Halep Savaşı'nda Esed'in Müttefiki Kürtler

Halep Savaşı'nda Esed'in Müttefiki Kürtler

ABD’nin YPG’ye verdiği desteğe bakıldığı zaman YPG milislerinin Esed rejimine verdiği son destek ABD’ye nispetle son derece endişe verici olarak kabul ediliyor.

28 Temmuz tarihinden itibaren Halep’e tek giriş-çıkış ve ikmal hattı olarak kullanılan Kastillo Yolu, Suriye Ordusu tarafından tamamıyla kapandı. Halep’te Kürtlerin yerleşkesi Şeyh Maksud bölgesini bir üs olarak kullanan ABD destekli Halk Koruma Birlikleri (YPG), bu gelişmeler karşısında Suriye Ordusu’na destek vererek önemli bir rol üstlenmiş durumda.

Muhalif güçlerin kontrolünde olan Halep mıntıkalarının, bugün Suriye Ordusu ve savaş boyunca desteğini aldığı Şii milisler tarafından çevrelendiği belirtilebilir. Suriye rejimi, 2014 Ocak ayından bu yana gözlerini diktiği bu hedefi gerçekleştirme peşinde. Yerleşim bölgelerinden sivilleri tart etmek için Halep’in doğusunu bomba yağmuruna tutmaya başladığından bu yana Esed ve müttefiklerinin, büyük bir zafer elde ettikleri düşüncesine kapılmaları mümkün. Tabi bu bağlamda Rus hava desteğinin rolü es geçilmemelidir. Nitekim Rus hava kuvvetlerinin yoğun hava saldırıları, muhaliflerin savunma hattını zayıflatmakta önemli role sahip.

Şeyh Maksud mahallesinden yola çıkarak YPG milisleri, stratejik öneme sahip Kastillo Yolu’nu savunan muhalif güçleri bombalayarak Gençlik Konut Projesi’ni geçici olarak kontrolü altına aldı. Bu adımın altında, Mellah çiftliklerinde ilerleme kaydeden Sol Cephesi koruma birliklerinden 4. Zırhlı Alayını güvende tutmak yatıyor. Yine YPG milisleri, Şeyh Maksud mahallesinin batısında yer alan Beni Zayd bölgesine saldırı düzenledi. Bu saldırı sonucu Suriye rejimi ile Kürt milisleri arasında muhasara altında kalmayı istemeyen muhalif güçleri çekilmeye zorladı. 2012 yılının yaz mevsiminden bu yana muhalif güçler Şeyh Maksut bölgesini birçok defa ele geçirmeye çalışmıştı. YPG milisleri, bu savaşlarda tarafsızlığını korudu ancak iki Kürt yerleşkesi Afrin ve Kobani’yi birbirine bağlamayı hedefleyerek stratejik adımlarında Rusya kuvvetleri ile yardımlaşmayı tercih etti.

Örnek olarak geçtiğimiz Şubat ayında Afrin’deki YPG milisleri, Suriye rejiminin amaçlarına destek vererek hizmette bulunma çabası içerisindeydi. Ceyşu Sivar, Şii Milisler ve Suriye Ordusu ile beraber Rus hava desteğini alarak muhaliflerin Halep’in doğusundan Türkiye’ye olan geçişini engellemeye çalıştı.

Çatışma Sahasında YPG’nin Tercihi

Merkezi bir örgüt olması hesaba katılarak YPG’nin çeşitli cephelerde ortak hedeflerden yola çıkarak hareket ettiğini varsaymak mümkündür. Bu cepheler; Şeyh Maksud, Azez, Mare’, Menbiç ve Haseke. YPG şuan ön hatlarını Halep muhafazasının kuzeyinde IŞİD topraklarına doğru genişletmeye çalışıyor. IŞİD’e karşı önümüzdeki süreçte olası büyük bir saldırıda kesin bir şekilde yer almaya hazırlanan YPG milisleri, arzuladığı “Suriye Kürdistanı” adını taşıyan devleti inşa etme yolunda topraklarını birleştirme peşinde.

