Konya'da AK Parti binası önünde planlanan Filistin eylemine polis izin vermedi
Aksa Dayanışma Platformu tarafından Konya'da düzenlenen Filistin'e destek eylemi polis tarafından engellendi.
Konya'da Gazze'de yaşanan katliamlara dikkat çekmek ve Filistin bölgesiyle dayanışma göstermek amacıyla AK Parti Konya İl Başkanlığı önünde yapılması planlanan eylem polis tarafından engellendi.
Aksa Dayanışma Platformu tarafında organize edilen eylem, AK Parti binası önünde yapılacak basın açıklamasına izin çıkmaması sonrası farklı bir noktada gerçekleştirildi.

Grup tarafından basına servis edilen basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
"Rahman Rahim Allah'ın adıyla
Biliriz ki Filistin davasını ancak izzet ve şeref sahibi olanlar savunabilir.
Sözün muhataplarına söylenmesi sloganı son zamanlarda çokça dile getiriliyor. 7 ekimden bu yana halkımızı muhatap alarak onlara gerekli sözlerin her birisini söyledik. Sivil toplum kuruluşlarını muhatap aldık onlara da gerekli sözleri söyledik.
Baktık ki yetki sahibi olanlar da sadece söz söylemekle yetiniyorlar. Anladık ki onlara da sözü açık ve net söylemek, kendilerinin söz söyleme değil icraat makamı olduğunu tekrar tekrar hatırlatmak lazım.
Söz muhataplarına söylendi. Boykot denildi halkımız elinden geldiğince boykot etti.
Yardım denildi ekonomik bütün sıkıntılara rağmen halkımız elinden geldiğince hatta fazlasıyla yardım etti. Meydanlara inin denildi, halkımız her çağırıldığında meydanlardan geri durmadı. Bireysel veya toplumsal çalışmalar, faaliyetler, organizasyonlar yapıldı. Bu sözlerin muhatabı olan halk az yada çok eksik ya da fazla elinden geldiğince bu çabanın içinde oldu, direnişin yanında durdu.
Fakat bütün çağrılara inatla kulak tıkayan, davetimizi, haykırışımızı ciddiye almayan yetki sahipleri oldu. Onlar bir türlü kendilerini söz söylemenin dışında bir konuma göremediler. Herkes gibi onlar da insanları topladılar, boykot yapın, yardım edin, meydana çıkın dediler. Halkımız siz olmasanız da bunları yapıyor zaten? Siz ne yapıyorsunuz?
Bıçak kemiğe dayandı. İmanlarımızın ve insanlığımızın zorunlu kıldığı haller ve taleplere hükümet kulak tıkadı. Ya yoksaydı taleplerimizi ya ayak oyunları ile bizi ve insanlığı oyaladı.
Burada söylenenler ilk defa söylenmiyor. İlk biz de söylemiyoruz. İktidara geldiğiniz günden beri size İsrail ile ilişkileriniz kesin diyoruz. Siz pek çok platformda İsrail aleyhtarı bir görüntü veriyorsunuz. İşinize geldiğinde “one minute” diyorsunuz işinize geldiğinde Herzog'u ayakta alkışlıyorsunuz. İşinize geldiğinde siz öldürmeyi iyi bilirsiniz diyorsunuz. İşinize geldiğinde İsrail'e OECD kapılarını siz açıyorsunuz. İşinize geldiğinde Ey İsrail! Diye bağırıyor, sonra da dönüp askeri ve ekonomik iş birliği düzeyini arttırıyorsunuz. Bir iç politika malzemesi olarak İsrail'in nihai hedefinin Türkiye olduğunu söylüyorsunuz, ama ne ilişkileriniz kesiyor ne de elçilikleriniz kapatıyorsunuz. Böyle düşmanlık dostlar başına.

Biz ekonomik ilişkileri kesin dedik. Siz yalanladınız ilişkilerimiz yok dediniz. Biz ispat edince bu sefer tamamkesiyoruz dediniz. Bütün dünya biliyor ki yine kesmediniz. Filistin ve Mescid-i Aksa sadece bir iç politika malzemesi yapılmamalıdır. Gazze'deki şehidlerin kanlarının varil başına sevkiyatından 1,27 dolar komisyon aldığınız petrol kadarda mı değeri yok? Hiç mi vicdanınız sızlamıyor?
İnsanlığın ve tarihin önünde hükümet bir hakikate sırtını dönmekte ısrar ediyor. Biz söylüyoruz kulaklarını tıkıyor. Daha yüksek sesle haykırıyoruz, duymamazlıktan geliyor. Topu taca atıyor hedef saptırıyor.
