HTŞ özel kuvvetlerinden Ukayribat açıklaması: Amacımız kadın ve çocukları kuşatmadan çıkarmak

Suriye'deki en geniş ve organize rejim muhalifi grup olan Heyet Tahriru'ş Şam (HTŞ), Ukayribat bölgesi ile alakalı açıklamada bulundu. Doğu Hama kırsalında bulunan IŞİD kontrolündeki Ukayribat, Şam rejimi, İran ve ona bağlı milis güçler ve Rusya tarafından kuşatma altında tutuluyor. Çatışmaların yoğunlaştığı bölgeyi terkemek isteyen halk, uçakların ve topçu atışlarının hedefi haline geldi. HTŞ, bölgedeki halka güvenli bir koridor oluşturabilmek amacıyla yeni bir operasyon başlattı. Bu girişim bazı medya kuruluşları tarafından IŞİD'e yardım olarak lanse edilmişse de HTŞ tarafından konuya açıklık getiren ve bölgedeki halkın maruz kaldığı ihlallere dikkat çeken bir açıklama yayınlandı. 

Açıklama şu şekilde: 

#HTŞ Özel Kuvvetleri’nin Doğu Hama Kırsalı, Ukayribat Kuşatması ile İlgili Açıklaması

“ABD ve Rusya dünyaya sundukları “İŞİD ve Terörizm ile savaşıyoruz” bahanesi adı altında Suriye çölünü ve zenginliklerini kontrol etmek için birbirleriyle yarışıyorlar. Bu amaç uğrunda, “yanık toprak” ve boğucu kuşatma politikaları yürütüyorlar. Buradaki asıl kurbanlar ise, ağır bombardımanlar ve açlık dahil çekilmesi muhtemel her türlü eziyet ve cefayı göğüslemek zorunda kalan halktır…

Burada korkunç bir katliam yaşanmaktadır. Burada hiç utanma duyulmaksızın uluslararası camia, ve hatta kendilerini “insan hakları” savunucuları olarak tanıtanlar tarafından uygulanan bir komplonun ortasında dünyadan kendi paylarını bekleyen bir grup aç insan yaşamaktadır.. 

Doğu Hama kırsalındaki Ukayribat bölgesi Rus işgalciler ve Esed yanlısı militanlar tarafından sürekli saldırı altındadır. Bölgedeki boğucu kuşatma sırasında, Rus uçaklar yüzlerce hava saldırısı yaptılar, bu saldırılar sonucunda bölgenin altyapısı tamamen yok edildi, çoğunluğu sivil halkın yaşadığı evler olmak üzere zaten önceki saldırılar neticesinde enkaz halinde olan bütün binalar toz haline getirildi...

Monah al-Ahmed isimli, Doğu Hama’daki muhasaradan ve bombardımanlardan kurtulan bir vatandaş, bölgenin Rus Hava Kuvvetlerinin desteklediği Esed rejiminin hızlı ilerlemesine şahit olduğunu söyledi.. ve kara bombardımanı ve saldırılar “On binlerce insanın yaşadığı” Doğu Hama kırsalında yoğunlaşmış durumda diye ekledikten sonra şunları söyledi: “Biz Müslümanlar günlük bazda yapılan bombardımana maruz kalıyoruz”. Al-Ahmed ayrıca, çatışmaların olduğu bölgelere yakın yerlerde yaşayan ailelerin çektiği eziyetlere de dikkat çekti;”durum sürekli kötüleşiyor, hastanelerin ve sağlık merkezlerinin vurulması, temel ihtiyaç malzemelerinin azlığı, bölgenin içme suyunun kesilmesi, bölgeden göç etmeye çalışan ailelerin konvoylarının hedef alınması dolayısıyla insanlar yüreklerin kaldıramadığı durumlarla yüz yüze kaldı. Esed rejiminin ve onun müttefiği Rusların barbarlığından kaçmaya çalışan ailelerden çok sayıda Müslüman şehid oldu. Bölgeden ayrılmaya çalışanların hedef alınması halkın çoğunu göç etmek vazgeçip, kaçınılmaz son olan ölümü beklemeye itti.”

Kuşatma altındaki Ukayribat'ta çoğunluğu kadınlardan ve çocuklardan oluşan 5 binden fazla masum insan bulunmaktadır. 

Geçen Salı günü Rusların hava saldırılarıyla gerçekleştirilen katliamda, çoğunluğu kadın ve çocuk 50 Müslüman şehit oldu. Bu saldırının ardından Putin ise gururla “Ukayribat'ı vuran füzelerimiz dünyanın en güçlü füzeleridir” diye açıklama yaptı.

Orqibet’te yaşananlarla alakalı HTŞ Özel Kuvvetleri’nin rolüne gelince, bölgedeki liderimiz Ömer al-Okedi şunları söyledi: “Bölgedeki insanları derinden sarsan bu trajediyi altında yüreklere su serpmek için kadın ve çocukların kuşatmadan çıkarılması için büyük gayret sarf ediyoruz, İŞİD’in bizim ne aramızda ne de operasyonlarımızda yeri yok. Görevimizi ifa etmek ve Ukayribat'ı kadın ve çocuklarını korumak için elimizden gelen herşeyi yapacağız.”

Çok sayıda medya aktivisti ve İslam alimi Rusya’yı bölgede işlediği cürümler sebebiyle kınadı ve dünyayı Doğu Hama Kırsalındaki kuşatmada yaşanan insani felakete uyardı.

Ayrıca yapılan açıklamada Orqibet’teki ailelerin tahliyesi için bir “güvenli koridor” açılması çağrısında bulunuldu. 

Şunu söylemekte fayda var ki; Rusya 2015 yılının Ekim ayından bu yana Suriye’yi işgal altında tutmaktadır ve Esed rejiminin işlediği savaş suçlarının vazgeçilmez bir ortağı olarak görülmektedir. Ruslar Şam diyarının evlatlarını katletmekte, onlara sürekli bir şekilde şiddet uygulamakta, işledikleri savaş suçları Esed rejimini geride bıraktı. Bu ortaklığın amacı Suriye devrimini bitirmek, Şam’ın insanlarını yok etmek daha sonra da onlardan geriye kalacak toprakları “bir önceki sahiplerine” geri vermektir.