Rejimin son başbakanı İran'ın Esed'i nasıl terk ettiğini anlattı
Muhammed el Celali, Beşar Esed rejiminin devrilmesinden bir gün sonra Ahmed Şara ile bir araya gelmişti.
Fotoğraf: Muhammed el Celali, (solda) 9 Aralık 2024'te Ahmed Şara ile bir araya gelmişti
Beşar Esed rejiminin 8 Aralık 2024'te devrilmesinden iki gün önce İran'ın Suriye'deki diplomatik misyonunu ve askerlerini geri çektiği belirtildi.
Esed'in son başbakanı Muhammed el Celali, rejimin devrilmesine yol açan bazı ayrıntıları açıklayarak, Suriyeli grupların son saldırısı başladığında Suriye ordusunun savaşmak istemediğini belirtti.
El Celali, Al Arabiya'ya verdiği özel mülakatta bu gerçeğin Esed'in kendisine ve tabii ki Ruslar ile İranlılara da iletildiğine dikkat çekti.
"Kendisine yardım etmek istemeyen kimse yardım etmez"
El Celali, çatışmalar sırasında İranlı bir askeri grubun Humus ve Hama arasına girip sonra geri çekildiğinden bahsedildiğini ve bunun da spekülasyonları körüklediğini söyledi. O sırada duyduğu bir başka rivayetin de silah ve savaşçı yüklü bir İran uçağının Hmeymim havaalanına geldiği ancak inişinin engellendiği yönünde olduğunu söyledi.
Esed güçlerine atıfta bulunan El Celali, “Suriye ordusu savaşmıyor, Rus ve İran güçlerinin sayısı savunma için yeterli değil, bu nedenle kendilerine yardım etmek istemeyenlere kimse yardım edemez gibi bir his vardı” dedi.
"Hizbullah tükendi"
El Celali, Lübnan Hizbullah'ının Genel Sekreter Hasan Nasrallah'ın öldürülmesinden ve İsrail'le çatışmadan sonra bitkin düştüğünü ve müdahale etmeye çalışsa da hemen geri çekildiğini söyledi.
AFP'nin haberine göre daha önce İran Devrim Muhafızları'nın Şam'daki karargahlarından birinde çalışan eski bir Suriyeli subay, 5 Aralık 2024'te, yani eski rejimin devrilmesinden üç gün önce İranlı komutanından bir telefon aldığını ve “önemli bir mesele” nedeniyle 6 Aralık 2024 Cuma sabahı başkentin Mezze mahallesindeki operasyon karargahına gitmesinin istendiğini bildirdi.
Suriyeli subay karargaha gittiğinde "Hacı Ebu İbrahim" olarak tanınan İranlı komutanın, İran'ın emrinde görev yapan 20 kadar Suriyeli subay ve askere, "bugünden sonra Suriye'de İran Devrim Muhafızları olmayacak" dediğini belirtti.
İranlı yetkili, kararı şaşkınlıkla karşılayan askerlere, buldukları hassas belgeleri imha etmelerini be bilgisayarlardaki tüm sabit diskleri çıkarmalarını söyledi. İranlı ismin askerlere, "hey şey bitti, artık sizden sorumlu değiliz, birkaç gün içinde sivil kimliklerinizi alacaksınız" dediği de aktarıldı.
Rusya'nın ise savaşın devam ettiği esnada Suriye Devlet Başkanı Ahmed Şara ile temasa geçtiği ve rejime sırtını döndüğü biliniyor.
İran'ın Suriye'deki rolü
Tahran rejimine bağlı gruplar Suriye'de savaşın devam ettiği dönemde başkent Şam ve kırsalındaki hassas noktalarda, özellikle de Mezze, Seyyide Zeynep türbesi ve Şam Havaalanı çevresinde, ayrıca Lübnan ve Irak sınırındaki noktalarda konuşlanmıştı ve bu unsurlar savaş boyunca askeri operasyonları, eğitimi ve Esed rejimi güçleriyle doğrudan koordinasyonu denetledi.
Suriye'deki İran etkisi zamanla daha da artmıştı. Esed rejimine bağlı güçlerin askeri kabiliyeti azaldıkça İran kendisine daha fazla alan bulmuş ve askeri merkezler, silah-mühimmat depoları ve diğer stratejik noktalarda kendisine daha fazla nüfuz alanı sağlamıştı.
Kaynak: Mepa News
