Hind Receb'in öldürülmesine ilişkin araştırmada onlarca İsrail askerinin kimliği belirlendi

Hind Receb'in öldürülmesine ilişkin araştırmada onlarca İsrail askerinin kimliği belirlendi

Hind Receb Vakfı, Filistinli kızın ve ailesinin katilleri olduğu düşünülen kişilerin izini sürüyor.

Hind Raceb Vakfı (HRF) Salı günü yaptığı açıklamada, Hind Receb'in ölümündeki rolleri nedeniyle Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne (UCM) sevk edeceği birçok İsrail askerinin daha kimliğini tespit ettiğini duyurdu.

Vakıf adını, İsrail'in Filistin halkına yönelik soykırımı sırasında geçen yıl Gazze'de İsrail kurşunlarıyla öldürülen beş yaşındaki Filistinli kız çocuğu Hind'den alıyor.

Kimlikleri tespit edilenler arasında vakfın kamuoyuna açıkladığı üç üst düzey komutan da bulunuyor: Halihazırda UCM suç duyurusuna konu olan 401. Zırhlı Tugay Komutanı Albay Beni Aharon, 52. Zırhlı Tabur Komutanı Yarbay Daniel Ella ve Vampir İmparatorluğu Bölüğü Komutanı Binbaşı Sean Glass.

Ella ve Glass'ın sahadaki cinayetlerden doğrudan sorumlu olduklarına inanılıyor.

Vakıftan yapılan açıklamada, Vampir İmparatorluğu Bölüğünde görev yapan diğer 22 askerin isimlerinin “farklı yargı bölgelerinde ulusal düzeyde şikayetler yapıldıkça aşamalı olarak” açıklanacağı belirtildi.

El Cezire Arapça'nın Gizli Olan Daha Büyüktür isimli programında vakıfla ortaklaşa yayınlanan bir saatlik belgeselin ardından Hind Receb Vakfı, bu askerleri UCM'ye havale eden 120 sayfalık 15. Madde başvurusunu sunduğunu açıkladı.

UCM'yi kuran Roma Statüsü'nün 15. Maddesi, savcının “Mahkeme'nin yargı yetkisi dahilindeki suçlara ilişkin bilgilere dayanarak soruşturma başlatabileceğini” ve “alınan bilgilerin ciddiyetini analiz edeceğini” öngörüyor.

Vakıf, “Vampir İmparatorluğu bölüğüne ait Merkava IV tanklarının Hind ve ailesinin içinde mahsur kaldığı siyah Kia Picanto'ya defalarca ateş ettiğini ve daha sonra Hind'i kurtarmak için gönderilen ambulansı hedef aldığını doğrulayan kapsamlı dijital, uydu ve adli kanıtlar içeriyor” dedi.

"Saldırılar, Filistin Kızılayı ve İsrailli yetkililer arasında önceden sağlanan koordinasyonun ardından, mağdurların sivil ve koruma altındaki statülerinin tam bilgisi dahilinde gerçekleştirilmiştir."

"Vakfın hukuk ekibi, bu eylemlerin Roma Statüsü'nün 6, 7 ve 8. Maddeleri uyarınca savaş suçu, insanlığa karşı suç ve soykırım anlamına geldiği sonucuna varmıştır."

Vakfın UCM şikayetinde adı geçen tank mürettebatından Itay Cukierkopf hakkında Arjantin'de devam eden bir ceza davası bulunuyor.

"Adalet makinesi"

İsrail askerleri iki yıldır TikTok, Instagram, YouTube ve diğer sosyal medya platformlarında Gazze'deki operasyonlarıyla övünüyor.

Hind Receb Vakfı da bu kanıtları kullanarak dünya çapında savaş suçu işledikleri iddiasıyla dava açtı.

Vakıf Başkanı Dyab Abou Jahjah daha önce Middle East Eye'a verdiği demeçte “İnsanları katledemezsiniz, bunu yaparken kendinizi filme çekemezsiniz, bunu dünyaya yayınlayamazsınız, yaptıklarınızı itiraf edemezsiniz ve sonra Brüksel'de bir kafede yanımda oturarak hayatınıza devam edemezsiniz” dedi ve ekledi:

“Nereye giderlerse gitsinler savaş suçlularının peşindeyiz.”

Abou Jahjah, 2025 yılı başlarında vakfın Gazze'de İsrail askerleri tarafından işlendiği iddia edilen savaş suçlarıyla ilgili 8.000'den fazla kanıt topladığını açıkladı.

"Kanıtlar orada" dedi ve ekledi: “Asıl zorluk bunu yasal bir davaya dönüştürmek.”

Abou Jahjah, "Biz kendimizi bir STK olarak görmüyoruz. Kendimizi bir adalet makinesi olarak görüyoruz" ifadelerini kullandı.

Hind Receb Vakfı, 29 Ocak 2024 tarihinde İsrail askerleri tarafından öldürülen ve İsrail güçleri tarafından işlenen yaygın uluslararası insancıl hukuk ihlallerinin sembolü haline gelen altı yaşındaki Filistinli kızın adını taşıyor.

Haziran 2024'te yapılan bir soruşturma, Receb ve beş aile üyesinin arabalarıyla kuzey Gazze'den kaçmaya çalışırken İsrail ordusunun 335 kurşununa hedef olduklarını ortaya çıkardı.

Hind, üç saat boyunca öldürülen aile üyelerinin yanında mahsur kalarak hayatta kalan tek kişi oldu. Çaresizce yardım isteyen Hind, Filistin Kızılayı sağlık görevlilerini aradı ancak Yusuf el Zeyno ve Ahmed el Madhun onu kurtaramadan İsrail güçleri tarafından öldürüldü.

Hind'in olaydan sonra yayınlanan son telefon görüşmesinin üzücü bir kaydı, tüyler ürpertici yakarışlarını yakaladı: “Karanlıktan korkuyorum, gelin beni alın.”

Hind'in durumunu anlatan bir filmin önümüzdeki yıl "En İyi Yabancı Film" dalında Oscar kazanması bekleniyor.

İsrail'in Gazze'ye yönelik soykırım savaşında 67.000'den fazla Filistinli hayatını kaybetti.

Kaynak: Mepa News, Middle East Eye

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.