Hamaney ABD'nin İran rejimini kurtarabileceğini umuyor
"Danışmanları, rejimini koruyacaksa Hamaney'in barış için anlaşmaya hazır olduğunu söylüyor."
The Economist | Tercüme: Mepa News
Amerikalı diplomatlar, kırk yıl önce İran'ın basıp el koyduğu büyükelçiliğe geri dönselerdi, orayı bıraktıkları gibi bulacaklardı. Teleks makineleri, kağıt öğütücüler, yalıtımlı iletişim odası ve sütunlu revak üzerindeki hasar görmemiş büyük mühür yerinde duruyor. Bina günümüze kadar sanki ismi "casusluk yuvası" olan bir müze gibi korunmış. Ancak bugün İranlılar binanın önünden geçerken, üzerinde yeniden yıldızlarla süslü Amerikan bayrağının dalgalandığını hayal edebiliyor.
İran ve ABD arasında, Tahran'ın nükleer programına ilişkin görüşmeler dördüncü turuna giriyor. Görüşmeler, İran'ın zenginleştirilmiş uranyum stoklarının sınırlandırılması konusunda 2015 yılında Kapsamlı Ortak Eylem Planı'na yol açan görüşmelerle büyük ölçüde aynı zeminde.
Ancak süreç ve ton bakımından iki süreç radikal biçimde farklı. O zamanlar İran yedi dünya gücü ile müzakere ediyordu. Bugün ise sadece Amerika ile. On yıl önce İran'ın elitleri bölünmüş durumdaydı. Şimdi ise lider Ayetullah Ali Hamaney'in arkasında birleşmiş durumdalar. Daha önce Hamaney şüpheciydi. Bugün ise görüşmelerin denetleyicisi ve savunucusu. Bir zamanlar onun muhafız birliği olan Devrim Muhafızları kendilerini olası bir anlaşmanın kurbanı olarak görüyordu. Bugün ise kazançlı çıkmayı umuyorlar.
İran sokakları da bu değişimi yansıtıyor. Büyük Şeytan'ın sembolleri birer birer ortadan kalkıyor. Devrimcilerin eski kalesi Tahran Üniversitesi'nde, öğrencilerin üniversiteye girerken üzerine basmak zorunda oldukları Amerikan bayrağı kaldırıldı. Vaizler Cuma namazlarından sonra "Amerika'ya ölüm!" sloganını bırakıyor. Bir zamanlar zorunlu peçeyi reddeden kadınları döven polis, şimdi aynı şeyi peçenin uygulanmasını talep edenlere yapıyor.
Anlaşmaya dair bir umut bile, nadir görülen bir ekonomik güveni besliyor. Görüşmelerin başlamasından bu yana riyal dolar karşısında yüzde 25 değer kazandı. Bu, Kapsamlı Ortak Eylem Planı'nın yol açtığından çok daha büyük bir yükseliş.
Dikkat çekici bir şekilde, Hamaney bu değişime öncülük ediyor. Geçmiş konuşmalarında Hz. Muhammed'in torunu olan ve zulme teslim olmaktansa şehit olmayı tercih eden Hz. Hüseyin'i övüyordu. Şimdi ise barışı sağlamak için zulme teslim olan Hz. Hüseyin'in kardeşi Hz. Hasan'ı övüyor.
ABD-İran nükleer görüşmelerine dair bilinmesi gerekenler
Hamaney'in başka seçeneği olmayabilir. Siyasi, ekonomik ve askeri açıdan rejimi tükenmiş görünüyor. Yabancı uydu istasyonları ve vpn'ler devletin bilgi üzerindeki kontrolünü zayıflattı. Trump'ın 2018'de Kapsamlı Ortak Eylem Planı'dan çekilip yaptırımları yeniden uygulamaya başlamasından önce İranlılar her on yılda bir protesto gösterileri düzenliyordu. Şimdi o kadar çaresizler ki her iki yılda bir ayaklanıyorlar. 2015 yılında ülkenin gayrisafi milli hasılası Türkiye ve Suudi Arabistan ile aynı seviyedeydi. Şimdi ise onların ancak üçte biri büyüklüğünde. Elektrik kesintileri yaygın. "Direniş ekonomisi"ni savunan aynı yetkililer şimdi enerji gibi temel sektörlere başta ABD'den olmak üzere yatırım yapılması için yalvarıyor. İsrail'in İran'ın hava savunma sistemlerine yönelik saldırıları ülkeyi savunmasız bıraktı. Amerika'nın uçak gemileri ve hayalet bombardıman uçakları yakınlarda pusuda bekliyor. Kuzey Yemen'i bombalaması, İran'a neler yapabileceğinin bir ders niteliğinde. Suriye'den Lübnan ve Gazze'ye uzanan eski direniş ekseni parçalandı. Rejim ancak uyum sağlayarak hayatta kalmayı umabilir.
