İran İsrail'in nükleer programına ait olduğu belirtilen belgeler yayınladı

Yayınlanan belgelerde 100'den fazla İsrailli bilim adamına ait olduğu belirtilen pasaportların görüntüleri ve askeri tesislerin konumlarına ilişkin bilgiler gösterildi. Videoda ayrıca İsrail'in güneyindeki Dimona reaktörünün içinde çekildiği söylenen görüntüler de yayınlandı.

İsrail'in Orta Doğu'daki tek nükleer silahlı devlet olduğuna inanılıyor ve ana nükleer tesisinin Dimona'da olduğu biliniyor.

Ancak İsrail nükleer silahlara sahip olduğunu hiçbir zaman doğrulamamış ya da reddetmemiştir.

İran tarafından yayınlanan video, İsrail ile İran arasında, İsrail ordusunun İran'ın üst düzey askeri liderlerine, nükleer bilim adamlarına, uranyum zenginleştirme tesislerine ve balistik füze programına kapsamlı bir saldırı düzenlemesiyle başlayan hava savaşından üç ay sonra geldi.

???? تصاویر اختصاصی وزارت اطلاعات ایران از درون پایگاه اتمی دیمونا در اسرائیل pic.twitter.com/IaHJabXPCU

— خبرگزاری تسنیم ???????? (@Tasnimnews_Fa) September 24, 2025

İsrail, "saldırının İran'ın Yahudi devletini yok etmeye yönelik açık planını gerçekleştirmesini önlemek için gerekli olduğunu" ve "Tahran'ın atom bombası yapma yolunda somut adımlar attığını" ileri sürdü.

Belgeselde İran İstihbarat Bakanı İsmail Hatib, İran'ın Haziran ayında savaş sırasında İsrail içindeki hassas noktaları vurmak için kullandığı bilgileri elde ettiğini ifade etti. Savaştan önce İranlı yetkililer, nükleer ve askeri tesislerle ilgili ayrıntılar da dahil olmak üzere binlerce gizli İsrail belgesini ele geçirdiklerini iddia etmişlerdi.

İsrail İran içinde istihbarat operasyonları yürütmüş ve daha önce Tahran'ın nükleer programıyla ilgili çok sayıda materyal ortaya çıkmıştı.

İsrail kamu yayın kuruluşu Kan'ın haberine göre İran uzun süredir İsrail içinde bir casus ağı kurmaya çalışıyor ve İran istihbaratının başındaki isim olan Hatib, Tahran'a “büyük miktarda belge” aktaran İsrailli kaynaklarla övündü.

Hatib, casusların maddi kazanç ve Netanyahu'ya karşı düşmanlık güdüsüyle hareket ettiklerini söyledi.

İran'ın yayınladığı belgeselde Dimona'dan olduğu ifade edilen görüntülerin yanı sıra 189 İsrailli nükleer bilim adamı ve uzmana ait kişisel bilgilerin de yer aldığını bildirdi.

Belgeselde ayrıca BM Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) Başkanı Rafael Grossi'nin kişisel olarak nitelendirilen ve bir tanesinde Minnie Mouse kostümü giymiş bir kişiyi öperken gösteren fotoğrafları da yer alıyordu. İran fotoğrafların İsrail'in eline geçtiğini iddia ederek İsrail'i Grossi aleyhinde casusluk yapmakla suçladı.

UAEK, İran da dahil olmak üzere dünya genelinde nükleer tesislerin kullanımını denetliyor.

Belgesel, İran'ın nükleer programı konusunda gerilimin tırmanmaya devam ettiği bir dönemde yayınlandı.

Çarşamba günü Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda konuşan İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, İsrail'in Haziran ayında nükleer tesislerine düzenlediği ve ABD'nin de savaşın sonunda katıldığı saldırıyı kınadı. Ve İran'ın uzun zamandır inkar ettiği nükleer silah programını bir kez daha yalanladı.

Pezeşkiyan, “Bu vesileyle, İran'ın hiçbir zaman nükleer bomba yapmaya çalışmadığını ve çalışmayacağını bir kez daha bu meclis önünde beyan ediyorum” dedi.

Çarşamba günü Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve ABD elçisi Steve Witkoff, İran'ın endişelerini gidermesi halinde yaptırımlardan kaçınmak için hala son bir şansı olduğunu söyledi.

BM Genel Kurulu çerçevesinde Pezeşkiyan ile bir araya gelen Macron, Pezeşkiyan'dan BM nükleer denetçilerine tam erişim izni vermesini, nükleer müzakereleri derhal başlatmasını ve nerede olduğu spekülasyon konusu olan yüksek düzeyde zenginleştirilmiş uranyum konusunda şeffaflık sağlamasını istedi.

"Bir anlaşma hala mümkün. Sadece birkaç saat kaldı. Ortaya koyduğumuz meşru koşullara yanıt vermek İran'a bağlı" diye yazdı Macron Pezeşkiyan'la görüşmesinden sonra.

İsrail saldırana kadar İran'la müzakereleri yürüten ABD Başkanı Donald Trump'ın elçisi Witkoff, daha fazla ayrıntı vermeden İran'la hala temas halinde olduğunu söyledi.

Witkoff, İran'ın geri dönüş yaptırımları öncesinde “zor bir pozisyonda” olduğunu söyledi.

Genel Kurul çerçevesinde düzenlenen Concordia zirvesinde konuşan Witkoff, "Bence onlara zarar vermek gibi bir arzumuz yok. Ancak ya kalıcı bir çözüm bulma ya da geri adımlar konusunda müzakere etme arzusundayız" dedi.

Kaynak: Mepa News