İran-İsrail ateşkesi sürdürülebilir mi?
Trump İran ile İsrail arasında ateşkes ilan ederken halen cevaplanmayı bekleyen birçok soru var.
ABD Başkanı Donald Trump geçtiğimiz hafta sonu İran'ın nükleer tesislerini vurmak üzere ABD bombardıman uçaklarını gönderdiğinde, bir yandan müttefiki İsrail'in Tahran'ın nükleer programını sekteye uğratmasına yardımcı olurken diğer yandan da uzun süreli bir savaşa girmekten kaçınacağına dair verdiği sözleri tutmaya çalışmıştı.
Birkaç gün sonra Trump'ın Pazartesi günü sürpriz bir şekilde İran-İsrail ateşkesini duyurması, Tahran'ın yöneticilerini müzakere masasına geri döndürmüş olabileceğini gösteriyor.
Ancak, yıllardır süren “gölge” çatışmaları son 12 gündür birbirlerinin topraklarına yapılan saldırıların damgasını vurduğu bir hava savaşına dönüşen iki taraf arasında herhangi bir ateşkesin gerçekten yürürlüğe girip giremeyeceği başta olmak üzere, cevaplanmamış uzun bir soru listesi var.
İran ve İsrail ateşkesi kabul etti
Trump'ın “Tam ve Kapsamlı Ateşkes” ilan eden coşkulu sosyal medya paylaşımında iki tarafın üzerinde anlaştığı şartlar; ABD ve İran'ın başarısızlıkla sonuçlanan nükleer müzakereleri yeniden canlandırıp canlandırmayacağı ve birçok uzmanın ABD ve İsrail bombardımanından kurtulmuş olabileceğine inandığı İran'ın zenginleştirilmiş uranyum stokunun akıbeti de hala bilinmiyor ve konuşulmuyor.
ABD'nin Ortadoğu'dan sorumlu eski ulusal istihbarat yetkilisi Jonathan Panikoff, “İsrailliler hedeflerinin çoğunu gerçekleştirdiler... ve İran bir çıkış yolu arıyordu” dedi ve ekledi: "ABD bunun sonun başlangıç olmasını umuyor. Asıl sorun bundan sonrası için bir strateji olup olmadığı."
Trump'ın açıklaması, daha geniş çaplı bir bölgesel savaş korkusuna yol açan bir çatışmanın sona ermesine dair umutları artırsa da, gerçekte neyin kabul edildiğine dair sorular da devam ediyor.
İsrail'den ateşkes anlaşmasına dair henüz bir teyit gelmedi ve İsrail ordusu Salı günü erken saatlerde İran'dan İsrail'e doğru fırlatılan füzeler tespit ettiğini açıkladı. İsrail acil durum servisi ise Birussebi'de bir binayı vuran füze saldırısında dört kişinin öldüğünü belirtti.
Kısa bir süre sonra Trump, İsrail ile İran arasındaki ateşkesin "artık yürürlükte olduğunu" açıkladı ve her iki ülkeyi de bunu ihlal etmemeye çağırdı.
İranlı bir yetkili daha önce Tahran'ın ateşkesi kabul ettiğini teyit ederken, İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İsrail saldırılarını durdurmadıkça çatışmaların durmayacağını söyledi.
İran-İsrail ateşkesi nasıl sağlandı, sürecin bilinmeyenleri neler?
Ancak bu durum Trump ve taraftarlarını, “güç yoluyla barış” olarak adlandırdıkları dış politika yaklaşımının dönüm noktası olarak gördükleri başarıyı övmekten alıkoymadı.
Trump, İsrail'in İran'ın nükleer silah geliştirmeye yaklaştığı yönündeki değerlendirmesini kabul etse de Tahran bunu uzun süredir reddediyordu. ABD istihbarat kurumları bu yılın başlarında İran'ın nükleer silah geliştirmediğini değerlendirdiklerini söylemişti ve ABD istihbarat raporlarına erişimi olan bir kaynak geçen hafta Reuters'a bu görüşün değişmediğini söyledi.
İran'ın ölçülü yanıtı
Trump'ın açıklaması, ABD'nin hafta sonu İran'ın yeraltı nükleer tesislerine 13 tonluk sığınak delici bombalar atmasına misilleme olarak İran'ın Katar'daki ABD üssüne füze fırlatmasından birkaç saat sonra geldi.
