İran'ın İsrail'e yönelik söz verdiği misilleme neden gecikti?
ABD'nin yakın zamanda bölgede İran'a karşı daha fazla askeri varlık konuşlandırması da Tahran'ı şimdilik caydırmış görünüyor. Pentagon'a göre ABD'nin artan varlığı İran yönetiminin “kafasını karıştırdı”.
Yaghoub Fazeli | Al Arabiya | Tercüme: Mepa News
İran'ın Hamas lideri İsmail Heniye'nin Tahran'da öldürülmesinden dolayı İsrail'i "cezalandırma" sözü vermesinin üzerinden bir ay geçti.
Heniye 31 Temmuz'da İran'ın yeni cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın yemin törenine katılmak üzere gittiği İran başkenti Tahran'da İsrail tarafından düzenlenen bir suikast sonucu öldürüldü. Heniye'nin ölümü ve ardından İran'ın Hamas liderinin intikamını alma sözü vermesi, İran'ın İsrail'e yönelik bir saldırısının yakın olduğu yönünde bir spekülasyon dalgasına ve bu konuda çok sayıda haberin yayınlanmasına neden oldu. Ancak böyle bir saldırı gerçekleşmedi.
Geçtiğimiz hafta İran Devrim Muhafızları sözcüsü İsrail'e karşı misillemenin “uzun” bir zaman alabileceğini söyleyerek duruma daha fazla belirsizlik kattı.
İran İsrail'e karşı beklenen misillemeyi gerçekleştirecek mi?
Nisan ayında İran, Şam'daki konsolosluğuna düzenlenen ve iki üst düzey İranlı askeri ismin ölümüne neden olan İsrail saldırısına iki haftadan kısa bir süre içinde karşılık vermişti. Bu seferki gecikme Tahran'ın mevcut stratejisi hakkında soru işaretleri yarattı.
Analistler İran'ın tereddütünü açıklayabilecek çeşitli faktörlere işaret ediyor. Bunların başında İsrail'in vereceği güçlü bir yanıtın İran'ın imajını fazla zedelemesi ve ABD'yi de içine alan daha geniş çaplı bir çatışmaya dönüşmesi korkusu geliyor. İktidarını korumayı her şeyin üstünde tutan Tahran rejimi, muhtemelen kontrolünü zayıflatabilecek bir durumu tetiklemekten çekiniyor.
Boston Üniversitesi'nde misafir araştırmacı olarak görev yapan Arash Azizi verdiği bir demeçte "İran'da, ülkenin siyasi sınıfının önde gelen isimleri de dahil olmak üzere pek çok kişi, ülke için gerçekten yıkıcı ve rejim için ölümcül olabilecek kapsamlı bir savaşın sonuçları konusunda yönetimi uyarıyor” dedi.
ABD'nin yakın zamanda bölgede İran'a karşı daha fazla askeri varlık konuşlandırması da Tahran'ı şimdilik caydırmış görünüyor. Pentagon'a göre ABD'nin artan varlığı İran yönetiminin “kafasını karıştırdı”.
İran: İsrail Hizbullah'ın son saldırıları sonrası caydırıcılık gücünü kaybetti
İran daha önce de ABD ile savaşa karşı güçlü bir isteksizlik göstermişti. Bunun en önemli örneği, ABD'nin 2020 yılında İran'ın Kudüs Gücü komutanı Kasım Süleymani'yi öldürmesinin ardından yaşananlar. Süleymani'nin önemine rağmen İran'ın tepkisi oldukça ölçülü ve kısıtlı oldu. Tahran rejimi o dönemde de ABD ile geniş çaplı bir savaştan kaçınmayı amaçladı.
Bir başka husus da Gazze'de Hamas ile İsrail arasında devam eden ateşkes çabaları. İran'ın bu görüşmeleri rayından çıkarmakla suçlanabilecek herhangi bir adım atması pek olası değil zira uluslararası toplumda oyun bozucu olarak görülmekten kaçınmak istiyor.
İran ayrıca Kasım ayında yapılacak ABD başkanlık seçimlerinin öneminin de farkında. İran rejimi, Joe Biden dönemine kıyasla İran'a karşı çok daha agresif bir tutum sergileyen eski Başkan Donald Trump'ın şansını arttıracak herhangi bir adım atmamak için özellikle dikkatli davranıyor.
İranlı üst düzey komutan Belucistan'da suikasta uğradı
Chattanooga'daki Tennessee Üniversitesi'nde Siyaset Bilimi profesörü ve United Against Nuclear Iran'ın kıdemli danışmanı Said Golkar, “İsrail ile bir savaş ABD'yi daha büyük bir çatışmanın içine çeker ki bu da Kamala Harris'in Kasım seçimlerindeki şansını azaltabilir. İran, Trump'ın tekrar seçilmesini engellemek için her şeyi yapacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
Bu değerlendirmelere rağmen İran, Nisan ayındaki saldırısına benzer sembolik bir eylemle de olsa, kendi topraklarında bir müttefikinin suikaste uğramasının yarattığı ciddi utanç nedeniyle İsrail'e yanıt vermek zorunda hissedebilir. Bu yanıtın Nisan ayındaki gibi doğrudan füze ve insansız hava aracı saldırılarını içermesi gerekmeyebilir, ancak benzer şekilde ölçülü olabilir ve hasarı en aza indirmek için önceden karşı tarafı aracılarla bildirilebilir, böylece daha büyük bir tırmanma da önlenebilir.
Tahran için temel ikilem, İran'ın umutsuzca kaçınmak istediği tam ölçekli bir savaşa dönüşmeden İsrail'in daha fazla saldırganlığını caydıracak bir yanıtın nasıl oluşturulacağıdır. Tahran yönetimi, destekçilerinin karşılık beklentileri ile kontrolden çıkabilecek bir çatışmadan kaçınma ihtiyacını dengelemeye çalışarak ince bir ipte yürüyor.
Kaynak: Mepa News