlerde daha iyi alabiliyordunuz. Aralarında ekonomi yönetimi içinde sandalye sahibi de olan bazı bakanlar “Erken seçime gitmeliyiz” görüşünü beyan ediyorlardı.

3-Ak Parti’nin ‘mutfağından’ da aynı istikamette sinyaller alıyorduk. Mutfağa, “Siz hazırlıklarınızı erken seçim olacakmış gibi yapmaya başlayın” talimatı çoktan verilmiş, bu yönde çalışmalar çoktan başlamıştı.

4-Hem Ak Parti hem MHP’de erken seçim fikrini canlı tutan ortak gerekçelerden biri ‘2019 senaryoları’ oldu. 2019’da ne olacak, neler gelişecek, 5 yıldır karanlık odalarda pişirilen kirli senaryolar, bu defa 2019 seçimleri için mi hazırlanacak sorusu her iki tarafın da zihnini kemiriyordu. Uluslararası aktörlerin reflekslerini ölçerek yapılan değerlendirmelerde, erken seçim fikrinin ‘Oyun bozucu’ rolü hep akıllarda tutuldu.

5-Yapılan kamuoyu araştırmalarına göre Cumhur ittifakı, bugün için en iyi dönemini yaşıyordu. Şubat ve Mart aylarında yapılan anketler, Ak Parti ve MHP’nin güçlü bir desteğe sahip olduğunu gösteriyordu. Üstüne üstlük, CHP’ye yakın araştırma şirketlerinin verileri, CHP’nin kararsızlar dağıtılmadan önceki oyunun yüzde 16’lara kadar gerilediğini gösteriyordu.

6-Ekonomide 7,4’lük ciddi bir büyüme oranı yakalansa da, piyasalarda ‘bekle gör’ tutumu tümden geri çekilmiş değildi. Seçimlerin Kasım 2019’a kalması, en azından bir bölüm yatırımcı/girişimcinin bu bekleyiş halinin uzaması anlamına gelecekti.

7-Bahçeli, 26 Ağustos tarihini zikrederek, Malazgirt 1071 zaferinin çağrışımının hem Ak Parti hem MHP seçmeninde ‘coşku etkisi’ yapacağı düşüncesinden hareket etmiş olmalı.

8-Bununla birlikte, bu tarihin avantajı olduğu kadar bir dezavantajı olduğunu da hesaba katmak gerekir.

Şöyle ki;

26 Ağustos, Cuma günü bitecek olan Kurban Bayramı’nın devamı olan Pazar gününe rastlıyor.

Muhtemelen 9 günlük bayram tatilinin son günü.

9-Öyle bir günde seçim yapmak, ülkeyi şehirlerarası yollarda trafikte kalmaktan sandık başına yetişemeyen milyonlar gibi bir sonuçla baş başa bırakma ihtimali var.

Yaz aylarının tatilciler nedeniyle seçime katılımı düşürdüğüne dair örnekler de yakın dönemde yapılan seçimlerde karşımıza çıkmıştı. Mesela, 2014 Ağustos’unda yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, sanılanın aksine, Ak Partili tatilcilerin seçime katılım oranı daha düşük çıkmıştı.

10-Biraz da bu nedenle son sözü söyleyecek olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı beklemek gerekiyor. Bahçeli, 26 Ağustos derken, ‘uyum yasalarının yetişmesi halinde’ gibi bir ifade kullandı. Bu durumda, erken seçim takviminin birkaç ay daha ileriye alınması gibi yeni bir mutabakatla karşı karşıya kalabiliriz.

Erdoğan, dün Meclis grubuna gelirken, “Şu an itibarıyla bir yorumum olmayacak ama yarın Bahçeli ile bir görüşmem var” demişti.

Erdoğan, grup konuşmasında ise, yaydan çıktığını düşündüğümüz okun yeniden yaya geri dönme ihtimalini hesaba katmamızı gerektirecek şekilde, seçim takviminden iki kere “Kasım 2019” diye söz etti.

Erdoğan'ın haberi var mıydı?

AK Parti ve MHP 15 Temmuz sonrasında birlikte hareket ediyor.. Uyumlu bir ittifak söz konusu.. Erdoğan ve Bahçeli arasında anlayış birliği var.. Cumhur ittifakının temelleri birlikte atıldı.. Böyle bir ortamda iki liderin veya iki partinin birbirine sürpriz yapması çok akıl karı bir iş değil.. Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın TBMM’ye gelişinde “yarın Devlet Beyle görüşeceğiz..” sözleri dikkat çekiciydi.. Belli ki bu görüşme daha önceden planlanmıştı..

Başbakan Bahçeli'ye niye gitti?

AK Parti il ve ilçe kongrelerini öne aldı.. Mayıs başı itibarıyla hepsi bitecek.. Ramazan ayının bitiminde de büyük kongresini yapacak.. Yani haziranın son haftası iş bitmiş olacak.. Asıl sürpriz geçen hafta yaşandı.. Başbakan Yıldırım, MHP lideri Bahçeli’yi ziyaret etti.. Erken seçim ilk kez bu görüşmede ele alındı, dillendirildi.. Başbakan Yıldırım daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ziyaret etti.. İstanbul’da hafta sonu gerçekleşen uzun görüşmeden söz ediyoruz.. Erken seçimin detaylı olarak konuşulduğu belirtiliyor..

Ekim veya Kasım

Ama kampanya dönemi için de en az 2-3 ay lazım..Yazın ortasında, bunaltıcı sıcaklarda çok zor.. Kurban Bayramının son günü 24 Ağustos.. Tam da hac zamanı.. Mevsim şartları itibarıyla 26 Ağustos 2018 imkânsız gibi.. Bu yüzden ekim sonu veya kasım başının daha makul olduğu konuşuluyor..

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.