Gazze'de kan stokları tükeniyor
İsrail'in işgal ve ablukası altındaki Gazze Şeridi'nde kan stoklarının tükenmesi sebebiyle yeni bir kriz yaşanıyor.
İsrail'in Gazze'de devam eden ablukasının yol açtığı açlık, bölge halkının kan bağışı yapabilmesini engelliyor.
Bu durum kan stoklarının tükenmesine ve yaralılara hayat kurtarıcı müdahaleler yapılamamasına sebebiyet veriyor.
Abluka kan bağışı kampanyalarını doğrudan etkiliyor. Her gün yüzlerce Filistinli ayrım gözetmeyen saldırılarda yaralanırken, artan kan ihtiyacı karşılanamıyor.
Gazze'deki Sağlık Bakanlığı defalarca kan bağışı çağrısında bulunsa da açlık sebebiyle birçok kişinin bağışta bulunamadı. Bunun üzerine yetkililer Ürdün ve işgal altındaki Batı Şeria'dan acil kan tedariki talep etti.
Bir hafta önce Abdullah el Arir, laboratuvar malzemelerinin yetersizliği nedeniyle ön kan sayımı yapılmadan kan bağışında bulundu. The New Arab'a verdiği demeçte bağış sırasında kendini iyi hissettiğini ancak ertesi gün baş dönmesi ve baş ağrısı gibi anemi belirtilerinin ortaya çıktığını söyledi:
"Sadece yardım etmek için bir şeyler yapmak istedim. Yaralar çok ağır ve kan bağışlamak en azından yapabileceğim bir şey gibi geldi. Ama vücutlarımız eskisi gibi değil. Güvenli olmayan su içiyoruz, gıda yardımlarıyla yaşıyoruz ve şimdi yardım mutfakları bile durdu. Bazı arkadaşlarım hemoglobin seviyeleri çok düşük olduğu için bağış yapamadı."
Gazze'de halk açlık sebebiyle kaplumbağa yemeye başladı
Gazze Baptist Hastanesi'nde genç bir gönüllü olan Yahya ez Zerd, İsrail'in Gazze Şehri'nin Şucaiyye Mahallesi'ne düzenlediği ölümcül saldırının ardından, bağışta bulunup bulunamayacağını görmek için sedyede test sonuçlarını bekledi:
"Buraya geldim çünkü insanlarımız katlediliyor. Kan bağışında bulunmak en azından yapabileceğim bir şey. Ancak açlık yüzünden her geçen hafta kendimi daha zayıf hissediyorum."
Bağış yapmaya çalışan bir adam tam bir üniteyi (450 gram) tamamlayamadı ve kan vermeyi yarıda bırakmak zorunda kaldı.
Savaştan iki hafta önce başarılı bir şekilde kan bağışında bulunan Munzir Billah Recep, o zamandan beri sağlığının kötüleştiğini söyledi:
"Bu sefer tereddüt ettim. Açlık yüzünden korkuyordum ama yine de katkıda bulunmak istedim. Ne yazık ki kan bankasının benim kan grubuma ihtiyacı yoktu."
Hastanedeki bağış kampanyasını yöneten laboratuar uzmanı Huda Ebu Dalal, bağış yapmaya gelenlerin yaklaşık yüzde 20 ila 30'unun, çoğu zaman farkında olmadan anemi hastası olduğunu söyledi:
"Laboratuvar malzemelerindeki eksiklik nedeniyle bazen kan örneklerini test edemiyoruz. Doğru tarama yapmadan kan alıyoruz ve bazı bağışçılar baş dönmesi, mide bulantısı veya baygınlık geçiriyor, bu da aneminin açık belirtileri."
Ebu Dalal, tamamlanmamış bağışların çoğunun atılmak zorunda kaldığını söyledi. "Eğer 300 gramdan az bağış toplanmışsa, bunu kullanamıyoruz. Son kampanya sırasında, bağışçılar süreci tamamlayamadığı için ünitelerin yüzde 10-15'i atıldı." dedi.
Stokların azalması ve bağışçı sayısının yetersiz kalması üzerine Gazze'deki Sağlık Bakanlığı yardım için Ürdün ve Batı Şeria'ya başvurdu.
Gazze'deki Sağlık Bilgi Sistemleri Başkanı Zahir el Vahidi, her iki bölgeden de binlerce ünite gönderildiğini doğruladı. Ancak teslimatlar genellikle İsrailli yetkililer tarafından günlerce ya da haftalarca geciktiriliyor ve bazı sevkiyatlar tamamen reddediliyor.
Vahidi, İsrail'in yeni laboratuvar ekipmanlarının girişini engellediğini ve mevcut altyapının çoğunun yıprandığını ya da tahrip edildiğini sözlerine ekledi.
Kaynak: Mepa News, New Arab