Konuyla ilgili bilgi sahibi kaynaklara göre Trump yönetimi yetkilileri İran'ın Pazartesi günü verdiği yanıtın ABD ile gerilimi daha da tırmandırmaktan kaçınmak üzere ayarlandığını düşünüyor.
Trump İsrail ve İran'a görüşme çağrısında bulundu ve üst düzey bir Beyaz Saray yetkilisi İsrail'in İran yeni saldırılar düzenlemediği sürece ateşkesi kabul ettiğini söyledi. İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan yetkili, İran'ın yeni saldırılar düzenlemeyeceği sinyalini verdiğini söyledi.
Yetkili, Trump'ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile doğrudan konuştuğunu ve Başkan Yardımcısı JD Vance, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve ABD özel temsilcisi Steve Witkoff'un İran ile doğrudan ve dolaylı iletişimde yer aldığını söyledi. Ayrıca Katar da İranlılarla temas kurulmasına yardımcı oldu.
Trump, Katar saldırısını erken haber verdiği için İran'a teşekkür etti
Beyaz Saray yetkilisi İran'ın da ateşkese sıcak baktığını çünkü ciddi anlamda “zayıflamış” durumda olduğunu ileri sürdü. İran günlerdir İsrail'in nükleer ve askeri tesislere yönelik bombardımanının yanı sıra üst düzey nükleer bilimcilerin ve askeri komutanlarının hedef alınarak öldürülmesiyle karşı karşıyaydı.
Pazartesi günü erken saatlerde üç İsrailli yetkili, İsrail'in İran'daki saldırılarını yakında tamamlamak istediğini ve bu mesajı ABD'ye ilettiklerini ancak bunun Tahran'a bağlı olduğunu söylemişti.
Washington'daki Johns Hopkins Uluslararası Çalışmalar Okulu'nda Orta Doğu uzmanı olan Laura Blumenfeld, “Trump ‘dünya barışı’ ilan ettiğine göre, Netanyahu'nun onunla açıkça çelişmesi zor olacak” dedi.
Trump'ın büyük kumarı
Trump'ın İran'ın nükleer tesislerini bombalamaya yönelik dikkat çeken kararı, uzun süredir kaçınmaya söz verdiği bir adımı, yani büyük bir dış savaşa askeri olarak müdahale etmeyi işaret ediyordu.
Başkanlığının en büyük ve potansiyel olarak en riskli dış politika hamlesinde Trump, sadece Fordo'daki kilit nükleer tesisini vurabileceğini değil, aynı zamanda Tahran'ın ABD'ye karşı sadece ölçülü bir misilleme yapabileceğini de iddia ediyordu.
Tahran'ın dünyanın en önemli petrol arteri olan Hürmüz Boğazı'nı kapatarak, Orta Doğu'daki çok sayıda ABD askeri üssüne saldırarak ve dünya çapında ABD ve İsrail çıkarlarına karşı vekillerini harekete geçirerek karşılık verebileceğinden korkuluyordu.
Trump İran-İsrail çatışmasını tam olarak sona erdirebilirse, Kongre'deki Demokratlardan gelen eleştiri fırtınasını dindirebilir ve kendi kampanya vaatlerine ters düşen bombalamalar nedeniyle Cumhuriyetçi MAGA (
Make America Great Again) "Amerikayı Yeniden Harika Yap" tabanının müdahale karşıtı kanadını yatıştırabilir.
Bu aynı zamanda Trump'ın kayıtsız göçmenleri sınır dışı etmek ve ticaret ortaklarına karşı gümrük vergisi savaşı başlatmak gibi politika önceliklerine yeniden odaklanmasını sağlayacaktır.
İran saldırısı sonrası Katar'dan ilk açıklama
Ancak Trump ve yardımcıları İran'ı ve İran'ın ortaya çıkardığı kalıcı soruları görmezden gelemeyecekler.
Geçmişteki Cumhuriyetçi ve Demokrat yönetimlerde Ortadoğu'da müzakereci olarak görev yapan Dennis Ross'a "ateşkes kalıcı olabilir mi?" diye sorulduğunda şu yanıtı verdi:
"Evet. İran'ın buna ihtiyacı var ve İsrail de hedef listesini büyük ölçüde tamamlamış durumda."
Ancak engeller devam ediyor.
"İran büyük ölçüde zayıfladı ama nükleer ve balistik füze programlarının geleceği ne olacak? Yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyum stokuna ne olacak? Müzakerelere ihtiyaç olacak ve bunların çözülmesi kolay olmayacak" dedi.
Kaynak: Mepa News, Reuters