Bu motivasyondan yola çıkarak ve Menbiç şehrinin YPG ve bazı Arap gruplarından müteşekkil “Suriye Demokratik Güçlerin” eliyle düşmesi nedeniyle YPG’nin söz konusu şehirden çekilmesi mümkün değil. Geçtiğimiz Haziran ayında ABD hükümetinin Menbiç savaşının başlaması esnasında bunun meydana geleceğini ve sonrasında yönetimin Suriye Demokratik Güçlerine terk edileceğini duyurması da önemli bir ayrıntı. Buna alternatif olarak batı desteği sağlanmadığı zaman Rus hava saldırıları ve silah yardımıyla YPG milisleri batıya doğru ilerlemelerini sürdürecek. Ancak YPG milislerinin Türkiye sınırına yaklaşması hiçte kolay değildir.  Daha önce Azez ve Carablus’ta yaşandığı gibi Kürt milisler, Türkiye’nin top atışlarıyla her zaman karşı karşıyadır. YPG milislerinin Menbiç’in batısında kalan El-Bab şehrine de saldırması imkan dahilinde değildir. Çünkü bu hedef kendisine nispetle hiçte kolay ulaşılabilecek bir hedef değildir. Bunun başlıca sebebi ise bu şehirde herhangi bir Kürt varlığının olmamasıdır. Belki de YPG milisleri, Tel Rıfat’a ulaşmayı hedefleyerek El-Bab şehrinin kuzeyinde Kürt köylerini işgal etmek için çaba sarf edebilir. Bu durum doğu kanadına saldırılarını da kolaylaştıracaktır.

Menbiç ve Afrin arasındaki topraklardan bu bölümün YPG milislerinin kontrolü altına geçmesi yıkım manasına gelmektedir. Çünkü burada oturan insanların genelini Araplar oluşturmaktadır. Kürt yerleşkeleri Menbiç-Afrin’in kuzey noktasında yer alan Azez cebinde muhaliflere karşı büyük bir çıkarı olan Esed ve Putin koalisyonu tarafından büyük bir destek gelecektir.  Bu türden bir başarı, muhalifleri Fırat Nehri Vadisi’ne ulaşmaktan mahrum edecektir. Bu durum, batı destekçisi Arapları, Rakka şehrinin tekrar geri alınması için yeni bir hamle imkânı verecektir.

Burada birbirinden farklı iki durum söz konusudur; Ya YPG milisleri, Rakka’yı tekrardan ele geçirmek için tek başına hareket edecek. Ya da Fırat Nehri Vadisi’ni tekrar geri almak için ümidini yitirmemiş Esed ve Putin ile ittifakını sürdürecek.

Sonuç

ABD’nin YPG’ye verdiği desteğe bakıldığı zaman YPG milislerinin Esed rejimine verdiği son destek ABD’ye nispetle son derece endişe verici olarak kabul ediliyor.  Ancak YPG’nin aktiviteleri, Suriye savaşına ilişkin birçok hedefi olan Amerika’nın, özellikle öncelediği IŞİD’i bitirme hedefi hakkında Amerika’nın kararının doğruluğuna yönelik birçok soruyu beraberinde getiriyor. Nitekim bu durum, YPG’nin ajandasının ABD ajandası ile uyuşmadığını da ortaya koyuyor. Şayet Suriye, Rusya ve destek kuvvetleri ile beraber hareket ederse Kürt kontrol noktalarını genişletme hedefini güçlendirecektir. Ki YPG milisleri bunu gerçekleştirmekten geri durmayacaktır, ta ki mutedil muhalif savaşçılar bu yürüyüşü sonlandırıncaya kadar. Bu bağlamda ABD idaresinin, diğer cemaatleri destekleme yollarını araması gerekmektedir. YPG milislerine olan desteğini dengelemek için Sünni Arap muhalifler bulmalıdır.

Fabrice Balanche tarafından Washington Institute için kaleme alınan bu makale, İskender Cansever tarafından Mepa News için tercüme edilmiştir.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.