Genelkurmay Başkanı: Darbecilere Karşı Çıktım Ancak İkna Edemedim

Genelkurmay Başkanı: Darbecilere Karşı Çıktım Ancak İkna Edemedim

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar tanık sıfatıyla verdiği ifadede darbe girişimi gecesi "Yapmayın, yanlış yoldasınız dedim" dediğini aktardı.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, TSK'daki cunta yapılanması tarafından düzenlenen darbe girişimiyle ilgili olarak başlatılan soruşturma kapsamında tanık olarak verdiği ifadede, "Tümgeneral Mehmet Dişli oturmakta olduğum masadaki sandalyelerden birine oturup heyecanlı ve geçmişte bildiğim ve alışık olduğum ruh halinden farklı bir tarzda, 'Komutanın operasyon başlıyor, herkesi alacağız. Taburlar, tugaylar yola çıktı, biraz sonra göreceksiniz' gibi şeyler söyledi" dedi. 

"Gittikleri yolun yanlış olduğunu, büyük bir bataklığa battıklarını, cezasını çekeceklerini, hiç olmazsa bir erkeklik gösterip başkalarını bu işe bulaştırmadan ve ölüm kalım olmadan bu işi sonlandırmalarını, hemen giriştikleri bu girişimi durdurmalarını söyledim. Fakat ikna edemedim" diyen Akar, "Kendisi benim böyle hissetli karşı çıkmama rağmen sinirlerine hakim olmaya çalışıyordu ve sakin görünerek, 'Komutanım bu iş bitti ve herkes yola çıktı' anlamında şeyler söylüyordu" ifadesini kullandı.

Darbe girişimi sırasında cuntacı askerler tarafından rehin alınan Orgeneral Hulusi Akar, kendisine Fethullah Gülen'le görüşmeyi teklif eden kişinin Tuğgeneral Hakan Evrim olduğunu da açıkladı.

Akar'ın tanık olarak verdiği ifadenin bir bölümü şöyle:

Tümgeneral Mehmet Dişli herkesi alacağız dedi. Darbecilere ölüm kalım olmadan bitirin dedim ancak ikna edemedim. Mehmet Dişli oturmakta olduğum masadaki sandalyelerden birine oturup heyecanlı ve geçmişte bildiğim ve alışık olduğum ruh halinden farklı bir tarzda, "Komutanın operasyon başlıyor, herkesi alacağız. Taburlar, tugaylar yola çıktı, biraz sonra göreceksiniz" gibi şeyler söyledi.

"Ne diyorsun ulan sen, ne operasyonu, sen manyak mısın"

Ben ilk önce anlamlandıramadım, cümle içerisinde belki uçaklar demiş olabilir ancak bunun bir kalkışma olarak ifade edebileceğim bir operasyon olduğunu anladım. Karşı çıktım ve hiddetle, "Ne diyorsun ulan sen, ne operasyonu, sen manyak mısın, sakın ha" şeklinde bağırdım.

Arkam kapıya dönük olduğu için kapının açık olup olmadığını fark etmedim. İkinci başkanın nerede olduğunu, diğer komutanlarının nerede olduğunu sordum. Kendisi heyecanlanmayın, rahat olun, gelecek gibi laflarla karşılık verdi.

"Çok öfkelenmiştim"

"Benim seninle bir başkası ile böyle işlerin içerisinde olanlar ile hiçbir işim olamaz, sen benimle ne biçim konuşuyorsun, kim bunlar, siz kimsiniz" gibi soruları sürekli hiddetli sıralıyordum. Haliyle çok öfkelenmiştim.

Netice olarak gittikleri yolun yanlış olduğunu, büyük bir bataklığa battıklarını, cezasını çekeceklerini, hiç olmazsa bir erkeklik gösterip başkalarını bu işe bulaştırmadan ve ölüm kalım olmadan bu işi sonlandırmalarını, hemen giriştikleri bu girişimi durdurmalarını söyledim. Fakat ikna edemedim.

Kendisi benim böyle hissetli karşı çıkmama rağmen sinirlerine hakim olmaya çalışıyordu ve sakin görünerek, "Komutanım bu iş bitti ve herkes yola çıktı" anlamında şeyler söylüyordu.

Beni Gülen ile Tuğgeneral Hakan Evrim görüştürmeye çalıştı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.