Hala ülkemizden katil Siyonist orduya askerlik yapmaya giden çifte vatandaşlar hakkında hiçbir işleminyapılmaması, hükümetin bu durumu onayladığı anlamına gelmektedir. Hadi diyelim, ticareti ekonominiz kötüydü deyaptınız. (!) onurunuzu bi tarafa bıraktınız petrolü para için taşıdınız. NATO üyesiyiz dediniz İsrail ile askeriişbirliklerine mecburuz dediniz. Bunların hiçbiri bahane değil ama hadi diyelim siz bunları bahane edip yaptınız.
Vatandaşlarınızın bir başka ülkeye soykırım yapmak üzere gitmesine göz yummayı ne ile izah ediyorsunuz? Bunun bahanesi ne? Anladık siz para için her şeyi yapmaya hazırsınız da ama bundan para da almıyorsunuz? Bize yaşattığınız bu utanca bir son vermek için neyi bekliyorsunuz? Masumların kanlarından, çocukların feryatlarından, açlıktan ölen insanlardan da mı utanmıyorsunuz?
Biz bu soykırımcı, Yahudi ırkçısı teröristler ile aynı kimliği taşımaktan utanıyoruz. Tüm dünya biliyor ki ellerine geçen ilk fırsatta bize de aynısını yapacaklar. Hala akletmiyor musunuz? Haydi İsrail'e gücünüz yetmiyor. Haydi NATO'dan çekiniyorsunuz. Bunlar kendi vatandaşınız. Bu katilleri en ağır şekilde cezalandırmayacak mısınız?
Bu yaptıklarınızı yapmaya devam ederseniz, Ebu Ubeyde'nin ifadesi ile tarihe bu şanlı direnişin hasımları olarak geçeceksiniz. Sadece tarih önünde yargılanmayacaksınız. Adli ilahide de mahkeme olacaksınız.
Ey hükümet sahipleri, ey gücü ellerinde tutanlar. İtibarda tasarruf olmaz diyenler! İşte sizin itibarınız. Yeri geliyor Gazze'ye bir çuval un bile sokamıyorsunuz.
İnsanları boykota çağırıyorsunuz ancak Siyonist destekçisi bu firmaların ürünleriinn ithalatına, imalatına izin veriyorsunuz. Halkımızı yardıma çağırıyorsunuz, siz öteki tarafa kanlı petrol taşıyorsunuz. İnsanları meydanlara çağırıyorsunuz, çifte vatandaşlı Siyonistlerin bebek katlemeye gitmelerini engellemiyorsunuz. Siz Siyonistlere katiller diyorsunuz, hangi amaçla olursa olsun topraklarımıza girişlerine hatta toprak satın almalarına engel olmuyorsunuz. Yahu siz Türkiye vatandaşlarından vize isteyen Siyonist İsrail işgalicilerinden Türkiye'ye girerken vize bile istemiyorsunuz? Söyleyin bu imtiyazı başka kime veriyorsunuz? Yoksa siz kurtla yiyor çobanla ağlıyor musunuz?
Diyelim ki biz yanılıyoruz. Bizim bilmediğimiz, göremediğimiz nice yardımlarınız var. Bizim istediklerimizi gizliden gizliye yapıyorsunuz da söyleyemiyorsunuz. O zaman neden bizim bunları istememizden rahatsız oluyorsunuz? Aynıtarafta isek madem neden külliyenin önünde Filistine destek eylemleri yapılamıyor? Neden Parti binanınızın önünde Filistin'e destek olmak isteyenler başka yerlere yönlendiriliyor? Neden göz altına alınan, yerlerde sürüklenen Filistin destekçileri görüyoruz? Siz hiç Amerika'da yerde sürüklenen İsrail destekçisi gördünüz mü? Siz Amerika'da beyaz sarayın önünde İsrail destekçilerinin yasaklandığını gördünüz mü? Eğer Filistin destekçisi iseniz açın saraylarınızın, parti binalarınızın kapılarını tüm Filistin destekçileri her gün eylemlerini orada yapsınlar. Neden bizim tarafımızda iseniz onların tarafında gibi davranıyorsunuz.
Korkmayın biz Filistin'i destekleyen, Mescid-i Aksa'yı savunan, Gazze direnişini sahiplenen hiç kimseye zarar vermeyiz. Biliriz ki Filistin davasını ancak izzet ve şeref sahibi olanlar savunabilir.
Eğer siz bizden tarafta değilseniz, eğer hak ve hakikatin yanında değilseniz sizden hiçbir şey istemiyoruz. Hiçbir beklentimiz de yok. İzzet ve şeref Allah'ın Rasûlünün ve mü'minlerindir. Biz herkesi izzete şerefe çağırdığımız gibi sizi de izzete ve şerefe çağırıyoruz. Direniş kazancaktır siz olsanız da olmasanız da. İsrail kaybedecektir. Siz onlarla ilişkilerinizi sürdürseniz de sürdürmeseniz de. Buraya merhametinizi dilenmeye gelmedik. Size yalvaracak da değiliz. Tarafınızı seçin ya azizlerin yanında olacaksınız ya da zillette boğulacaksınız."
Kaynak: Mepa News
