Reichsbürger: Modern Alman devletini tanımayan aşırı sağcı grup

Reichsbürger: Modern Alman devletini tanımayan aşırı sağcı grup

Modern Alman devletini tanımayan ve hükümetin otoritesini reddeden aşırı sağcı grup Reichsbürger, Alman yönetimine 'büyük bir güvenlik riski' oluşturuyor.

Jenny Hill | BBC Berlin muhabiri

Reichsbürger ülke genelinde yıllarca hafife alındı, “bir grup kaçık” olarak görüldü.

Ama Alman polisi onları önemli bir kaygı kaynağı olarak görüyor ve giderek daha fazla radikalleştiklerini ve tehlikeli hale geldiklerini söylüyor.

Bu grubun üyeleri modern Alman devletini tanımıyor ve hükümetin otoritesini reddediyor.

Adı olmasına rağmen bu örgütlü bir ulusal hareket değil. Ortak bir inançta bulunmuş, ülke geneline yayılmış, birbirleriyle bağlantısı olmayan küçük gruplardan oluşuyorlar.

Kendi paraları ve kimlik kartları olan bu gruplar, kendi özerk devletlerini yaratma hayali kuruyor.

Örneğin bu yılın başlarında Königreich Deutschland (Krallık Almanyası) adlı bir grup Saksonya’da kendi devletlerini inşa edecekleri iki parsel arazi satın aldı.

Binden fazla silah ruhsatı iptal edildi

Diğerleri ise vergi ödemeyi reddediyor ya da yerel yönetimlerin işleyişine sekte vurmak için, çok sayıda küfür dolu mektuplar gönderiyor.

Birçoğunun yasal ya da yasa dışı silahları var.

2016’da bir Reichsbürger üyesi silahlarını ele geçirmek için baskın düzenleyen polis memurlarından birini öldürmüştü.

Bu olaydan sonra Alman makamları, bu grupla bağlantısı olduğundan şüphelendiği binden fazla kişinin silah ruhsatını iptal etti.

Ama geçen senenin sonu itibarıyla, bu ideolojiye bağlı 500’den fazla kişinin hâlâ silah ruhsatı olduğu belirtiliyor.

Selbstverwalter

Hükümetin açıkladığı veriler, Reichsbürger ve benzer inançlara sahip Selbstverwalter adlı oluşumun 2021’de 1000’den fazla suç eylemine karıştığını gösteriyor.

Bu, 2020’ye göre yüzde yüzlük bir artış anlamına geliyor.

Reichsbürger ile bağlantısı olduğu düşünülen yüzde beşinin aşırı sağcı, yüzde 10’unun da şiddet eğilimli olduğu tahmin ediliyor.

Dittrich, pandeminin grubun daha da radikalleşmesine ve desteğini artırmasına zemin hazırladığını söylüyor:

"Pandemi, çok sayıda insan için zorlu bir dönemdi. Dünyanın nereye evrileceği bilinmiyordu. Komplo teorileri birçok insana cazip gelmeye başlamıştı. Çünkü dünyanın gidişatına bir açıklama getiriyordu.”

QAnon

Reichsbürger üyeleri, sokak protestolarında aşı karşıtları ve Covid inkarcılarıının yanı sıra QAnon taraftarlarıyla aynı saflarda yer aldı.

Bu gösterilerden birinde Ağustos 2020’de Covid protestosu yapanlardan bir grup Alman meclisi Bundestag’ı basmaya çalıştı.

Birçok kişi, pandemi döneminde komplo teorisi gruplarının Alman toplumuna bu kadar derinden nüfuz etmesi karşısında şaşkınlığa uğradı. Aynı şaşkınlığı, haber takibi yaparken bazı protestolarda ben de yaşadım.

Birçok kişi bana bu eylemler sırasında Covid aşısının bir zehir olduğunu ve Alman hükümetinin “yerli” nüfusu yabancılarla değiştirmek istediğini söyledi.

Daha geçen hafta yüksek enerji faturalarını protesto etmek için yapılan küçük bir gösteride bir adam, Alman dışişleri ve ekonomi bakanlarının “kendi ülkelerine savaş ilan etmeye hazırlandığını” anlattı.

Alman makamlarını bunun şiddete dönüşme olasılığı kaygılandırıyor. Şüphesiz komplo teorilerine inanan herkes fiziksel bir tehlike arz etmiyor. Ama çok sayıda siyasetçi ölüm tehditleri alıyor. Ve siyasetçiler bu dezenformasyona nasıl set çekilebileceğinin yanıtını arıyor.

Almanya’da dün yapılan baskın ve gözaltılar, ülke genelinde büyük bir endişe kaynağı olacak.

280.jpg

İlgili Haberler
Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.