İsrail neden İran'ın nükleer tesislerini bombalamıyor?

İsrail neden İran'ın nükleer tesislerini bombalamıyor?

Uzmanlar Netanyahu'nun Trump korkusunun İran'a saldırma konusunda kendisini engellediğini ifade ediyor.

Sean Mathews | Middle East Eye | Tercüme: Mepa News

Trump yönetimi Tahran rejimiyle ile bir nükleer anlaşma müzakere etmeye çalışırken İsrail İran'a önleyici bir askeri saldırı tehdidinde bulunuyor.

Ancak mevcut ve eski ABD'li ve İsrailli yetkililer İsrail'in blöfünün bayatladığını ve Trump'ın görüşmeler devam ederken Netanyahu'yu kendi çizgisine çekmeye zorladığını ifade ediyorlar.

Bir yandan, mevcut ve eski ABD'li yetkililer, ABD'nin İsrail'in İran'ı tek taraflı olarak bombalamasını engellemek için yapabileceği çok az şey olduğunu söylüyor.

Diğer Amerikalı ortaklarının aksine, İsrail böyle bir operasyon için Amerikan istihbaratına daha az bağımlı, özellikle de on yıllardır faaliyet gösterdiği, bilim adamlarına ve üst düzey yetkililere suikast düzenlediği İran'da.

Middle East Eye'a isminin açıklanmaması kaydıyla konuşan üst düzey bir ABD'li yetkili, Trump yönetiminin İsrail'in kendileriyle paylaştığı ve Amerika'nın doğrudan müdahalesi olmadan İran'ın nükleer programına karşı tek taraflı saldırıları öngören planlardan etkilendiklerini söyledi.

Planlar Nisan ve Mayıs aylarında CIA direktörü John Ratcliffe ile görüşüldü.

ABD'li yetkili MEE'ye verdiği demeçte, Hedef Sistem Analizi adı verilen ve orduların daha büyük bir ana hedefi destekleyen belirli düğüm noktalarına saldırmayı değerlendirdiği bir sürece atıfta bulunarak, “İsrailliler İran'ın nükleer tesislerini destekleyen su temini ve elektrik üretimi gibi her şeyi tespit etmiş durumdalar” dedi.

İsrail de siber saldırılarla hassas askeri saldırıları birleştirmeyi tartışıyor.

“İsrail bunu tek başına yapabilir mi? Evet, elbette,” diyor Trump yönetiminin ilk döneminde Pentagon'da görev yapmış olan Bilal Saab.

“Programın tamamını yok etmeden büyük bir bölümünü kesinlikle bozabilirler. Benzer olasılıkların provasını yaparak bunu gösterdiler. Ayrıca geçen yıl İsrail'in İran'ın hava savunma sistemlerini devre dışı bırakmasıyla yaşanan kısasa kısas olayından da bazı ipuçları elde edebilirsiniz” diye ekliyor.

İsrailli ve ABD'li yetkililer, İsrail'in Ekim ve Nisan 2024'te Tahran rejimine düzenlediği benzeri görülmemiş saldırılar sırasında Rus yapımı S-300 sistemleri gibi İran'ın karadan havaya füzelerinin ve radarlarının çoğunu devre dışı bıraktığını söylüyor.

Ancak Nisan 2025'te İran bir askeri geçit töreninde bir S-300 sergiledi.

"Netanyahu Trump'tan açıkça korkuyor"

İran'ın nükleer tesisleri Natanz çölünde ve Fordov adlı bir dağın içindeki müstahkem sığınakların derinliklerine gömülü.

Savunma uzmanları İsrail'in İran'ın tesislerini tek başına bombalamaktan kaçınmasının bir nedeninin ABD'nin Diego Garcia askeri üssünde konuşlandırdığı B-2 hayalet bombardıman uçaklarından ve savaş uçaklarının bu tesislere atabileceği 30.000 lb GBU-57 sığınak bombalarından yoksun olmaları olduğunu söylüyor.

Ancak mevcut ve eski yetkililer İsrail'in saldırmak istemesi halinde başka seçenekleri olduğunu söylüyor. ABD'li yetkili, “İranlıları en az birkaç yıl geriye götürecek kapasiteye sahipler” dedi.

Uzmanlara göre saldırılar muhtemelen balistik füze saldırılarını ve 2.000 lb'lik hassas bombalar atan F-35 hayalet savaş uçakları ile 4.000 lb'lik GBU-28 bombaları atan F-15'lerin bir kombinasyonunu içerecek.

Lübnan'da Hizbullah'ın gerilemesiyle birlikte, İsrail'deki şahinler önleyici bir saldırıyı savunmak için tüm bu faktörleri gerekçe gösterdiler.

Ancak Carnegie Endowment for International Peace'de kıdemli araştırmacı olarak görev yapan ABD'li eski Orta Doğu müzakerecisi Aaron David Miller verdiği demeçte İran'ın son iki yıldaki zayıflığını hesaba katsa bile İsrail'in hala bilinmezlik karşısında tedirgin olduğunu söyledi.

Miller, Trump'ın 2015'te imzalanan nükleer anlaşmadan tek taraflı olarak çekildiği ve İran'ın da buna uranyum zenginleştirme faaliyetlerini artırarak karşılık verdiği 2018'den bu yana geçen süreye atıfta bulunarak, “Sekiz yıl boyunca İran'ın nükleer programının İsrail tarafından nükleer tesislerine yönelik büyük bir saldırı olmaksızın kısıtlanmadığı bir ortamda yaşadık” dedi ve ekledi: “Bu bana İsrail'in tek taraflı bir saldırısının riskli ve sonuçlarının belirsiz olduğunu söylüyor.”

