Gazze halkı İsrail'in enkaza çevirdiği evlerine dönüyor

Gazze halkı İsrail'in enkaza çevirdiği evlerine dönüyor

"Fadi, İsrail ordusu tarafından sınır dışı edildikten sonra ailesiyle birlikte geri döndüklerinde evlerini tamamen yıkılmış halde bulduklarını söyledi."

Ahmed Dremly, Mera Aladam | Middle East Eye | Tercüme: Mepa News

Aylardır yıkıcı bir kuşatmaya maruz kalan Kuzey Gazze'ye dönen Filistinliler evlerinin enkaza döndüğüne şahit oldu.

Bölge, hukuk uzmanlarının "soykırım" olarak nitelendirdiği ve Yahudi yerleşimcilerin yerleşmesi amacıyla Kuzey Gazze nüfusunun kalıcı olarak zorla yerinden edilmesini amaçlayan bir İsrail askeri planıyla sarsıldı.

Üst düzey İsrail ordusu subayları tarafından önerilen ve desteklenen, "Eiland Planı" olarak da bilinen "Generallerin Planı", Kuzey Gazze'nin tüm nüfusunun zorla yerinden edilmesini ve ardından kalanların açlıktan ölmesi için insani yardım malzemelerinin girişinin durdurulması da dahil olmak üzere bölgenin kuşatılmasını içeriyordu.

Al Jazeera'ye konuşan bir tıbbi kaynak, bu planın şimdiye kadar bölgenin kuzey kesiminde en az 5 bin kişinin ölümüne ya da kaybolmasına yol açtığını, geçen yıl Ekim ayı başında başlayan acımasız harekat sonucunda 9 bin 500 kişinin de yaralandığını söyledi.

Gazze'deki Middle East Eye muhabirleri, İsrail askerlerinin kuzeydeki silahsız ve aç sivilleri silah zoruyla evlerinden ve sığınaklarından zorla çıkardığı korkunç tabloyu ortaya çıkardı.

Kuzey Gazze'de yaşayan Fadi, Middle East Eye'a İsrail ordusu tarafından sınır dışı edildikten sonra ailesiyle birlikte geri döndüklerinde evlerini tamamen yıkılmış halde bulduklarını söyledi.

Kalacak başka bir yeri olup olmadığı sorulduğunda, Gazze'nin güneyinden yanında getirdiği bir çadırı göstererek yardım ve barınak sağlanmasını beklemenin çok uzun süreceğini belirtti.

Fadi ve ailesinden 14 kişinin bu küçük çadırda yaşaması bekleniyor. Fadi şunları söylüyor:

"Dünyaya mesajım şu: Sizden hiçbir şey istemiyoruz. Gazze Şeridi'nde yaklaşık bir yıl üç ay geçirdik, dünyadan hiçbir şeye ihtiyacımız yoktu, yanımızda sadece Allah vardı. Kuşatma altındaki bölgeye yardım girmedi."

Sınır Tanımayan Doktorlar'a (MSF) göre, İsrail'in kuzeydeki saldırısı binlerce insanı "gıda, su ve sağlık hizmetlerine erişimden" yoksun bıraktı.

Bölgede 9 Ocak'tan bu yana hiçbir hastane faaliyet göstermiyor.

Kuzeyde ciddi bir temel ihtiyaç eksikliği yaşanırken, Gazze'nin kuzeyinde yaşayan ve 14 aydır yerinden edilmiş olan Muhammed Dahr, bölgeye yeterli yardımın gireceğine dair umudu olduğunu söyledi:

"Bugün yaşayamıyoruz ama Allah yanımızda ve en iyisi için dua ediyoruz."

Gazze'de keder ve kayıp

Savaşın devam edip etmeyeceği konusunda konuşan Fadi, "bunun Allah'ın iradesine bağlı bir mesele olduğunu", ancak "kendisinin ve halkın, çektiği acılara rağmen kuzeyde kalacağını" söyledi.

"Acımız çok derin" diyen Fadi, arkadaşlarını, sevdiklerini ve evlerini kaybettiklerinden yakındı.

Dahr da evinden ve savaş sırasında yasını tuttuğu sevdiklerinden bahsederken benzer duygular içindeydi:

"Savaşın yedinci gününde evim gitmişti, ama Gazze'deki tüm evlerin gittiğini gördüğümde Allah'a teslim oldum. Geriye hiçbir şey kalmadı. Tüm Gazze harabe halinde, ibadethaneler bile, taş yok, ağaç yok, hiçbir şey yok. Yıkım o düzeyde ki evimi ve mahallemi bile tanıyamıyorum. Ailemden 600 kişiyi kaybettim."

Babasını kaybeden bir çocuk olan Musab Muhammed Salih, Middle East Eye'a evlerinin hala sağlam kalacağını umduğunu söyledi.

Ancak o ve geride kalan ailesi evlerini tamamen yıkılmış halde buldular ve şimdi yakındaki bir okulda barınmak zorundalar.

Dünyaya mesajı sorulduğunda, çocuk sadece Filistin sevgisi hakkında şarkı söylemeye başladı.

Geçtiğimiz yıl Gazze'nin tamamında çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 47 binden fazla Filistinli İsrail güçleri tarafından öldürüldü.

İnsan hakları grupları ve BM uzmanları İsrail'i, 7 Ekim 2023'te Hamas liderliğindeki saldırılardan bu yana Filistinlilere karşı toplu cezalandırma uygulamakla suçluyor.

Saftavi ailesinden yaşlı bir kadın, İsrail bombaları yağarken Gazze'nin kuzeyinden göç ettiği anları hatırlıyor.

Ateşkes yürürlüğe girdiğinde evine doğru geri dönmüş. Ancak geri döndüklerinde, bir zamanlar dört katlı olan aile evleri bir moloz yığınından başka bir şey değilmiş:

"En azından evin alt katlarını bulmayı umuyordum, böylece kızlarım orada barınabilirdi, ancak her şeyi harabe halinde buldum, sadece moloz, sanki ufalanmış bisküviler gibi. Hasar o kadar büyük ki kıyafet gibi kişisel eşyalarını bile geri alamadık."

Yine de, bu yıkımın içerisinde, o da diğer pek çok kişi gibi dirençli bir şekilde davranıyor:

"Allah'a şükürler olsun ki hala ayaktayız."


Bu değerlendirmede yer alan ifadeler yazarların kendi görüşleridir ve Mepa News'in editöryel politikasını yansıtmayabilir.

tg.gif

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.