Müslüman Kardeşler'den Trump'a yanıt: İsrail ve BAE'nin baskısına boyun eğildi

Müslüman Kardeşler, (İhvan) ABD Başkanı Donald Trump'ın grubun bazı uzantılarını "Yabancı Terör Örgütü" olarak tanımlama sürecini başlatan kararnamesini “gerçeklikten kopuk” olarak nitelendirdi.

Grubun resmi sosyal medya hesabından Çarşamba günü yapılan açıklamada Müslüman Kardeşler, Trump'ın grubun "terörist faaliyetlerde bulunduğuna" dair iddiasının “delilden yoksun” olduğunu söyledi.

“Direktif siyasi amaçlıdır ve herhangi bir inandırıcı yasal ya da güvenlik dayanağından yoksundur” denilen açıklamada, “Bu İcra Emri tehlikeli bir emsal teşkil etmektedir” ifadelerine yer verildi.

Açıklamada, “Müslüman Kardeşleri Yabancı Terör Örgütü olarak tanımlamak... ABD'nin ulusal güvenliğini ve bölgesel istikrarı baltalamakta ve bu sonuca itenleri baskı, toplu cezalandırma ve ekonomik yaptırımları meşrulaştırmak için cesaretlendirmektedir” denildi.

Açıklamada Trump'ın, uzun süredir gruba düşmanca yaklaşan iki bölge ülkesi olan İsrail ve BAE'nin baskısına boyun eğdiği belirtildi.

"Gerçekler değişmedi. Değişen şey, Amerikan halkının çıkarlarından ziyade dış gündemlere hizmet eden politikalar benimsemesi için ABD'ye, özellikle de BAE ve İsrail'den gelen dış baskının seviyesidir" denildi.

Trump Pazartesi günü Müslüman Kardeşler'in bazı şubelerini Yabancı Terör Örgütleri (FTO) olarak tanımlama sürecini başlatan bir kararname imzaladı.

Söz konusu kararnamede, Lübnan, Mısır ve Ürdün'deki şubelerden özellikle bahsedilerek, grubun “belirli şubelerinin veya diğer alt kısımlarının” tanımlama için dikkate alınacağı belirtildi.

Kararda bu şubelerin “kendi bölgelerine, Birleşik Devletler vatandaşlarına ve Birleşik Devletler çıkarlarına zarar veren şiddet ve istikrarsızlaştırma kampanyalarına katıldıkları ya da bunları kolaylaştırdıkları ve destekledikleri” ileri sürüldü.

Müslüman Kardeşler, emrin “herhangi bir inandırıcı yasal ya da güvenlik dayanağından” yoksun olduğunu belirterek, örgütün “şubeler” aracılığıyla faaliyet göstermediğini kaydetti.

Açıklamada, “Bazı Müslüman ülkelerdeki bağımsız Müslüman Kardeşler örgütleri ortak bir İslami ideolojinin unsurlarını paylaşmaktadır, ancak kendi kararlarını veren ve kendi ülkelerindeki yasalara uygun hareket eden ayrı yapılanmalardır” denildi.

Açıklamada, “Yönergede atıfta bulunulan hareketlerin barışçıl sosyal, dini, sivil ve siyasi katılım konusunda uzun bir geçmişleri vardır ve barışçıl demokratik sistemlere, anayasal süreçlere saygı göstermeye ve şiddet içermeyen sivil katılıma açıkça bağlı kalmışlardır” denildi.

Müslüman Kardeşler kimdir?

Müslüman Kardeşler Arap dünyasında en çok, otokratik yöneticileri devirmeyi amaçlayan 2011 Arap protestolarının ardından desteği hızla artan, İslami ilkeler ve yasalar üzerine kurulmuş bir siyasi parti olarak biliniyor.

1920'lerin sonunda Mısır'da İngiliz sömürge yönetimine karşı kuruldu.

Daha sonra Mısır Devlet Başkanı Cemal Abdünnasır ve Suriye Devlet Başkanı Hafız Esed gibi milliyetçi Arap yöneticiler tarafından yasaklandı ve saldırılara uğradı. Ancak Müslüman Kardeşler 1970'ler ve 1980'lerde laik, otoriter hükümetler modernleşme ve Batı gündemini öne çıkardıkça popülerlik kazandı.

2012 yılında, Mısır'ın otuz yıllık lideri Hüsnü Mübarek'in devrilmesinin ardından, Mısır'da uluslararası denetim altında yapılan seçimlerde ülkenin ilk Müslüman Kardeşler başkanı Muhammed Mursi zafer kazandı.

Mursi, 2013 yılında Savunma Bakanı ve şimdiki Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi'nin liderliğinde gerçekleştirilen bir darbeyle devrildi.

Grupla ilgili gerginlikler bölgesel güçler Türkiye, Suudi Arabistan, Katar ve BAE arasında bir çatlağa yol açtı. BAE ve Suudi Arabistan Katar'a abluka uyguladı ve Libya gibi ülkelerde Türkiye ile vekalet savaşları yürüttü.

Son dönemde Körfez ülkeleri aralarını düzeltmeye çalışsa da Müslüman Kardeşler bölgede bir ihtilaf noktası olmaya devam ediyor. Birçok monarşi bu grubu hanedan yönetimlerine karşı bir tehdit olarak görüyor.

Kaynak: Mepa News, Middle East Eye