Eski bir İsrailli diplomat olan Alon Pinkas, Netanyahu'nun İran'ı vurma konusundaki en büyük çekincesinin ABD Başkanı Donald Trump olduğunu belirtti. Mayıs ayında Trump, Netanyahu'ya nükleer programı konusunda “çözüme çok yaklaştığımıza” inandığı İran'a saldırmanın “uygunsuz” olacağını söylediğini belirtti.

Pinkas “Netanyahu Trump'tan çok korkuyor” dedi ve ekledi: “Eğer Trump, İsrail'in İran'a kendi isteğini hiçe sayarak saldırdığı sonucuna varırsa, İsrail'i İran'ın misillemesiyle baş başa bırakabilir. Netanyahu'nun düşündüğü de bu.”

İsrail suçlanmaktan mı korkuyor?

Analistler ve eski yetkililer, Netanyahu'nun tek taraflı bir askeri saldırının ardından Amerika'nın nasıl bir destek sağlayacağını düşündüğünü anlamanın, İsrailli liderin risk iştahını değerlendirmek açısından kilit önem taşıdığını söylüyor.

Trump'ın değişken yönetim tarzı, İsrail'in bir meydan okuma eylemine nasıl karşılık vereceğini tahmin etmeyi zorlaştırıyor. İsrail'in savaş planları hakkında bilgi sahibi olan yetkililer bile bunu bilmiyor.

“Bir ABD başkanının İsrail'i savunmamasının siyasi intihar olacağını söyleyen bir düşünce akımı var. Siyasi retorik olabilir ama İran'dan İsrail'e atılan füzeleri vurmamak zorlama olur” diyor ABD'li yetkili.

Biden yönetimi 2024'te İran'ın saldırıları karşısında iki kez İsrail'i doğrudan savunmaya geçerken, Trump dış politika kurumunun oyun kitabını yırtmaktan zevk aldığını gösterdi.

ABD-İsrailli bir rehinenin serbest bırakılması için Hamas'la doğrudan müzakere etmek üzere İsrail'i atlattı ve Yemen'deki Husiler İsrail'i bombalamaya devam ederken onlarla ateşkes imzaladı. Trump tüm bunları Netanyahu'yu Mayıs ayındaki Körfez gezisinde geri çevirmeden önce yaptı.

Trump'ın “Önce Amerika” dış politika motivasyonuyla hareket eden bir düşünce kuruluşu olan Defense Priorities'de çalışan Cristopher McCallion şunları söyledi: “Trump'ın İsrail'le nükleer anlaşma yüzünden değil ama daha genel olarak ABD'nin İran'la bir savaşa girmesini engellemek için bozuştuğunu düşünüyorum.”

Pinkas, İsrail'in İran'a yönelik önleyici saldırı tehditlerinin Körfez ülkeleri tarafından da engellendiğini söyledi.

Ekim 2024'te İsrail'le gerilim tırmandığında İran, Hürmüz Boğazı'ndan petrol akışını durdurmak ve Amerikan askeri üslerini vurmakla tehdit etmişti.

Pinkas, “İsrail tek başına hareket ederse, Riyad ve Abu Dabi'de İran'ın Körfez'deki misillemesinden sorumlu tutulacaktır” dedi.

"Beklemek daha akıllıca"

Netanyahu İran'a ABD ile birlikte saldırmanın siyasi sorumluluğunu paylaşmayı tercih ediyor.

Netanyahu'nun Ulusal Güvenlik Konseyi'nin eski müdür yardımcısı Eran Lerman, “ABD ile ortak bir askeri saldırı olasılığı var olduğu ve Washington müzakerelerin işe yaramadığı sonucuna vardığı sürece İsrail'in beklemesi daha akıllıca olacaktır. Ancak bu zaman aralığı sınırsız değil” diyor.

Lerman, İran'ın kendi topraklarında uranyum zenginleştirmesine izin veren bir anlaşmanın İsrail için kırmızı çizgi olduğunu söyledi.

Lerman, İsrail'in İran'a yönelik olası saldırısını kastederken, "O andan sadece birkaç hafta uzakta olabiliriz" diyor.

Trump yönetiminin kendisi de müzakerelerin en tartışmalı kısmı olan zenginleştirme konusunda net değil. Bu hafta Axios ve The New York Times'ta çıkan haberlerde Beyaz Saray'ın İran'ın belki de geçici olarak düşük düzeyde zenginleştirme yapmasını kabul edebileceği belirtiliyordu.

Ancak Miller, İsrail'in bunca yıldır gösterdiği itidal göz önüne alındığında, bunun bile tek taraflı bir saldırıyı kışkırtmak için yeterli olmayabileceğini söyledi.

Miller, “Bu durumda Mossad ve CIA'in İran'ın silahlanmasındaki ilerleme konusunda çok farklı sonuçlara varması ve İsraillilerin İran'ın nükleer silaha sahip olmasının imkansız olduğu bir noktaya ulaşıldığına ikna olmaları gerekir” dedi.

“Bunun dışında Netanyahu'nun bile sınırları var. Amerika'nın yeşil ya da sarı ışığı yanmadan İran'ı önleyici olarak vurmayacaktır” diye ekledi.

Kaynak: Mepa News

uyg.gif

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.