Ve böylece Hamaney yenilgiyi bir erdem haline getiriyor. Varlıkları Amerika ile daha önceki görüşmelere engel olan vekil güçler artık eskisi gibi bir engel değil. Daha önce bir anlaşmaya karşı İsrail'le birlikte hareket eden Körfez ülkeleri şimdi bunun getirebileceği istikrarı memnuniyetle karşılıyor. Ayetullahlar, şimdiye kadar "alçak ve dinsiz" olarak suçladıkları Suudi Arabistan yöneticileriyle ilişkilerini normalleştirmekle kalmadılar, aynı zamanda onların İran ile Ortadoğu'nun geri kalanı ve Amerika arasında bir köprü görevi görmesini istiyorlar.
Bazı rejim fanatikleri rejimin satılmasından korkuyor. Amerika'ya hoş geldin demek yerine onunla yüzleşmenin İran'ı korumanın en iyi yolu olduğunu söylüyorlar. Ancak Amerikan ve İsrail saldırısı tehdidi hala ulusal duyguları harekete geçirse de, pek çok kişi İsrail'in kendilerini açık bir çatışmaya çekmeye çalıştığından korkuyor ve İran'ın karşılık verme kapasitesi olduğundan şüphe ediyor. İdeologlar bir zamanlar gizemli felaketlerin suçunu İsrail'e atmak için acele ediyorlardı. Ancak 26 Nisan'da Amerika ile üçüncü tur görüşmelerin başladığı sırada İran'ın ana limanı Bender Abbas'ta meydana gelen ve en az 70 kişinin ölümüne neden olan patlamada yetkililer olayı bir kaza olarak niteleyip geçiştirdi.
İran Trump döneminde nükleer bomba yapacak mı?
Bu arada Hamaney kendi sistemini ateşli isimlerden temizliyor. Cumhurbaşkanlığı için bir sertlik yanlısı yerine Amerika ile dostluk çağrısında bulunan Mesud Pezeşkiyan'ı seçti. Amerikan donanmasını batırmakla tehdit eden Devrim Muhafızları komutanı Murtaza Kurbani'yi bir atış kulübünü yönetmesi için görevden uzaklaştırdı. Devrim Muhafızları'nı yöneten özel kalem müdürü Muhammed Bakıri ise uzlaşmacı tavrıyla dikkat çekiyor. Amerika ile görüşmeler öncesinde, İslam öncesi İran'ın antik başkenti Persepolis'te sivil kıyafetlerle ortaya çıktı ve bir barış mesajı verdi.
Hamaney bir politikacının çatallı diline sahip. Hz. Hasan'ın barışının geçici olduğunu ve koşulların bir ürünü olduğunu belirtiyor. Ancak danışmanları, rejimini koruyacaksa barış için anlaşmaya hazır olduğunu söylüyor. Lider olarak geçirdiği 35 yılın ardından 86 yaşındaki Hamaney rakiplerinden daha uzun ömürlü oldu ya da onları alt etti. Hamaney; yetkilileri, din adamlarını ve komutanları birer "evet"çi haline getirdi. Trump, Hamaney'in temsilcileriyle eşitlermiş gibi müzakere ederek onun üstünlüğünün uluslararası alanda tanınmasını sağladı ve rejim değişikliği yaygaralarını susturdu. Bir yetkili, Trump'ın mektubunda Hamaney'e Farsça "azizam" diye hitap ettiğini belirtiyor. Hamaney'in rejimi pek çok İslami unsuru bir kenara bıraktı. Ama en önemlilerini muhafaza etti. Hamaney hala sarığını bir taç gibi takıyor.
The Economist'te yayınlanan bu analiz Mepa News okurları için Türkçeleştirilmiştir. Analizde yer alan ifadeler yazarın kendi görüşleridir ve Mepa News'in editöryel politikasını yansıtmayabilir.