İbnu'ş Şeyh el Libi kimdir?
Libyalı cihat yanlısı lider İbnu'ş Şeyh el Libi.
Ali Muhammed Abdulaziz ez Zerani el Fahiri, veya daha çok bilinen künyesiyle İbnu'ş Şeyh el Libi, 1963 yılında Libya'nın Ecdebiye kentinde dünyaya geldi.
Gençlik yıllarında İslami ilim tahsil etti ve Ecdebiye kentinde vaizlik yaptı. İbnu'ş Şeyh el Libi, Libya'daki Muammer Kaddafi rejiminin İslami kesime yönelik baskılarından kaçmak ve Sovyetler Birliği'ne karşı devam eden savaşa katılmak üzere 1980'li yılların başlarında Afganistan'a gitme kararı aldı.
İbnu'ş Şeyh el Libi, burada askeri ve ilmi eğitim almasının yanı sıra gönüllü savaşçıların eğitilmesinde de önemli bir rol oynadı. Uzun yıllar bölgede savaşmaya devam etti. 1989 yılında Sovyetler Birliği mağlup olarak ülkeden çekilene ve 1992 yılında Kabil'deki komünist rejim yıkılana kadar savaşa devam etti. Bazı askeri eğitim kamplarında liderlik ve eğitmenlik yaptı.
İbnu'ş Şeyh el Libi, 2001 yılındaki ABD işgaline kadar Afganistan'da faaliyetlerine devam etti. ABD işgali başladığında da işgale karşı direniş sürecinin bir parçası oldu. İslam Emirliği yönetiminin yıkılmasıyla birlikte, savaşa devam etmek üzere kırsal bölgelere çekildi.
Bu süreçte, Kasım-Aralık 2001 döneminde Tora Bora Muharebesi yaşandı. Cihat yanlıları bu süreçte dağ geçitleri üzerinden, Afganistan'ın dağlık bölgelerinden Pakistan'daki kabile topraklarına geçme girişiminde bulunuyordu. ABD ve müttefikleri, Usame bin Ladin ve diğer cihat yanlısı isimleri yakalamak için bu bölgede, Tora Bora Dağları'nda saldırı başlattı. İbnu'ş Şeyh el Libi, Tora Bora Muharebesi'nde cihat yanlılarının askeri sorumlusuydu. Bölgeye yönelik saldırıların püskürtülmesinde büyük bir rol oynadı. Cihat yanlısı gruplar başarılı bir şekilde kabile bölgelerine çekildiler.
Küresel cihat hareketinin kurucusu: Usame bin Ladin
Yakalanması ve işkence süreci
İbnu'ş Şeyh el Libi, Tora Bora Muharebesi'nin ardından ulaştığı Pakistan'da, 2001 yılının Kasım-Aralık döneminde Pakistan rejimi güçleri tarafından yakalandı.
Pakistan güçleri para karşılığında kendisini serbest bırakmayı teklif etse de İbnu'ş Şeyh el Libi yanında bulunan arkadaşlarının da serbest bırakılması şartını koştu. Bu teklif kabul edilmeyince hapsedildi ve ardından ABD'ye teslim edildi.
ABD'ye teslim edilmesinin ardından İbnu'ş Şeyh el Libi için ağır işkence süreci başladı. Bir süre Afganistan'da ABD'ye ait Bagram Cezaevi'nde işkence gördü. Bir süre sonra Umman Denizi'ndeki bir Amerikan uçak gemisine transfer edildi. İşkenceler burada da devam etti, İbnu'ş Şeyh el Libi bunun ardından Mısırlı işkencecilere teslim edildi. Mısır'a teslim edilirken, mühürlenmiş bir tabutun içerisine konularak teslim edildiği belirtildi. Hüsnü Mübarek rejimi kendisine elektrik vermek de dahil olmak üzere ağır işkencelerde bulundu.
Ölümü
İbnu'ş Şeyh el Libi, bu süreçte en ağır işkencelerden geçirilen cihat yanlılarından biri oldu. Amerikan istihbaratı, işkenceler sonucu kendisinden birçok bilgi elde ettiğini ileri sürse de, daha sonra bu bilgilerin Amerikan istihbaratı tarafından uydurulduğu ve İbnu'ş Şeyh el Libi'ye zorla isnat edildiği ortaya çıktı.
İbnu'ş Şeyh el Libi, 2003 yılında işkencelerin süreceği Guantanamo'ya gönderildi. 27 Mart 2004 tarihinde Fas'a, ardından 2006 yılında Libya'daki Kaddafi rejimine teslim edildi.
İbnu'ş Şeyh el Libi'ye yönelik işkenceler Libya'da da sürdü. Buradaki cezaevinde ağır koşullar sebebiyle sağlık durumu kötüleşti ve vereme yakalandı. Bu dönemde çeşitli insani kuruluşlar kendisinden haberdar olduktan sonra, İbnu'ş Şeyh el Libi'nin geçmiş yıllarda yaşadığı işkenceler ve Kaddafi rejiminin mevcut işkenceleri gündeme gelmeye başladı.
İnsani kuruluşların ziyaretinin ardından İbnu'ş Şeyh el Libi, Libya'nın başkenti Trablus'ta tutulduğu Ebu Selim Cezaevi'ndeki hücresinde 9 veya 10 Mayıs 2009 günü işkence sonucu hayatını kaybetti. Kaddafi rejimi İbnu'ş Şeyh el Libi'nin intihar ettiğini öne sürdü.
Kaynak: Mepa News