İran ile Lübnan ilişkileri tarihinin en gergin döneminde
Lübnan-İran ilişkileri tarihinde ilk kez Lübnanlı resmi yetkililer İranlı bir yetkiliyle bu kadar açık ve net konuşmuş oldu.
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Al Arabiya'ya verdiği demeçte Lübnan'ın mesajının açık olduğunu söyledi: "İran Lübnan'ın içişlerine karışmamalı."
Avn bugün verdiği mülakatta İran Ulusal Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri Ali Laricani'ye "iki ülke arasındaki ilişkilerin saygı ve başkalarının işlerine karışmama temelinde olması gerektiğini" söylediğini belirtti.
Bu arada Lübnanlı siyasi çevreler, silahların meşru otoriteyle sınırlandırılması planı konusunda yeni fikirler getirmesi beklenen ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ve Orta Doğu Özel Temsilci Yardımcısı Morgan Ortagus'un Beyrut'a gelmesini bekliyor.
Ziyaret, Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım'ın karmaşık bir tablo çizen ve geniş çaplı tepkilere yol açan konuşmasının ardından artan tartışmaların ortasında gerçekleşti.
Hizbullah lideri Lübnan hükümetini tehdit etti: Silah bırakmayacağız, gerekirse savaşırız
Kasım Cuma günü yaptığı açıklamada hükümeti Hizbullah'ı silahsızlandırma kararıyla Lübnan'ı İsrail'e “teslim etmekle” suçlamış ve bunun “iç savaşa” yol açabileceği uyarısında bulunmuş, Başbakan Nevaf Selam da “örtülü tehdit” olarak nitelendirdiği bu açıklamaları tamamen reddettiklerini vurgulamıştı.
Analistlere göre Lübnanlı yetkililer son dönemde İsrail ile girdiği çatışmada zayıflayan Hizbullah ve Tahran'a karşı daha sert bir tutum benimsedi.
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn ve Başbakan Nevaf Selam Çarşamba günü Laricani'ye İran'ın Hizbullah'ın silahsızlandırılması kararını eleştirmesinin ardından, "Lübnan'ın içişlerine her türlü müdahaleyi reddettiklerini" söylemişti.
Lübnan-İran ilişkileri tarihinde ilk kez Lübnanlı resmi yetkililer İranlı bir yetkiliyle bu kadar açık ve net konuşmuş oldu. İran Hizbullah'ın başlıca destekçisi ve on yıllardır örgüte para ve silah sağlıyor.
Hizbullah karşıtlarının “tarihi” olarak nitelendirdiği hükümet kararı, 27 Kasım'da Hizbullah ile İsrail arasındaki çatışmayı sona erdiren ABD arabuluculuğundaki ateşkes anlaşmasının uygulanmasının bir parçasıydı. Karar, Lübnan'ın resmi askeri ve güvenlik birimlerinin silah taşımasını kısıtlıyordu.
Şark el Avsat'a verdiği röportajda Selam şunları söyledi: "İstikrarın keyfini çıkarmak bugün Lübnanlıların hakkıdır.... "Güvenlik, emniyet ve istikrar olmadan ülke kendi ayakları üzerinde duramaz ve yatırımlar ya da yeniden inşa fonları bize gelmez... İnsanlar kendilerini güvende ve emniyette hissetmezlerse bu gerçekleşmez, bu da silahların münhasırlığını gerektirir."
Dünya Bankası Lübnan'ın yeniden yapılanmasının maliyetini 11 milyar dolar olarak tahmin ediyor.
Ateşkes anlaşmasına rağmen İsrail Lübnan'ın çeşitli bölgelerine saldırılar düzenlemeye devam ediyor ve "Hizbullah'ın altyapısını, silah depolarını ve kendisine karşı faaliyet gösteren komutanlarını hedef aldığını" ileri sürüyor. Yetkililer Hizbullah'ı silahsızlandırmayı başaramazsa Lübnan'daki askeri operasyonlarını genişletme tehdidinde bulundu.
Ayrıca İsrail Lübnan'ın güneyindeki beş stratejik noktayı işgal altında tutmayı sürdürüyor.
Kaynak: Mepa News
