Musul'da halk 'cezalandırılıyor'

Musul'da halk 'cezalandırılıyor'

Kuşatma altındaki Musul'da sular kesik, elektrik yok, hastaneler basit ilaçlara dahi erişemiyor.

Kalabalık bir grup adam, Musul'daki El Zehra kliniğinin dar koridorundan, 10 yaşındaki bir çocuğu taşıyarak aceleyle geçiyor. Yusuf Uday'ın yüzü kanla kaplı.

Doktorlar, bulunduğu karyolanın etrafında çabucak toplanıyor. Bir adam soruyor: "Ne oldu sana?"

"Hiçbir fikrim yok. Bir tarafım kanıyor" diyor çocuk. Başka hiçbir ses çıkarmıyor, doktor koluna serum takarken hareketsiz şekilde uzanıyor. Gözleri tamamen açık, gözbebekleri kocaman bir hal alıyor.

Uday, Doğu Musul'da bir çeşmenin önünde su almak için sıranın kendisine gelmesini beklerken serseri bir kurşun tarafından başının yan tarafından vuruldu. Onunla birlikte bu sırada bekleyen diğer iki genç adam da vurulmuştu. Dr. Ahmed Hussam, Uday'ın yaralarını inceledi. "Şu an şokta" diyerek durumu açıkladı.

Sünni siviller hedefte

Bağdat hükümeti güçleri ve Şii milisler günlük ilerleyişlerini açıklarken, şehirdeki siviller de direkt ve endirekt atışların hedefi olarak ölmeye yahut sakat kalmaya devam ediyor.

Musul'un doğusundaki cephe hattı iki ayrı koldan ilerliyor: Irak Ordusu 9. Tümen'in öncülük ettiği bir kol ve özel kuvvetlerin bulunduğu diğer kol. Bazı yerlerde, Iraklı güçler şehri ikiye ayıran Dicle Nehri'nin iki kilometre kadar yakınına gelmiş durumda. Fakat şehrin doğu yakasını ikiye bölen ana otoyolda Iraklı güçler neredeyse hiç ilerleyebilmiş değil.

Uday, neredeyse bir ay önce "özgürleştirildiği" iddia edilen El Zehra bölgesinde vuruldu. O zamandan bu yana Iraklı güçler yarım düzine daha mahalle ve bölge ele geçirdiklerini iddia etmelerine rağmen, El Zehra'da kontrolü tam olarak sağlayabilmiş değil. Bölgeye insani yardım eriştirilemiyor. El Zehra'da hala daha yüzlerce sivil yaşıyor.

"Bu aslında hiçbir şey" diye mırıldanıyor Uday'ın tedavi gördüğü acil servis odasındaki hemşirelerden birisi, "buraya getirilen insanlar arasında kolu, bacağı olmayanlar da var."

Hastanelerde sular akmıyor

Doğu Musul'da yer alan küçük klinikteki doktorlar, şehri IŞİD'den geri almak için başlatılan operasyonun üzerinden geçen 2 ayda yalnızca arada bir yardım alabildiklerini ifade ediyor. Hemşirelere göre temiz bandajlar gibi basit ihtiyaçlardan dahi mahrum durumdalar. Neredeyse tüm Musul gibi bu hastanenin de suları akmıyor. Bazı koridorlar bile acil müdahale odasına çevrilmiş.

Şehre uygulanan abluka, düşen sıcaklıklar, yakıt ve elektrikten mahrumiyet birçok çocuğun hastalanmasına sebep olmuş. Kilometrelerce mesafeden yürüyerek gelen onlarca hasta, antibiyotik ve öksürük şurubu gibi ilaçlara erişemiyor.

Şehre yönelik saldırının başladığı ilk günlerde IŞİD, şehri çevreleyen kasabalardan çekilmiş, bu hamle Irak ve Koalisyon komutanlarında şehrin içinde de aynısının olacağına dair bir düşünceye sebep olmuştu. Fakat çatışmalar şehir merkezine ulaştığı zaman, yoğunlaşan IŞİD direnişi Bağdat hükümeti güçlerini ve Şii milisleri geri çekilmek zorunda bırakmıştı.

Kontrol noktalarından dolayı hastanelere ulaşmak imkansız

Musul'da hala daha 1 milyon civarında sivile ev sahipliği yapıyor. Gittikçe şiddetlenen çatışmaların ekseni şehir merkezine doğru kayarken şehirde ölen ve yaralanan sivillerin sayısı da artıyor. Musul'da yer alan hastaneler ise ameliyat yapabilecek kapasiteye sahip değil. Ameliyat gereken durumlarda yaralıların ulaştırıldığı Erbil hastanesi ise arabayla 1 saatlik mesafeden daha da uzak. Musul-Erbil yolunda süren savaş ve kurulan kontrol noktaları bu hastaneye gitmeyi neredeyse imkânsız hale getiriyor.

Hastaneye getirilen küçük çocuk, Uday, sol gözünü kaybediyor. Doktorların elinden gelen tek şey ise kanamayı yavaşlatacak şekilde yarayı sarmak. Aceleyle hastaneden çıkarılan çocuk Erbil'e götürülmek üzere ambulansa alınıyor. "Yaşayacak" diyor onu tedavi eden doktor sol gözünü kaybeden çocuk için; "o çok şanslı."

Kaynak: Mepa News

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.